17 Mart 2009 Salı

İmam Çağdaş vs. Venchi



Mehmet Demirkol ve Uğur Meleke'nin en beğendiğim yazar özellikleri geleceğe yönelik yaptıkları tespitlerdir. Gündemi iyi takip, ileriye yönelik fikir sunmakta başarılılar. Demirkol ekonomik krizin Anadolu kulüplerine vuracağı darbeden dem vurmuş bugün ve kulüplerin gelirlerini arttırmaları için stadyumlardaki reklam panolarının, yeni eklenecek sponsorlarla birlikte TFF tarafından oluşturulacak bir havuz ile pay edilmesini önermiş. Fikir güzel, yurtdışında örnekleri var. Peki ya uygulama ? Yazıda bahsi geçen sponsorlardan reklam almak şu şartlarda ne kadar mümkün ? Buna hiç değinilmemiş yazıda. Bu uygulamayla sözgelimi çikolata deyince aklıma gelen ilk şey olan Venchi'nin lige ekstra katma değer sağlayacağı açık. Profesyonel olarak reklam ya da pazarlama konusunda uzman değilim ama rahatlıkla aynı katma değerin sponsor kanadına yansımayacağını söyleyebilirim.



Zira Türkiye'deki yayıncılık anlayışı, stad koşulları buna uygun değil. Sivasspor'un 2 senelik performansı ile rica minnet maçlarını yayıncı kuruluşa yayınlatmaya zorladığı , sadece 4 takımın maçlarının değerli olduğu, kalanlarının spor programlarında bile alternatif isimlerle konuşulduğu bir ülkedeyiz. Oysa hedeflenen kesim bu 4 büyük takım değil, geriye kalanlar. Hangi aklı başında firma stadyumdaki 5-10 Bin seyirciye ismini duyurmak, farkındalık yaratmak için böyle bir yatırıma girer ? Benim görüşüm sıfır. Dolayısıyla yapılması gereken şey, bu kulüplerin ulaşabileceği kitleyi arttırmaktır öncelikle. Bunun da ilk adımı yayın ihalesinde tıpkı Alman Premier, İngiliz Setanta, İtalyan Sky gibi, Digitürk'un ya da ilerideki yayıncı kuruluşun seçenekli ve "video on demand" tarzıyla yayın yapmasını sağlamaktan geçer. Daha bunun interneti var, yerel medyası var. Yoksa Kamil Ocak'ta İmam Çağdaş'tan kelli reklam panosu zor görürüz. Ha ben İmam Çağdaş'ın bol hırşlı baklavasını Venchi'nin en güzel çikolatasına değişmem ayrı mesele, velakin mesele ekonomi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder