Jens Lehmann

Futbolda bazı oyuncuların kaderidir. Ne kadar iyi olursanız olun, ne yaparsanız yapın olması gereken farkedilemezsiniz. Siz 3 gol atsanız/kurtarsanız/asist yapsanız da takım arkadaşınızın 1 golü/kurtarışı/asisti daha çok konuşulur, daha fazla hayranlık uyandırır. Lehmann da onlardan biriydi. Hep birşey eksikti onda. Belki önünde Oliver Kahn vardı, şanssızdı ama gene de Almanya ve İngiltere'de ulusal ve uluslararası şampiyonluklar yaşayan, kupalar kazanan, rekorlar kıran bir kaleci için fazlasıyla sıradan kaldı. Bu sıradanlıkta muhakkak Almanya'nın düşüşte olduğu, finalleri kazanamadığı dönemde top oynamasının da etkisi var ama yine de daha fazlası olabilirdi. 19 senelik üst düzey kariyeri olan bir ismin en çok konuşulduğu an Barcelona ile oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde gördüğü kırmızı kart olmamalı en azından. Zamorano'nun penaltısını kurtarıp Schalke'ye UEFA Kupası armağan ettiğinde dahi milli olamaması, 29 yaşında ancak Almanya formasını giyebilmesi, en büyük iki uluslararası turnuvada ancak 37 ve 39 yaşında boy gösterebilmesi vs... Sonunda emekliliğini açıklamış. Stuttgart ile izleyebileceğiz ancak. Umarım şampiyonluk yaşar da son nefeste bir rekorla veda eder.