26 Mayıs 2008 Pazartesi
Bu Savunmayla Olmaz
Türkiye hücum oyuncusu havuzu geniş bir ülke. Euro 2008 kadrosunda olanlar bir yana Ümit Karan, Mehmet Yıldız, Gökhan Ünal, Mehmet Topuz gibi dışarıda kalan bir çok oyuncuya sahibiz; oysa aynı zenginlik savunmada yok. Hazırlık maçları gösteriyor ki bunun sıkıntısını turnuvada hayli acı bir şekilde çekeceğiz.
Cam adam Gökhan Zan, Fatih Terim kontenjanından milli Emra Aşık'ı geçtim savunma ikilisi olarak sezonun en formda ikilisi olan Servet ve Emre Güngör dahi bu seviyedeki bir turnuva için yeterli değiller. Zira Euro 2008'den çok daha aşağıda olan UEFA Kupası'nda buna şahid olmuştuk. Hatta örnek olarak Emre'nin Suarez'i indirdiği pozisyonun benzerini Servet Leverkusen maçında yaşamasını da gösterebiliriz.
Buna bir de çizgi savunmada sürekli kademe hatası yapan, savunma pozisyonu alma konusunda yetersiz ve ofsayt bozan sağ bek eksikliğimize derman olacak Gökhan Gönül'ün eksikliğini de ekleyince karşımıza rakibin her akınında pozisyon veren bir Türkiye çıkıyor.
Böyle savunma dörtlüsü olan bir takımın tek ön libero ile oynaması hayli lüks. Emre diyecekler onun Mehmet Topal veya Aurelio'ya uzak oynadığını, sadece oyunun hücum olarak sıkıştığı anlarda top almak için bu oyunculara yaklaştığını unutmamalılar.
Terim muhakkak burada iki oyuncu kullanmalı. Sadece bu da yeterli değil. Sağ bekte Sabri, Hamit türündeki oyunculardan kurmak yerine oraya stoper kılıklı bir oyuncu koyarak hem boy handikapımızın önüne geçebilir, hem de daha sağlam bir dörtlü elde edebiliriz. Tabi hücum üretkenliğimizden biraz kaybetmek zorunda kalacağımız da gerçek.
Burası için en uygun isim mevcut kadroda İbrahim Kaş gibi. Sezon boyunca o bölgede rüştünü ispatlamış, alan savunmasını bilen Gençlerbirliği Oftaşlı İlhan Eker bana kalırsa daha iyi olurdu. Doğrusu Terim'in turnuvadaki tercihlerini çok merak ediyorum.
Hele de karşımızda kendisinin ekol olmasını sağlayan, oyunu bozarak oynama ve pivot alışkanlığından vazgeçerek birden oynamaya çalışan ve bunu yerden yapmaya niyet etmiş bir Fatih Terim varken.
Belirtildigi gibi defans cok buyuk bir problem. Arka dörtlünün hemen her adami aksayacaktir gibi duruyor. Bu acidan ligin diger takimlarini "adam gibi" izleyemedigimiz icin malasef baska defans var miydi bu konuda fikir yürütemiyoruz. Hakan Balta ve Ibrahim Kas ikilisinden daha baska seceneklerin olabilecegini düsünüyorum, keza Emre Asik da ayni sekilde. Forvette tercihim Semih-Nihat ikilisidir. Türkiye henüz pivot santrafor olmadan oynayacak duzeyde degil. O gecisi yapamadi. Yaraticilik ve bazi durumlar yan yana sürekli oynamanin bir getirisidir, türkiye bu konuda sorunlu bir takimdir. Bu yüzden kolaya kacip pivot santrafor kimliginde Semih'i sahaya sürüp Nihat'in da kanatlardan akmasi en mantikli secim gibi duruyor. Orta sahada ise Emre-Aurelio-Topal üclüsü fena durmuyor. Emre, yildiray ya da Tümerle degisebilir duruma göre. Topal-Aurelio bozulmamasi gerekir. Nihat saga, sola da tuncay/arda ikilisinden birisi.. Defans ise gercekten karisik. Emre asiktan sa güngör tercihim, yanina da elde kalan cam kale Gökhan Zan. Keza Hakan Balta da kesin gibi duruyor-sevemedim bu adami ya, hayirlisi-.. Sag bek ise inanin tüm bu tartismalarin disinda Terim'in bir numarasi Sabri gececektir, yüzde bin eminim. Zira Terim kadroyu oyun yetenegine göre degil motive olabilme kat sayisina göre belirliyor. Kendisinin motive edebilecegi en önemli oyuncu Sabridir. Bu acidan sabri muthis bir performans gösterebilir, aldatici olacaktir o baska. Keza Hakan Sükür'ün de oynayabilmesinin baslica nedeni motivasyonla silah haline gelebilecek fizigi ve daha cok kolay bir sekilde motive edilebilir olmasidir.. Bu da aslinda önemlidir bir acidan..
YanıtlaSil