6 Ağustos 2009 Perşembe

Honved 1 - 1 Fenerbahçe



Turun ilk maçta alınmasıyla hedef olmaktan çıkan, seyircisiz ve maçın hemen başında atılan golle başlanan deplasmanda en fazla 45 dakika oyun disiplinini koruyabildi Fenerbahçe. Maçın sonunda kolla atılan bir golle de beraberlik çıktı Budapeşte'den. Denizli maçı da düşünülerek oyun bilhassa fizik olarak zorlanmamış olabilir. Hazırlık maçı kıvamındaki bir resmi maçta şablon ve oyun eleştirisi yapmak da fazla acımasız olur ama yine de bir Avrupa Kupası maçıdır. Ve daha ciddi olunmalı, ne olursa olsun bu maç kazanılmalıydı.

Hücum yönünde sıkıntısı yok takımın. Pozisyonlar üretildi ama Guiza geçen seneden kareler izletti. Bilica'nın atılmasından sonra ortasahanın göbeğinde oynayan Selçuk stopere, sağ açık Deivid de ortasahanın ortasına geçti. Sağ kulvar tamamen Ali Bilgin'e kaldı. Honved bu boşluğu zorladı, pozisyon üretti. Daha sonra sol açık Andre Santos sağa geçti. Bu kez de oyunu soldan forse edip pozisyon üretti Honved. Maçın hedef olmamasından ötürü Daum'un taşlarla bu kadar oynaması mazur görülebilir fakat macera aramak yerine mevkilerinin oyuncuları olan ve takıma da adaptasyonları şart olan Bekir ve Abdülkadir baştan denenebilirdi.

Maçtan alınacak yegane ders bu takıma stoper alınması gerektiği ve takım savunmasının iyileştirilmesi gerektiğidir. Böyle bir takıma karşı bile bu mevkideki kalite sorunu hissediliyor. Yazıyı bireysel bazda yaptığım birkaç gözlemle bağlayayım.

Andre Santos takım oyun disiplinine bağlıyken iyiydi. Goldeki vuruşunu Guiza örnek almalı. Zira maçta en az 3 kez benzer pozisyonu yakalamasına rağmen yapamadı böyle bir vuruşu. Bilica bence faul olmayan bir pozisyonda yanlış bir kararla atıldı. Ama böyle bir maçta Bilica'nın sonraki turu düşünerek daha tedbirli olması ve ayağını dahi uzatmaması gerekirdi o pozisyonda. Fenerbahçe'nin böyle bir takıma karşı 1 golle turu verecek hali yok. Cristian alışıyor, rakip kötüydü ama bu bir önceki maça göre Cristian'ın daha iyi olduğu gerçeğini değiştirmez. Oyunu iyi okuyor, tektopu iyi yapıyor. Fenerbahçe'nin oyununu hızlandırıyor. Ezbere de vurmuyor, yüksek yüzdeyle pas veriyor. Dikine de oynayabiliyor. Şimdilik tedbirli ama oyununu Avrupa'ya biraz daha adapte ederse box-to-box olabilir. Çok eleştirdiğim ve beğenmediğim Önder'i de bu maç beğendim. Ali Bilgin tam Anadolu takımlarına karşı duran top kazanma silahı. İki ayağını kullandığı ve iki tarafada çalım ve feyk atabildiği için bu tür takımlar karşısında çok faul alır. Bekte ise kademe bilmemesi ve yumuşaklığı sıkıntı yaratır. Bekir'de bir uğursuzluk var. Ne zaman girse oyuna gol yiyor Fenerbahçe. Bir stopere göre de fazla yumuşak. Biraz daha sert ve agresif olmalı.

Ve Volkan. Her zaman söylüyorum. Türkiye'de bir süre Türk kaleci antrenörü yasaklanmalı. Bu işi bilmiyoruz çünkü. Zorlamanın alemi yok. Volkan çok temel bir kalecilik nosyonunu dahi bilmiyor. Dışa kavis alan ve o yükseklikten gelen topa çıkılmaz. Volkan çıkıyor. Türkiye'nin en iyi ve milli kalecisi üstelik. TFF de hala yabancı kaleci antrenörü getirenlerden ekstra para talep etsin. Pes...

Etiketler: ,

26 Yorum:

Blogger Marko dedi ki...

Cristian, yanında Emre olduğu sürece işimizi rahatlıkla görür, Emre yokken sıkıntı olur ofansif anlamda bana göre. Ben beğendim Cristian'ı genel olarak... Stoper ihtiyacı aşikar, muhtemel rakipler kimler bilemiyorum ama umarım gruplar öncesi (takviye yapılmayacağını varsayarak) hızlı hücumcuları olan bir takımla eşleşmeyiz, en vasatı bile sıkıntı yaratabiliyor çünkü.

Bir de faul konusunda çok bonkörüz, özellikle Selçuk ceza sahası çevresinde olmadık yerde faul aldırıyor rakibe.

Neyse, stopersiz olmaz diyelim; umarım şu raporlar artık tez zamanda incelenir de karar verilir.

7 Ağustos 2009 00:04  
Blogger Nostradamus dedi ki...

Bu gidişle 6+2nin 2. si Bilica olur iyi bir stoper alınması şart
Ayrıca Abdülkadir, Furkan böyle maçlardada kullanılmayacaksa ben ne diyeyim

7 Ağustos 2009 00:27  
Blogger Unknown dedi ki...

Ben Cristian ın bizim ihtiyacımız olan bir oyuncu olduğunu dusunmuyorum.1 senedir bas bas bağırdık bize aurellio gibi hucuma d a destek veren bir oyuncu lazım diye. Ama Cristian ın hucum özelliği neredeyse sıfır.Onun yaptığı işi gayet Selçukta yapabilir.Yanında emre olduğu surece sorun yok ama malum Emre de devamlılığı duşuk bir oyuncu o olmayınca orta sahamızın yaratıcılığı sıfır oluyor.Gene Alex in ayağına bakıyoruz.

3 maçtır dos santos u da pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim.Bir kanat oyuncusundan ziyade bana deivid i anımsatıyor biraz içeri çok kaçıyor ve oralarda kaybolup oyundan duşuyor.oyunda surekliliği yok.Ama umut vaadediyor alışınca daha iyi olacaktır umarım.

Defans evlere şenlik.Herkes önder e yukleniyor ama asıl saatli bomba Bilica.Acil takviye lazım Edu yu bekleyecek vakit yok.
Guiza da bugun özüne dondu.Gecen seneye oranla daha istekli ama sağlam bir semih varken bu kadar gol kaçıran bir oyuncu ancak +2 olur benim gozumde.

7 Ağustos 2009 00:29  
Blogger Pasetto dedi ki...

Carlos'un yokluğunun takımın özelliklede Brezilyalıların ritmini bozduğu aşikar. Daumun ileriye dönük farklı bir bakış açısı getirecek bir stratejisi olmadığını Ali Bilgini sağ kanat oynatarak ve Alexi oyunda tutarak gördük. Diğer yandan Cristianın gün geçtikçe daha fazla sorumluluk alıp omurganın öne çıkan bir dişlisi olacağını düşünüyorum. Sakin,bakarak ve dikine oynayan bunun yanında şut denemekten çekinmeyen bir oyun anlayışına sahip. Temaslarda kuvvetlenip ayakta kalırsa Paulsen ısrarının anlamsız olduğunu kanıtlar bize. Açıkçası bu gece ki oyunundan sonra Gilberto Silvanın Brezilya milli takımında işi olmadığını kanıtladı bize. Yaşı itibariyle Dunganın düşünmesi gereken bir oyun karakteri ortaya koyduğuna inanıyorum. Bilicanın kırmızısının hazırlara vesile olmasını dileyip çabuk bir stoperin acilen tranfer edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ali Bilgin sağ bek alternatifi olmadığı için stoper transferi Önderi bu alternatif pozisyonuna düşüreceğinden bir taşla iki kuş vurmuş olacağız.

7 Ağustos 2009 00:40  
Blogger Unknown dedi ki...

Aykut Kocaman alternatifler hazır demişti.. Daum'un alternatifleri ise eleştirilebilir.

7 Ağustos 2009 00:40  
Blogger Beercholic dedi ki...

Volkan hakkında aynı şeyleri düşünmüşüz. Volkan, Türkiye'nin en iyi kalecisi olmasına rağmen bu tip saçma hataları yüzünden Avrupa'ya gidemiyor. Bu hatalarından arınsa kesinlikle Avrupa'nın iyi takımlarına 1. kalecilik yapabilecek kapasitede..

7 Ağustos 2009 00:52  
Blogger Alper Öcal dedi ki...

@tom

Selçuk'un kafasını kaldırması 5 dakika sürüyor. Cristian gibi tek top da yapamaz. Yapamıyor. En iyi yapacağı işi kulübeyi ısıtmak olur. Takım oturdukça, oyununu Avrupa futboluna adapte ettikçe ileriye de atacaktır Cristian kendini. Atıyor da yavaş yavaş.

Aurelio dediğiniz oyuncunun 5 senede kaç golü var Fenerbahçe'de ?

Sezonda 5 gol atmıyordu. Hücum yönünü bu kadar abartmayın Aurelio'nun. Appiah yapıyordu o işi.İstediğiniz Aurelio ise Cristian aratmaz Aurelio'yu.

Andre Santos doğru oynuyor. Santrforu Guiza olan takıma sağlı sollu orta yapmanın mantığı yok. İçe katetmesi doğal ve muhtemelen Daum'un talimatıdır. Varyete ile pozisyon arıyor takım çünkü. Gerektiğinde sıfıra da iner. İnebilir. O yeteneği ve oyun zekası mevcut.

7 Ağustos 2009 00:55  
Blogger Unknown dedi ki...

@alper ocal

Santos konusunda bir yanlış anlaşılma var galiba.Ben santos un içeriye kat etmesini değil deivid gibi içerlerde kaybolmasını eleştirmiştim ki dunyanın oteki ucundan gelip burada top oynuyor adam kolay değildir elbet.O kendini duzeltecektir.

Asıl endişem Cristian.Maldonado dan sonra nispeten ileriye doğru pas veren bir adam gormek orta sahada elbet bir mutluluk vermiştir.Ama Emre nin olmadığı maçlarda -ki bu epey olacaktır maalesef- orta sahamızın geçen seneden farklı olmayacağını duşunuyorum.

Aurellio nun hucum yonunu attığı gollerle ölçmek yanlış.Orta sahada topa basıp hucuma destek veren bir adam dı Aurellio..Maçlarını hatırlarsanız hak vereceksiniz hucuma ne kadar katkısı olduğunu.

Yani bence Cristian yerine klişe ifadeyle oyunun iki yonunu de iyi oynayabilen bir transfer yapmalıydı fenerbahçe.Bizim ihtiyacımız olan bu tip bir oyuncuydu.
Tabi ki bunlar 3 maçın bende bıraktığı izlenmler.Umarım siz haklı çıkarsınız da cristian aurellio nun yaptığı işi yapabilir.

7 Ağustos 2009 01:23  
Blogger laktat dedi ki...

crintian'la ilgili ben biraz farklı düşünüyorum. o bölgede oynayan oyuncunun aurelio gibi defansif olması bence daha önemli bir nokta. cristian ise daha çok iyi pas yapıp oyunun yönünü hemen değiştirebilecek, hücuma destek verebilecek nitelikte bir oyuncu. ama geldiği günden bugüne gösterdiği performansla defansif özelliğinin hücumuna göre daha zayıf olduğu görülüyor. en azından biz o bölgede rakibi oldukça bozan aurelio'ya alışmışken cristian şimdiki haliyle bize çok yumuşak görünüyor. zorlaşmaya başlayan maçlarda bu haliyle hiç de yıpratıcı bir defansif ortasaha imajı çizmedi benim gözümde. yanında emre'yle oynayacaksa bu adam zaten oyun kurucu görevi de üstlenmeyeceğinden o bölgede oynayacak bir adam için öncelik iyi pas yapmasından öte rakibi bozması, top çalması ve ilk müdahaleleri sağlamca yapabilmesidir. iyi pas dağıtması, hücuma dikine gitmesi ikincil olarak iyi özellikler olarak artı hanesine yazılabilir belki. ama dediğim gibi orada oynayan biri için bizim önceliklerimiz ne? bunu netleştirmemiz gerekli her şeyden önce. ayrıca geçen haftalarda gereğinden fazla yerden yere vurulan önder şu an için bu takımın olmazsa olmazı. hem yerli statüsünde olması hem de artan performansıyla bu açık bir gerçek. bunlar dışında ali'nin yedek olarak bile bu takımda kalmayı hakettiğine inanmıyorum. belkide onun şansızlığı gökhan gibi bir adamı izledikten sonra zaaflarının daha belirgin olarak görülmesidir. son olarakbu sene defans kurgumuz volkan'la birlikte gerçekten de çok canımızı sıkacak gibi duruyor.

7 Ağustos 2009 01:36  
Blogger alperensaylar dedi ki...

şimdi emre yine kronik sakat. sezon başı çalışmaları falan biraz hikaye gibi. erken konuşmak istemiyorum ama bu sene emre toplamda 5-10 arası maç kaçırır gibi. şimdi takıma bakıyoruz emre'nin mevkisinde oynayacak, ileri top taşıyacak, gerektiğinde geriden top alacak, yaratıcı kim var? selçuk eğer emre'nin yokluğunda oynayacaksa vay halimize. daum giderken oyuncuların hepsini antremandan kaytarmaya çalışıyorlar diye eleştirmiş sadece selçuk için ekstra çalışıyor demişti. herhalde kendisi bıraktığından beri aynı selçuk var zannediyor daum. selçuk'dan emre'nin yaptıklarını yapmasını beklemek çok büyük bir yanılgı olur.

cristian da şu haliyle emre'nin görevini zor yapacak gibi. tabi maldonado ve josico'dan sonra dikine top sürüyor olması bile bizi sevindiriyor ama cristian'ın da box-to-box olmasını bekleyebileceğimizi zannetmiyorum.

alper abi takıntılı diyeceksin belki ama şu maçta emre'nin yerinde abdülkadir oynatılamaz mıydı? yani maçtan önce belki abdülkadir oynar, iyi bir performans hatta güzel de bir gol atar da belki daum ileride yararlanır diye düşündüm ama maalesef. sadece kadroyu doldurmak için getirmiş.

bilica'yı acaba daum çok mu istedi yoksa bülentin oyununa mı geldik? geçen sezonun son maçında o gün beğenilmeyen nonda bile kepaze etti bu adamı. hala sivas'da oynadığını zannediyor. yabancı stoper hakkını bilica'ya kullanana kadar şöyle popescu, zago tarzı oyun kurabilen bir stoper bulunamaz mıydı acaba? ya da luciano tarzı top sürebilen bir stoper?

ve bombayı sona sakladım tabi:) sağ bekte niye ali bilgin oynar anlamıyorum. hatta ali bilgin niye hala bu takımda onu da anlamıyorum. ciddi anlamda sabri gibi oynuyor sağ bekte. sürekli topu dolaştırmakla meşgul.

yani çok fazla eleştirdim belki. evet resmi hazırlık maçıydı, kimsenin kendisini zorlamasını beklememek lazım ama en azından bir disiplin olmalı. böyle bir rakibe maç gazozuna bile olsa bu kadar pozisyon vermemek lazım.

kısacası önümüz karanlık değil ama şu halde çok da aydınlık değil. şu an için özer ve mehmet topuzun dönmesini beklemekten başka çare yok gibi.

7 Ağustos 2009 01:54  
Blogger osmancanpolatblog.com dedi ki...

ikinci maldanoda yani cristian turk sporuna hayirli olsun

7 Ağustos 2009 02:30  
Blogger Unknown dedi ki...

Cristian'dan cok memnunum ben. Santos'ta cok yetenekli ve zeki bir oyuncu. Zamanla katkıları artacak, şüphem yok.

Bu maç hiç önemli değildi de bir şey çok canımı sıktı.

Uğur Boral oyuna girerken Santos'a omuz mu atıyor? Umarım yanlışlıkla çarpıyordur.

Galatasaray'a da tebrikler. .

7 Ağustos 2009 03:49  
Blogger Unknown dedi ki...

@osmancanpolatblog: Yanlış anlamayın ama maldonado'dn cok farklı bir oyuncu Cristian. Şimdilik gördüğümüz kadarıyla..
Zeki, uzun top atmaktan zerre çekinmeyen, gereksiz top tutmayan ve gerçekten çok çabuk takımı ileri taşıyan bir oyuncu.

Maldonado zaten bunları yapamadığı için çok eleştirildi.

7 Ağustos 2009 03:52  
Anonymous Adsız dedi ki...

ya bu maçla çok oyun mantalitesini yorumlamanın anlamı yok açımdan. sadece oyuncular anlamında;
cristian'ın okadar da box to box görünmemesinin sebebi bu maçta alexin zaten sürekli geriden gelerek topalması ve güiza ya uzun toplarla oynamasıydı, ki güizanın kötü gibi görünmesinin de temel sebebi bu oldu bence.
cristian'ın maldonado ile aynı kefede olmasının ise imkanı yok, çünkü maldonado savunma anlamında muhtemelen cristiandan daha üst seviyede müdahele bilgisine sahipti. ancak komple bir değerlendirme gerekirse cristian çok iyi bir oyuncu ona göre. bu maçta da genel olarak organizasyon ondan başladı. andre santos'da açıkcası tatmin etmedi ama şu maçta ne kadar bir tatmin beklenir oda aşikar.

ayrıca evet, benimde dikkatimi çekti uğurun yedi sülalesine tecavüz edilmiş surat ifadesi oyun girerken attığı omuz. fenerbahcenin oyuncususun arkadaş, kim yeri dolmaz sanıyorsa büyük gaflete düşer.

7 Ağustos 2009 08:27  
Anonymous Adsız dedi ki...

ha ayrıca, ALper abinin dediği gibi selçuk en fazla kulübeyi ısıtır bu sene. çünkü daum sene başında mehmet topuzu da emre ile göbekte ikili denemişti. orada muhtemelen emre olmazsa cristian ve mehmet-özer oynar. sadece biraz sabır kanımca. zamanla gerisi gelecektir

7 Ağustos 2009 08:28  
Blogger Prometheus dedi ki...

Cristian çok iyi performans gösterdi dün akşam, Maldonado'dan tamamen farklıydı. Türk futbolunun yeni Maldonadosu ifadeleri bana oldukça ilginç ve provakatif geliyor açıkcası. Türk futbolunda hatalı transfer yapan yegane takım Fenerbahçe galiba, G.Amerikadan alınan ve muhteşem futbol bilgisine sahip Türk futbol izleyicisinin adını bilmediği her oyuncu eğer Fenerbahçe transfer etmişse illaki kötü zaten.

Bir de bazı arkadaşlar demişler orta sahada oynunun her iki yönünüde oynayan oyuncu transferi gerekli, Cristian bu tanıma uymuyor diye; evet Cristian bu tanıma uymayabilir çünkü Daum'un kafasındaki ortasaha şablonu 1-Hücuma yönelik(Emre-ilk Daum zamanı Appiah), 2-Defansa yönelik(Cristian-ilk Daum dönemi Aurelio) şeklinde beliriyor ki bence modern futbola çok da aykırı bir düşünce değil. Xavi ve İniesta gibi oyunun iki yönünü oynayabilen 2 oyuncu bulabilme şansınızdan bahsetmiyorum bile, kadrosunda bu tip 2 oyuncu bulunan ve aynı anda oynatan dünya üzerinde 5 tane takım olduğunu bile düşünmüyorum.

Zannedildiği gibi Aurelio hücuma fazla katkı sağlayan bir oyuncu değildi, hiçbirzaman da olmadı, Appiah'ın arkasını toplamakla meşgul oldu hep, Cristian da Emre'yi dengeleyecek.

7 Ağustos 2009 08:42  
Anonymous Adsız dedi ki...

@osmancanpolatblog

Cristian'a ikinci Maldonado demek "osmancanpolat" ile Polat Alemdar'ı amcaoğlu sanmak gibi olur:)

7 Ağustos 2009 08:48  
Blogger beckham07 dedi ki...

@aycan
onu bende farkettim sanki omuz attı. pek yanlışlıkla atmışa da benzemiyordu. inşallah yanılıyorumdur.

cristian için ise kötü değil ama aurelio ile kıyaslarsak rakibi yıldırıcak ve çok top kazananacak bi oyuncu gibi durmuyor şu haliyle.

7 Ağustos 2009 09:23  
Blogger varol döken dedi ki...

@aycan
o benim de çok dikkatimi çekti... buradaki maçta, uğur önümüzde ısınıyordu, yüz ifadesini gördüm... carlos'un yerine deivid'in alınmasına çok bozulmuş... takımın artık 3. tercihi ve bence bundan fazlasını hak ediyor ama daum da kolay kolay tercih değiştiren biri değil...

@alper
bir sevinç, bir dert... eğer bu takım hızlı oyunu öğrenirse çok can yakar... alex yine baştacı olacak, santos da sağ koltuğundaki veziri... eylül e büyük bir buluşma ayarlıyorum, sen de ayarla kendini:)

7 Ağustos 2009 10:28  
Blogger bymete dedi ki...

Afedersiniz arkadaşlar ama Aziz Yıldırım bizimle dalga geçiyor. Bu ne biçim kadro ya. Hangi mevkiye baksan içinde bir karamsarlık oluşuyor. Hah burası iyi Allah'tan diyeceğimiz bir mevki yok. Koskoca Fenerbahçe'nn kadroya bak. Bilica, Önder, Cristian..

Bence ya gerçekten çok iyimsersiniz ya da takıma bir şans vermek istiyorsunuz.

Benim tek ümidim Daum. Şapkadan bir tavşan çıkarır belki.

7 Ağustos 2009 11:59  
Blogger Tutku dedi ki...

emre'nin olmadığı yerde mehmet de özer de oynayabilir diye düşünüyorum. selçuk cristian ikilisi saçmalık olur zaten genel olarak. bu maç özer ve mehmet olmadığından öyle bir ikili yapılmış gibi geldi bana.

7 Ağustos 2009 12:15  
Blogger lesmiserable dedi ki...

christian maldonadodan iyi ama aurelio'dan çok çok kötü bir oyuncu. aurelio'ya alışan gözler için saha içinde oldukça silik kalan bir oyuncu

7 Ağustos 2009 13:26  
Blogger kuzen larry dedi ki...

Lig tv nin fantezi futbol oyununda blog idman yurdu adıyla lig kurulmuştur. Herkesi bekleriz. lig kodu: qtzı6850QT

7 Ağustos 2009 14:34  
Blogger Unknown dedi ki...

Fenerbahce nin geçmişteki orta sahasını bir hatırlayalım.Once Appiah-Aurelio ikilisi vardı Appiah daha hucuma donuk oynuyordu.Aurellio daha defansif ve o zmanalar takımın en önemli oyuncusu Aurellio idi.

