Maç içerisinde yapılan gaflar bir yana, onlar canlı anlatımda olabilen şeyler ama biz Türk futbolseverlerinin Abidin Aydoğdu'dan tutun Orhan Ayhan'a, İlker Yasin'den tutun Bülent Karpat'a türlü telaffuz zulmüne maruz bırakılmasına anlam veremiyorum.
Yabancı bir futbolcunun ismini öğrenmek o kadar zor olmasa gerek. Misal Abidin Aydoğdu'nun koca bir şampiyona boyunca Paul Scholes'a Şulız demesi akıl alır gibi değil. Bülent Karpat'ın Högh'e Högü demesi de, hatta Türk isimlerini bile söylerken bir garipleşmesi de var. Örnek çok yani.
Okay Karacan, Güntekin Onay, Murat Kosova, Ersin Düzen gibi genç kuşaklar sayesinde biraz rahatladık. Onlar hata yapmadı mı. Yaptılar tabi, ama öğrenip düzeltiyorlardı. Kluivert'i yazıldığı gibi okuduğunu hatırlarım Okay Karacan'ın. Sonrada Kılayvırt şeklinde düzelttiğini de. Yine yanlış hatırlamıyorsam Getafe'nin yazıldığı gibi okunmayıp Hetafe şeklinde okunduğunu da belirterek kendi hatasını düzeltmişti Murat Kosova.
Ama dün Roma - United maçını anlatan Uğur Önver'den ümidimi kestim. Biraz İtalyan sosu katmak istedi sanırım ama top ne zaman Aquilani'ye gelse diş ağrısından beter bir acı hissettim. İbrahim Tatlıses'in yöresel kelime telaffuzlarından bile beter tırmalıyordu.
Şimdilerde pek maç sunumunu görmesek de, Serie A'yı TV8 yayınlarken Fikret Engin de özellikle Camoranesi ve Cassano'nun oynadığı maçları seçiyor gibi gelirdi bana. Onların isimlerini uzatarak, incelterek söylediğinde kendini Rai spikeri gibi filan hissediyordu sanırım.
Aklıma ortaokuldaki İngilizce hocam geldi. Eline alırdı küçük bir çubuk çalıştırırdı tüm sınıfı, "repeat after me" diyerek. Sanırım bazı spikerler için de vakti geliyor bu yöntemin.
bunlara ersin düzenin 'higuayn'ını da ekleyebiliriz.real madrid maçlarını ersin düzen'den dinlemek gerçekten kahır gibi geliyordu top ne zaman gonzalo higuain'e gelse 'higuayn' derdi bende söverdim ulan bunca senedir şu işin içindesin bi 'higen' demesini ögrenemedin diye bi gün youtube girdim ve acı gerçeği ögrendim adamın adı gerçekten 'higuayn' diye telafuz ediliyormuş.tebrikler ersin düzen ;)
YanıtlaSil2000 Avrupa Şampiyonasının tamamında, Türk Milli Takımının kalesini Şükrü korumuştu.
YanıtlaSilEvet, tüm turnuva boyunca, bizim oynadığımız her maçta, top ne zaman bizim kalecimize gelse, Abidin Aydoğdu bu şekilde telaffuz etmişti kalecimizi :)