20 Kasım 2009 Cuma

Kısa Kısa NBA




NBA'in hakkını vermeyeli birkaç sene oluyor. Geçen sene Hidayet'in playoff final yapmasıyla geri döndüm ve artık açıkları alabildiğine hızlı kapatma zamanı. Takımlar henüz oturmadığı için derinlemesine yazmayacağım ama dün gece "where amazing happens" mottosunun hakkını veren bir gece yaşandı.

Pau Gasol, Eurobasket 2009'da parmağı tam iyileşmeden oynayıp şampiyonluk yaşadıktan sonra bu kez dizinden sakatlanmış ve Lakers ile sezon başını kaçırmıştı. 11 maç sonra geri döndü. Bulls karşısında maça aç kurtlar gibi başladı. 6 dakikada 10 sayı buldu. Toplamda 24 sayı, 7'si hücum 13 ribaund, 3 asist ve 1 blok ile oynadı. Süper bir geridönüş ama rakamları değil varlığı daha önemli Gasol'un. Bynum da buna benzer rakamlara ulaşsa bile Gasol'un üçgende yarattığı oyun içi etkiyi yaratmaktan uzak kalıyordu. Daha Kobeci hale gelmek bir tarafa Lakers hücumu mekaniğini kaybediyor ve istikrarsızlaşıyor Gasol olmadığında. Denver karşısında 80 bile atamayıp Phoenix'e 121 atabiliyorlar örneğin. Lakers'ı daha uzun hale getirmesi, çabuk ayakları, oyun bilgisi ve mental gücüyle üçgenin en kilit ve takımın en önemli parçalarından biri Gasol. Kobe Bryant 7/21 gibi berbat bir saha içi yüzdesiyle oynamasa Bulls'un 4 maçlık deplasman periyodu çok daha felaket bir başlangıca sahne olabilirdi. Yine de Lakers tarihinde bir tarihi devirmeyi başardı 24. Dün gece attığı 21 sayıyla toplam 24,182 sayıya ulaştı ve Kareem-Abdul Jabbar'ı geçerek Lakers tarihinin Jerry West'ten sonraki en skorer 2. oyuncusu oldu.

Gecenin bir başka tarihi anı da San Antonio'da yaşandı. Utah Texas'ta son kez Stockton - Malone ikilisiyle 1999 senesinde kazanabilmiş. 10 sene ve 20 maçtır Spurs deplasmanda kayıplar, bu gece o hesabı kapattılar ve 90-83 kazandılar. Williams - Boozer ikilisi 39 sayı 14 ribaund ve 15 asist ile oynadı ama galibiyeti getiren Millsap'ın kenardan yaptığı 20 sayı 7 ribaundluk katkıydı bana göre. San Antonio'nun ise 11. maçta 6. mağlubiyeti bu. Duncan çağında ilk kez % 50 galibiyet yüzdesinin altına düşüyorlar. Düşmüş demişken küçük bir not; yılların süperstarları Allen Iverson ve Stephan Marbury artık serbest oyuncular.

En flaş gelişmeyi ise en sona sakladım. Sezonun en kifayetsiz, en çapsız, en bitik takımı New Orleans Hornetts hem de Chris Paul yokken Batı'nın lideri Phoenix'i 110 - 103 ile devirdi. Maçı izlemedim ama istatistik kağıdında galibiyetin anahtarına dair 2 ipucu var. Stojakovic'in 7/11 ile 'oha' dedirten üç sayı yüzdesi ve 25 hücum ribaunduyla gelen 38 ikinci hücum sayıları. Jeff Bower'ın eli şimdilik değimiş gözüküyor Hornetts'a. Onun yönetiminde çıktıkları 2. maçı da kazandılar. Devamı gelsin, hiç değilse kızlarının hatrına !

Son olarak; NBA son 10 yılın en iyilerini seçiyor. Enfes videolar, performanslar var. Oylama şuradan.

1 yorum: