Çin'de oynanan İtalya Süper Kupası'nın ardından yazdığım maç yazısının satır arasında, Mourinho'nun 4-3-3 için ideal kenar oyuncularını bir türlü bulamadığı, maça 4-1-2-1-2 ile başladığını not düşmüştüm. Umudu kesmiş sanırım Mourinho. 4-3-3 dizilişinden vazgeçeceğe benziyor. Şu sıralar 10 numara yani forvet arkası pozisyonunda görevlendirdiği Stankovic'i iç olarak oynatıp, bir forvet arkası alacak. Kare asında Deco, Van Der Vaart, Wesley Sneijder ve Gourcuff var. Elinde tuttuğu son kart ise Ivan Rakitic. 4-3-3'ü dirilten, futbolda başka bir dönem açan Mourinho kendini Inter imkanları ve kadrosuna göre yeniden eviriyor. Mourinho parantezinde modern futbol ve 10 numara ne verecek bilinmez. Keza modern futbolda 10 numara tedavülden kalktı geyikleri yapanların ne konuşup, ne yazacakları da...
Gourcuff bir sezonda iki transfer yapabilme hakkına sahip mi? Daha doğrusu Ligue 1'de bu serbest mi?
YanıtlaSilŞunu not düşelim:
YanıtlaSilMourinho Chelsea'de ilk 4-1-2-1-2 denedi. Olmayınca 4-3-3'e döndü. Zaten şu anda Ancelotti üzerine dönen yorumlarda da bu var: "Mourinho da ilk bunu denedi ama olmayınca vazgeçti, Ancelotti ise buna sonuna kadar bağlı kalmakta kararlı görünüyor, sonu olabilir."
Bu 4-3-3'ü dirilttiği yorumuna zannedersem başka bloglarda da rastladım da pek ciddiye almamıştım. Barcelona ya da tezin zayıf ayağı Ajax o dönemde ne zaman 4-3-3'ten vazgeçti ki 4-3-3'ü diriltmek Mourinho'nun harcı oldu?
@hebenneka
YanıtlaSilSenin dizilişler konusundaki bilgini ben sözlükten biliyorum. Çok da feyz almışımdır. Önce onu belirteyim.
Ve şöyle açıklayayım ya da düzelteyim o zaman.
Ben 4-3-3 ölmüştü, Mourinho diriltti demiyorum.
Ajax ve Barcelona zaten uzun süredir bu ekolün takımları. Ama 90'ların ortasından beri kazandıkları birşey yoktu. Hiç de popüler değildi açıkçası 4-3-3.
4-2-3-1 ve 4-4-2 revaçtaydı.
Mourinho 4-3-3 ile 5 sene boyunca sürekli kazandı. İçeride, dışarıda. Ve bence Ajax'ın, Barcelona'nın oynadığı 4-3-3'teki oyuncuların rolleri ile Mourinho'nun bu dizilişte oyunculara biçtiği roller farklıydı.
Şimdi büyük bir çoğunluk 4-3-3 oynuyor. Bunda bana kalırsa Mourinho'nun payını inkar etmek olmaz.
Chelsea'de geçirdiği ilk dönemi hatırlamıyorum yalnız. Porto'da bazen deniyordu, ama Chelsea dönemini hatırlamıyorum gerçekten.
@ Alper Öcal
YanıtlaSilDüşündüm de; Chelsea'deki ilk dönem konusunda haklı olabilirsin, hatta muhtemelen sen haklısın ben hatalıyım. Üst üste iki ana sabit disk yakış notlarımın arasından hayal meyal hatırladıklarımdan yazmıştım...
Mourinho'nun dirilttiği denince kusura bakma ama öyle anlaşılıyor... Bunun sapına kadar yanlış olduğunu da söyleyemem. Bu dizilişte ısrar eden Barcelona ve Ajax'ın berbat yönetilişlerinden dolayı bayrağı eline alan Mourinho, eski Barcelona tercümanı(!) olmuştu.
Ben 4-3-3'ü yalnızca bir diziliş olarak görmüyorum. Bitmez tükenmez varyasyonlu bir devrim o benim için... Mesela "total futbol" teorisini ortaya ilk atan Willy Meisl'dir. Ancak uygulanması onyıllar almıştır. Uygulanabilmesinin temel direği ise 4-3-3'tür. 1970 Brezilyası bir istisnadır. O takımın kanat beklerini hücuma çıkaran 4-3-3'tür. Kanat beklerinin hücuma çıkabilmesi ilk kez 4-3-3 ile mümkün olmuştur. Fikir ilk kez 4-3-3'ün oluşturduğu merkezileşebilen orta saha ile hayata geçebilmiştir.
Entrye övgü için çok sağol, gerçekten teşekkür ederim. Açıkçası bunlar beni mutlu ediyor. Her ne kadar köşeme çekilmiş olsam da şimdi senin söylediklerin ve yanılmıyorsam iki hafta önce Borges'in söyledikleri çok güzel. Arvo ya da Ali Murat Bey çok güzel şeyler yazmıştı onun hakkında. Veya Bülent'ten(BT, Aceto) anında gelen tepki de çok güzeldi. Ben hakkında atıp tutulan bir dönemden rahatsız olmuştum. Ortada bir sürü dezenformasyon dönüyordu. Mesela ben Catenaccio'yu Herreira'nın icat ettiğine en çok inanan milletin Türk Milleti olduğuna inanırım. Öyle bir yanlış bilgi bombardımanı var ki bu konuda... Ya da 3-5-2'yi Piontek'in icat ettiğine inanan bir adamı Danimarka'da bulana yüzbin lira veriyorum. Ayrıca 74'de Almanların icat ettiğini ispatlayanlara da yüzbinlira veriyorum. Ama gir verkaç.org a hepsinin babalar gibi ispatı var(Linkleri isteyen olursa emin olsun ki gönderirim, ayrıca Parma Maniac beye de selam ederim, ama alınmasın, gücenmesin, bence gerçekten iyi üretiyor, iyi yazıyor, ve bilerek yazıyor).
Bana sorarsanız ben dizilişleri yazmadım. Dizilişler üzerinden oyunun tarihçesini yazdım. Futbolun ne kadar güzel bir oyun olduğunu, nasıl kendi problemlerini yarattığını, o problemleri nasıl çözdüğünü ve yeni problemlerini nasıl yaratıp ne tür çözüm yolları ürettiğini yazmaya çalıştım.
Dünün oyunu değil ki bu, hem dünün hem yarının oyunu. City'yi Araplar aldığında, "Kaka'ya yüz milyon teklif ettiler" iddialarına "eyvah" diyenlere ikinci Perez dönemini yaşatıp teselli bulduran bir oyun. Araplar'ın yeklifinin yarısından biraz daha fazlasına Kaka'yı Real'e gönderten oyun, yersen. Bugünün oyunu bu. Oyun bu, yersek de yemesek de.
@hebenneka
YanıtlaSilKonuyla alakasız ama dayanamadım. Sondan bir önceki paragrafı ülkenin futbol yazdığını iddia eden adamlarına okutmak lazım.
Çünkü birçoğunun kafasında ideal bir model var ve oyunu maçın kendi dinamiklerinde değil, kafalarındaki o modele göre değerlendiriyorlar. O yüzden de bu ülkede doğru dürüst maç yazısı yazılmıyor ve bir boku da beğenmiyorlar. Böylece de futbolun içine sıçıyorlar. Milletin aldığı zevki ve algısını da bozuyorlar.
Yetti gari.
Bu da ayrı bir yazının konusu olsun.
Bir de bana bir e-mail atarsan sevinirim. Birşey soracağım.
YAHU hucumcu orta saha gibi MUHTESEM bir pozisyonun, futbolda takimin beyni olacak o romantik kahramanin olmadigi bir FUTBOL neden dusunulurki zaten.
YanıtlaSil