Appiah gittikten sonra orta sahamız Aurelio-Deniz ve ya Aurelio-Selcuk ikilisine kaldı ki burda Aurelio yu hucuma katkısı daha fazla olmaya başladı.Ki Aurelionun hucum özelliği yok diyen çarpılır.Açın eski maçları izleyin.Selçuk ve ya Deniz daha defansif oynuyordu.Bu zmanalar da takıma en fazla katkısı olan oyuncu kuşkusuz Aurelio idi.

Şimdi ki gorunum cristian-emre orta sahası olacak gibi.Emre daha hucuma donuk cristian ise daha defansif oynuyacak.Ama Emre devamlılığı az bir oyuncu.O olmadığı zaman Cristian onun yaptığı işi yapacak bir adam gorunumde değil 3 maçtır.Bize ofansı da iyi bir adam lazımdı yeri geldiğinde defansa yeri geldiğinde hucuma donuk oynayabilecek bir oyuncu.
Defansif özelliğini eleştirmek için çok erken 3 maçtır pek öpen bir oyuncu izlenimi bırakmadı ama zamanla alışınca daha iyi olacaktır bu anlamda.
ben Cristian ın bizim için hayal kırıklığı olacağına inanıyorum umarım yanılırım.

7 Ağustos 2009 14:58  
Blogger Unknown dedi ki...

Aurelio'dan kotu oldugunu dusunmuyorum. Cok farklı ozellikleri olan 2 oyuncu. Tabi Cristian bi nevi rakiple guresmedigi icin gozumuze gorunmuyor. Ama hatırlayın. 2 senedir (Hatta Zico'nun ilk senesi de dahil olabilir) sağdan-sola ya da savunmadan çıkarken sıkıntıdan öldügümüz cok mac olmustur.

Cristian'ın ne olup olmadıgını sanırım Super ligin bayık ötesi maçlarında çok iyi anlıcaz. Zira Selcuk-Deniz-Josico-Maldonado ve hatta Aurelio( birebir savunmadaki ustun basarısın rağmen) sürekli elestirildi bu konu yuzunden.

Bir de su çok önemli bence. Yahu, Galatasaray, Besiktak ve Trabzon onlarca işe yaramaz adam transfer etti. Bizim kotu yabancılardan da felaket. Bugun kimse adını anmıyor, hatırlamıyor. Fenerbahce taraftarı neden böyle anlayamıyorum..Adını bilmemek, bir etikete sahip olmamak yermek icin yetiyor.
Sanki Aurelio ya da Nobre geldiginde çok iyimserdik transferler icin.

Uğur beyimiz de forma girecek Özer ve Topuz'dan sonra alır bence formayı.. 2 senedir o formanın tek sahibiydi. Üzerine koyamadıysa oturup dusunsun insanların huzurunu kacıracagına..ayıp. Severdim onca beceriksizligine ragmen Uğuru dün aksamki o manzaraya kadar.

7 Ağustos 2009 15:09  
Blogger M. Alper dedi ki...

Ben çok karamsar düşünüyorum.
Bu takımdan bir cacık olmaz. Ali Bilgin'in bir takımın futbolcusu olması bile o takımın ne halde olduğuna işarettir. Ve hala bu takımın futbolcuları arasındaysa söyleyecek birşey yok.
Öyle ahım şahım bir kadro göremiyorum. Bu takımda golleri Güiza atacak, bu esnada da Bilica-Önder golleri kurtaracak ha...
İddia ediyorum bu takım en iyi ihtimalle ikinci olur.Koca kulüp Aziz Yıldırım'ın oyuncağı oldu.

7 Ağustos 2009 22:35  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa