14 Nisan 2008 Pazartesi

Endüstriyel Kurban



Bayern Münih yokken onlar vardı, Almanların ilk uluslararası şampiyonu oldular 1966'da Kupa Galipleri Kupasını kazanarak. Bayern'in Almanya'da hegamonya kurduğu 90'lı yıllarda da Bavyeralılara direnen ender kulüplerdendi.

1995 ve 1996 yılında kazanılan iki Bundesliga şampiyonluğu esnasında, Bayern UEFA Kupası ile teselli buluyor ve ligde elde ettiği klasmanlar 6.lık ve 2.lik oluyordu. Bundan 1 sene sonra ise Dortmund 1993'te Juventus'a UEFA finalinde kaybedilen maçın rövanşını, 1997'de Şampiyonlar Ligi'nde telafi ediyordu. Üstelik o Juventus'u Zidane sürüklüyor ve takımda Deschamps, Vieri, Del Piero, Boksic gibi oyuncular en formda dönemlerini yaşıyordu.

Hitzfeld yönetiminde kupayı kaldıran kadroyu merak edenler için:

Klos, Kohler, Sammer, Kree, Reuter, Lambert, Paulo Sousa, Heinrich, Möller (Zorc 89), Riedle (Herrlich 67), Chapuisat (Ricken 70)

Bu kadrodan kaybettikleri en önemli ise isim Ottmar Hitzfeld oldu, bu kadroyu da paraya çevirmekte başarılı olamadılar ve ardından dönemin modası şirketleşme işine kaptırdılar kendilerini. Almanya'nın bu alandaki öncüsü oldular. 2002'de kaybedilen bir UEFA finaline rağmen, son haftada Daum'un Leverkusen'ine karşı kazanılan Bundesliga şildi ile geri döndüler sandık ama bu şampiyonluk ve o şirketleşme bir trajedinin başlangıcı oldu.

2003 sezonunda kısacık ECL macerası, ardından UEFA'da yaşanılan hayalkırıklığı. Ardından 2004 sezonunda, öneleme turunda Brugge facisı ile kapanan bir başka ECL hikayesi ve bir sezonda 60 milyon € üzerinde zarar gösteren nurtopu gibi bir Dortmund GmbH. 110 milyon € üzerinde seyreden toplam borç da cabası.

Para için elden çıkarılmak zorunda kalınan, ardından ismi değiştirilen bir mabed. Rosicky başta kaybedilen değerli oyuncular ve küme düşmemeye oynayan bir takım. Dönem artık Dortmund için bir zamanlar üzerinde oldukları Bayern Münih'ten 5 gol yeme dönemi.

Bir zamanların fosforlu yeşil ve Die Continentale armalı formalarıyla fırtına gibi esen Dortmund'u yerine bunu izlemek ızdırap verici ama Westfalen hala tıklım tıklım doluyor. Saygı duymak lazım ve elbette "Wir Sind Deutscher Meister" seslerini yeniden duymak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder