7 Temmuz 2008 Pazartesi
Feyk ve Kupa
Euro 2008, Avrupa'nın hareketli transfer gündemi filan derken Şampiyonlar Ligi'nden sonraki en büyük kulüplerarası turnuva olan Copa Libertadores'i atladık. Bunda maçları izlememiş olmamın da etkisi vardı gerçi ama kısa bir not düşmek gerekirdi en kötü. Kayda aldığım maçları henüz izleyebildim ve gördüm ki UCL finalinden çok daha dramatik, çok daha destansı, çok daha heyecanlı ve çok daha renkli maçlar olmuş. Bunda maçların iki ayaklı olmasının ve deplasman golü kuralının olmamasının etkisi büyük.
İlk maçı Ekvador'da LDU 4-2 kazanmayı başarmıştı. İkinci maça Fluminense daha atak başlasa da ilk maçta olduğu gibi daha maçın başında yedikleri golle geriye düştüler. Bir iki dakikalik şoktan sonra topa hükmeden, hızlı oyunlarına geri döndüler ve golle döndüler. Blogun daha önce çok kez konusu olmuş Thiago Neves'in golüyle beraberliği yakaladılar. Sol kanattan gelen bir akında yine Thiago Neves ile ikinciyi bulup öne geçtiler ve ikinci devrenin başında yine Thiago Neves ile üçüncüyü attılar. Enfes bir frikik golüydü doğrusu. Deplasman golü kuralı olmadığı için bu gol maçı uzatmaya götürdü. Uzatmada 10 kişi kaldılar, LDU'nun direkten dönen topları oldu ama gene de gol atmayı başardılar. Eğer yardımcı hakem o bayrağı yanlış yere çekmeyip Bieler'in kafayla attığı golü verseydi tam tersi bir manzara izleyecektik.
Finale damga vuran hakem etkisi sadece bununla da sınırlı değildi. Asıl kıyamet penaltılarda koptu. Kahramanları LDU'nun 37 yaşındaki kalecisi Cevallos finalin altın ayakkabısı Thiago Neves ile hakem Hector Baldassi'den başkası değil. Futbolcuların topa gelirken duraksayarak küçük bir feyk attıktan sonra kaleciyi hafiften yatırmasına ve penaltıyı atmasına alışığız ama bunun benzerini kaleciden hiç görmemiştim. Neves tam konsantre olmuş, atışı kullanacak ama veteran kaleci Cevallos bir anda hakeme gidip birşeyler söylüyor. Neves bu sırada atışı kullanıp golü atıyor ama hakem tekrarlamasını istiyor. Tekrarını ise kaçırıyor Neves. İlk penaltıda tercih ettiği köşeyi de tercih etmemişti zaten. Konsantrasyon konusunda da sıkıntı çektiğini söylemiş. Cevallos'un hakeme ne söylediğini bilen yok, yazan da. Biz de olsa Deniz Derinsu uydururdu birşeyler. Son penaltıyı da eski dost Washigol kaçırınca kupa Ekvador'a gitti.
Doğrusu Maracana'da 90 Bin kişinin oluşturduğu bu manzaraya hüzün çökmesine üzüldüm. Tıklım tıklım dolu bir stadda şöyle bir manzara görmeyeli yıllar olmuştu. Doğrusu enfes görüntüler sahnelenmiş. Kırmızı - yeşil - beyaz meşaleler, bayraklar, konfetiler, flaşlar, orkestra ve danslar derken sadece tribünleri izlemek bile insanın ruhunu doyurmaya yeterdi oysa çok daha fazlası vardı. Sadece özetlerinden bile keyif alacağınıza eminim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder