6 Ocak 2008 Pazar

ZICO: Futbolun Bilgesi



Nicholas Roerich yeryüzüne gelmiş en büyük ruhsal öğreticilerden biriydi. Onun aklı, kelimeleri ve eserleri hizmet ettiği insanlığın ve kültürün nerede ve nasıl olması gerektiğini gösteren birer hazine gibi. Asya gezisini yazdığı seyahatnamesini okumak, Himalayalardan taşıdığı renklerle yaptığı resimlerine bakmak ruhani bir terapi için bulunmaz birer kıymet.

1980’li yıllarda Zico’nun oynadığı futbol da böylesine bir etki yapıyordu futbolseverlerde. Bu etkiyi futbol oynayarak yapabilen birçok futbol insanı gördük; fakat yaşantısı ve kelimeleriyle de aynı etkiyi yaratabilen futbol insanın sayısı çok az.

Hele şu yaşıma kadar Türkiye’de hiç şahit olmamıştım ve ne büyük şanstır ki böylesine bir futbol bilgesini bizzat yaşayabiliyoruz. Bu kadar sade bir dinginliğe, böylesine bir aldırmazlığa, futbol adına bütün Dünya’nın hem fikir olduğu yaptıklarına rağmen böylesine bir kibirsizliğe alışık değiliz.

Zico’nun hangi muameleye tabi tutulduğunu, ne büyük bir kibir ve cüret ile sorgulandığını ve bunların karşısında Zico’nun tavrını kronolojik olarak tek tek anlatmaya gerek yok. Hepimiz hatırlıyoruz. Gittiği her yerde neden böylesine büyük bir saygı ve coşkuyla karşılandığını da biliyoruz.

Keşke Zico’ya yaptıklarını başkalarına yapamayanlar ve ders verip mezar kazanlar da anlayabilse. Ama pek ümitli değilim doğrusu.

Boşuna dememişler “bilgeliği anlamak da bilgelik gerektirir, dinleyen sağırsa müzik hiçbir şeydir” diye.


Alex De Souza & Javier Zanetti


Fenerbahçe’nin kadrosunda 6 Brezilya doğumlu oyuncu bulunuyor, Inter’in kadrosundaki Arjantin doğumlu oyuncu sayısı ise 7. Geçen sene Arjantin Açılış Lig’i şampiyonu olan Lanus’un ortasaha oyuncusu Diego Valeri Inter’in 8. Arjantinlisi olmaya oldukça yakın.

Fakat Valeri’yi bulan ne Inter’în yetenek avcıları ne de teknik direktör Mancini. Inter’in Arjantinli kaptanı Javier Zanetti’nin önerisi. Resmi ağızdan açıklanan bir hadise bu. Ancak ilginçtir Zanetti ne transferden nemalanmakla, ne de kulüpte Arjantin çetesi yaratıp Stankoviç’in ayağını kaydırmakla suçlanmıyor.

Fenerbahçe’nin kaptanı Alex De Souza geldi aklıma bu gelişmeyi öğrenince. Resmi ağızdan açıklanmadığı halde Deivid de Souza’nın kendi tavsiyesiyle alındığı söylenmiş ve daha da acısı sonu yuhalanmakla biten binbir ucuz suçlamayla uğraşmak zorunda kalmıştı.

O zaman bu rüzgara kapılıp Alex'i ve beraberinde Deivid'i yuhalayanlar umarım ettikleri ayıbın farkındadırlar.

Valencia’nın Ali Şen’i

Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en sansasyonel haberlerinin, en flaş gazetecilik resitallerinin başlıklarından biridir "neşter operasyonu". Sene başında Galatasaray yaptı, sezon ortasında Beşiktaş yapıyor şu an fakat hiçbirisi Fenerbahçe'nin en spekteküler, medyatik ve karizmatik başkanı Ali Şen'in yaptığı kadar ses getirmemişti.

Kulübe yıllarını vermiş olan Oğuz, Aykut ve Engin İpekoğlu'nun gönderilişinden bahsediyorum evet. Şu an benzer bir operasyonu İspanya'nın kulübü Ronald Koeman vasıtasıyla yapıyor. Kulübün emektar 3 oyuncusu olan ve hepsi aşağı yukarı 1o senesini Valencia'ya veren David Albelda, Santiago Canizares ve Miguel Angulo'nun ipi yeni teknik direktör Koeman tarafından çekildi.

Ali Şen'in neşter operasyonu tutmamıştı, Fenerbahçe'ye refah getirmemişti bu oyuncuların gönderilmesi ve direk bu konuyla ilgisi olmasa bile hiç beklenmedik bir şekilde genel kuruldan şirketleşme kararı alamayan Ali Şen de gitmişti. Koeman'ın bu yaptığının acısı da başka bir yerden çıkar, ve sonunda gider gibime geliyor.

Bakalım yine kılıçla yatan kılıçla mı ölecek.

2 yorum:

  1. "Bakalım yine kılıçla yatan kılıçla mı ölecek."

    bu cumleyi daha önce aceto'da okuduk. bu kadar taklit de fazla artık..

    YanıtlaSil
  2. Evet bütün deyimlerin, vecizelerin sahibi acetodur. Hepsi kendisi üzerine patentlidir, telif hakkı ona aittir.

    Hatta Sevilla şehrinin mottosu da ona aittir, Shinawatra'ya aceto demiştir takımı Manchester'a götür diyerek.

    Ben taklitçi herifin tekiyim.

    Ne günlere kaldık yav...

    YanıtlaSil