8 Nisan 2009 Çarşamba
Yampiri United
Bahisçilere geçmiş olsun öncelikle, ama üzülmesinler Porto herkesi ters köşeye yatırdı. Ömer Üründül vari bir giriş yapalım hemen. United kadrosunu gördüğümde Düşler Tiyatrosu'nda zor bir gece olacağını düşündüm. Alex Ferguson Aston Villa maçını yedeklerle çıktığından olsa gerek pek önemsememiş ve o maçın derslik olabileceğine inanmamış. Zira savunma göbeğine Ferdinand'ın yokluğunda O'Shea yerine Evans'ı yerleştirmiş yine. O maçta da çok açık görülmüştü ki Kuzey İrlandalı United'ın dengesini bozuyor. Bazen futbolda 1 oyuncu bile bütün takımı bozmaya yetebiliyor. Inter evinde United'ı yenemezken bu isim Inter adına Kolombiyalı stoper Rivas'tı mesela. Bir stoperin oyunun karakterini bu kadar etkilemesi kimilerine mantıksız gelebilir ama bana göre bir takımın kompakt olabilmesi için anahtar onlarda artık. Oyuna katılmaları, ortasahalarına yakın oynamaları şart. Yeni mode futbol klişemizin de o bakımdan bir zaman sonra "çift yönlü stoper" olacağını düşünüyorum. Evans yetenekli olsa da henüz ürkek ceylan gibi. Geride kalıyor ekseriyetle, ortasahadaki arkadaşlarına yaklaşmayı deneyip doğru pası atamadığında bu karakteri iyice ayyuka çıkıyor. Üzüm üzüme de baka baka kararıyor elbet. Hal böyle oluna Evra da çıkamadı gönül rahatlığıyla. Evra çıkamayınca Park da bozuldu. United'ın sol kanadı felç oldu. Üstelik savunmaya da yaramadı bu. Rodriguez dahi bir sol açık olmasına rağmen o alan deplase oldu ve golünü sağ kanattan aldığı topla atmayı bildi.
Manchester United'ın tek sorunu bu olsa yine iyi. Kaleci, savunmanın ortası, ortasahanın ortası ve forvet. Bir takımın ayakta kalması için bu tek hattın sağlam olması lazım. Girizgahı Ferdinandsız savunmadan yaptık zaten. Ortasaha kağıt üzerinde tamam gözükse de Scholes gününde değil. Forvette ise Berbatov yok. Yerlerine oynayanlara rağmen United standardında çürük bir omurga bu. Böyle bir durumda baskın oyun oynamak için gereken şey optimum açık performansı ama Park ve Ronaldo gördüğüm en kötü performanslarını sergilediler. Sadece ama sadece koşup sonunda aldıkları topları ezdiler. United'ın sahadaki duruşu da dik olmaktan çıkıp yampiri oldu. Durum o kadar vahimdi ki Bruno Alves'in yaptığı o no look geri pasa ve moral bozukluğuna rağmen gardı düşmesi beklenen Porto oyunda çok daha etkiliydi. United için daha da kötüsü bu çürük omurgaya yama yapacak adamın olmamasıydı kulübede. Tek çare açıkların performansını arttırabilmekti. Giggs ve Tevez değişiklikleri benim için doğru o bakımdan ama yine de bekleneni verdiğini söylemek güç. Koca maç sadece Rooney'e baktı koca takım bu tabloda. İnsanüstü oynadı Rooney ama sadece beraberliği kurtarabildi.
Porto'ya da bakmak lazım. Jesualdo Ferreria'nın takımı o kötü Fenerbahçe karşısında izlediğimiz, Zico dönemindeki Fener olsaydı 3 atardık dediğimiz kötü Porto değil. Oyunlarını sürekli geliştirmişler ve alışkanlıklarını mekanize hale getirmişler. Bir ucunda Helton diğer ucunda Lisandro Lopez'in olduğu omurga çok sağlam. Savunmada Bruno Alves ( kişisel hatasına rağmen ) ve Rolando çok uyumlular. Carvalho ve Pepe ile başladıkları üst düzey stoper geleneğinin devamı gibiler. Ortasahada Lucho - Raul Meireles ve Fernando yorulmak bilmeyen adamlar. Eşzamanlı, çok yerinde pres uyguladılar ve önlerindeki üçlüye de kaptıkları topları çok seri aktardılar. Rodriguez ve Lisandro da epey yatırdılar Van Der Sar'ı. Maçtan önce A Bola'nın Manchester'ı Salla diye başlık attığı Hulk eğer Arifçilik oynamayıp o koca kıçını kullansa per perişan olabilirdi şeytanlar evinde ama Evans'tan bile fırça yer hale düştü oyun içerisinde. Bu minvalde kendisini UEFA'nın resmi sitesinde maçın adamı seçen taraftarlara gözlük diliyorum. Birkaç bireysel değerlendirmeyle bağlayalım postu.
Lucho artık 3 büyük ligde oynaması gereken ve benim daha fazla izleyebilmek istediğim bir oyuncu. O lige de, Porto'ya da bir gömlek büyük. City'ye müthiş gider mesela. İsmini pek kimsenin bilmediği Fernando ise Brezilya'nın sınırsız ön libero üretimindeki en gösterişsiz parçalardan biri ama Porto görgüsü kendisini birkaç seneye Avrupa'ya 10-15 milyona sattırır. Assunçao'nun yerine cuk oturmuş. 2006 - 2007 arasında Brezilya U-20 takımında forma giydiğini ve Porto'ya da Serie B'nin ortasıra bir takımından geldiğini ekleyelim. Fransız sol bek Cissokho ise bu seviyede devam ederse Fransız futbolcuların manevi babası Arsene Wenger'in yönetiminde bulabilir kendisini.
Porto efsanesi geri mi dönüyor ;) Mourinhi taktik vermistir belki eski oyuncularina "cikip topunuzu oynayin Manchester´de bir numara yok" diye.
YanıtlaSilBu arada Adebayor´un golü müthis ben bayagi begendim.Gecenin asisti de Bruno Alves´den :)
Berbatov , Ferdinand sakat ; Rooney , Scholes , Nemanja kart cezalısı villa maçını önemsememiş de yedeklerle çıkmış :S yazıyı okumaya gerek yok
YanıtlaSilözür dilerim ben duygusal ve sinirli yaklaştığımdan cümleyi yanlış okumuşum benim saflığım pardon tekrardan :(
YanıtlaSil