15 Ağustos 2010 Pazar

Mamadou Niang ve Fenerbahçe


Mamadou Niang bugün İstanbul'a geldi ve kontrata bağladığı 4 senelik macerasına ilk adımını attı. Niang transferi, Fenerbahçe'nin Nobre'nin gidişinden sonra ayyuka çıkan santrfor problemine çözüm olması için alınan 4. oyuncu. Kulüp Anelka, Kezman ve Güiza'dan alamadığı katkıyı ve verimi bu kez Niang'ın ayaklarında arayacak. Elimizin altında plütonyum ile çalışan ve saatte 88 mile çıkabilen bir DeLorean olmadığı için ne kadarını bulacağını bilmek şu an için imkansız, ancak tahminde bulunabiliriz. Doğruya en yakın tahmin için de Niang'ın oyuncu karakteriyle Aykut Kocaman'ın oyun karakterinin nerede buluşacağını kestirmek şart.

Mamadou Niang'dan başlayalım. Kezman ve Güiza'nın hem toplu hem topsuz oyunda Türkiye liglerinin fizikselliği içinde eriyip gitmesini hatırladığımızda, Senegalli'nin Aykut Kocaman tarafından tercih edilmesindeki en önemli faktörlerin güçlü fiziği, atletik yetenekleri ve top taşıma özelliği olduğu aşikar. Bu ligde tutunmak ve devamlılık sağlamak için futbolcuların ya fiziksel defolarının minimum olması ya da Alex, Kewell gibi çok özel bir futbol zekasına ve tekniğine sahip olması şart. Niang teknik olarak üst düzey yeteneklerle donatılmış bir futbolcu değil ama bu ligin fiziksel şartlarına maksimum ölçüde uyum gösterecek atletik yeteneklere sahip. Ligue 1'in benzer şartlarında bu açıdan hiç sırıtmadı. Üstelik inatçı ve vazgeçmeyen bir karakteri de var. Marsilya'da 5 sezon kalabilmek de başka türlü mümkün değil zaten. Niang baskı altında oynamayı, kendi göstermeyi fazlasıyla tecrübe etmiş bir oyuncu. Dolayısıyla, Kezman ve Güiza'nın duygusallığıyla birleşen fiziki yetersizliğin sonucunda sahada gördüğümüz 'help me' haykırışlarını ve bakışlarını Niang'da görmeyeceğimizi söylemek yanlış olmaz. Yaşından bağımsız olarak Niang'ın sahadaki kullanım ömrü seleflerine göre daha fazla olacaktır.

Gol atmak ve verimli olmak için bunlar yeter kıstas mı ? Değil tabi. İşin bir de teknik boyutu var. Niang'ın Aykut Kocaman'ın şablonunda üstleneceği rol başarısı için kilit. Aykut Kocaman ister Alex odaklı 4-2-3-1 ister Alex yoksunu 4-3-3 tercih etsin, Niang'ın sahadaki konumu ilk etpata merkez forvet, yani 9 numara olacak. Atletik yetenekler bu pozisyonun yıpratıcılığı için olmazsa olmaz ama hakkını vermek için başka nitelikler de gerektiriyor. 9 numaraların en temel görevlerinden biri bitiriciliğin yanı sıra açıkların ve ortasahanın hücuma katılması için boş alan yaratmak ve o boşlukları işletecek pas yeteneği sergileyebilmek. Niang yılmaz karakteriyle ne kadar mücadele ederse etsin 9 numaranın oyuncusu değil. Tam aksine, kariyeri boyunca parladığı anlar dış forvet olarak 9 numara rolünü üstlenen oyuncunun yarattığı boşluklardan faydalandığı ve atletizmini değerli kıldığı dönemlere denk düşer. Bunun için kariyerini birazcık incelemek yeterli.

Niang'ın ilk elle tutulur performansını 24 yaşındayken, 2003-04 sezonunun ikinci devresinde FC Metz'de kiralık oynadığı dönemde sergiler. Niang kendisinin sol dış, Adebayor'un merkez olduğu düzende 12 maçta 5 gol atar. Adebayor sezon sonunda Monaco'ya, Niang da Strasbourg'a transfer olur. Strasbourg'da merkez rolünü Danijel Ljuboja, dış forvet rolünü ise Niang üstlenir. Ljuboja 15 maçta 7, Niang ise 15 maçta 8 gol atar. Ljuboja devre arasında Paris Saint Germain'e transfer olur. 2004 Afrika Uluslar Kupası'na giden Niang ise, Strasbourg'a döndüğünde Ljuboja'nın merkez forvet rolünde çıktığı 8 maçta sadece 1 gol atar. Strasbourg ertesi sezon Ljuboja'nın yerini Mickael Pagis ile doldurur. Niang bildik mevkisine geçer ve gol sayısını ligde 12'ye çıkarır ve Pagis ile olan işbirliği ile Lig Kupası'nı kazanırlar. Caen'i 2-1 yendikleri maçta ilk golü Niang atar ve adı artık Fransa'nın zirve mücadelesi yapan takımlarıyla birlikte anılır.

Niang yarışını kazanan, Metz'deki hocası Jean Fernandez'in da araya girmesiyle 7 milyon € karşılığında Marsilya olur. Jean Hernandez onu Ribery, Nasri, Lamouchi, Oruma gibi asist ve skor becerisi olan ortasaha oyuncularına güvenerek en uçta oynatır. 2005-06 sezonunun ilk devresinde Niang 14 maçta sadece 3 gol atar. Marsilya devreyi 7. bitirir. Niang'ın istikrarsız son vuruşları ve kaçırdığı goller de eleştiri konusu olur. Jean Hernandez devre arasında Niang'ın eski takım arkadaşı Pagis'i transfer eder. Pagis merkeze, Niang ise dış forvete geçer. Niang ligin kalan yarısında 7 gol bulup sezonu 28 maçta 10 gol ile tamamlarken, Marsilya'nın Ligue 1 klasmanındaki yeri 4.lüktür. Marsilya 2006-07 ve 2007-08 sezonlarında Cisse'nin merkez, Niang ve B.Kone'nin dış forvet oynadığı düzende sezonu 2 ve 3. olarak kapatır. Niang'ın bu sezonlardaki gol ortalaması ise 15'tir. Niang 2008-09 sezonunu Rennes ve Auxerre maçlarında attığı 2 golle açar. Cisse'nin Sunderland'e transfer olmasıyla birlikte, Niang yine merkez rolüne geçer. Devrenin geri kalanını 4 golle tamamlar ve 17. haftadaki Nice maçında kasığından sakatlanır. 2 ay boyunca sahalardan uzak kalır. Marsilya bu sakatlık sebebiyle devre arasında Shakhtar Donetsk'ten Brandao'ya imza attırır. Niang 25. haftada Le Mans maçıyla tekrar sahalara döner ve Brandao'nun merkeze geçmesiyle tekrar dış forvet olarak oynamaya başlar. Sezonun kalan 13 haftasında 8 gollük bir performans sergiler. 2009- 10 sezonunu da aynı rolde 18 golle gol kralı olarak kapatır ve Marsilya yıllar sonra şampiyon olur.

Şu kariyere bakıldığında Niang'ın Fenerbahçe'yi bir seviye yukarı taşıyacak performans göstereceğini söylemek iyimserlik. Ne kadar savaşırsa savaşsın , merkez forvet rolünün altından kalkacak nitelikleri eksik ve bu zaman kadar yapamadığını 31 yaşından sonra yapmasını düşünmek de delilik. Kaldı ki çok daha uluslararası bir ligi ve Şampiyonlar Ligi'ni bırakıp para için, sağlam bir sözleşmeyle Fenerbahçe'ye gelen bir oyuncuyu ekstra işler için motive etmek de kolay olmayacaktır. Katkısı elbette Güiza & Kezman'dan fazla olur ama yaşıyla orantılı düşen fiziğiyle birlikte gitgide sakilleşeceğini; ve hatta Marsilya'da 9 gibi oynatıldığı dönemlerde sergilediği istikrarsız son vuruşlarını burada da sergilemesi ihtimal dahilinde.

Aykut Kocaman'ın sadece Niang'ın değil, Stoch, Dia, Caner, Özer ve Mehmet Topuz gibi benzer mevkide oynayan oyuncuların verimini arttırması ve kaliteli hücum setleri yaratabilmesi için muhakkak bir 9 numara alması veya Semih'i 2-3 sezon önceki formuyla tekrar takıma kazanıdırıp diğerlerini rotasyona sokması şart. Kafasının bir köşesinde 9 numarasız, sürekli hareket eden, gezgin dış forvetlerle oynanan 4-6-0'ın olduğuna eminim ama bunu devamlı oynamak ütopyadan başka birşey değil. Ferguson, Spaletti gibi üst düzey ortasaha oyuncularına ve oyunu 40 metrede oynayan takımlara sahip olan bilgeler bile bu maceradan bir süre sonra vazgeçtiler.

Takımı 60-70 metrede oynamaya iten hantal stoperler ve istikrarsız ortasaha ikilileriyle bu ve türevi şablonlar Fenerbahçe'ye hüzün ve gözyaşından başka birşey getirmez.

Etiketler: ,

15 Yorum:

Blogger baldur dedi ki...

şu 4-6-0 ve bunun fetişistlerini duyunca artık sadece midem bulanıyor. hani nerede ferguson'ın 4-6-0'ı manchester'ın kadrosunda 5 tane forvet oldu. ya da nerede spalletti'nin 4-6-0'ı? zenit'te kerzhakov ile lazovic'i yanyana oynatıyor.
4-6-0 bütün forvetler sakat olduğu için tercih edilen bir sistemdir.

15 Ağustos 2010 21:02  
Blogger intuition dedi ki...

Niang ile ilgili yaptığı yorumlarda haklılık payın var. Niang, bir Nobre değil veya PVH değil, sırtı dönük top alacak, saklayacak bir adam değil. Daha çok sol forvet oynayan bir adam.
Alper'in atladığı nokta şu ki, zaten Aykut Kocaman bunu beklemeyecek o adamdan. Hızlı oyun için birebir uyan adamdır Niang. Girer, çıkar, çalım atar, bitirir...
Kezman'dan ve Guiza'dan da beklenen buydu ve bu iki adam da deplase olsa bile ne adam geçebiliyorlardı, ne oyunu hızlandırıyorlardı, ne araya girip golü yapabiliyorlardı.
Bu yüzden Niang bu durumda çok ama çok önemlidir. Ki artık topu uzun oynayıp tutma devri de kapandı.

Ki Niang'ın büyük artısı şu ki, bugün Aceto'nun da belirttiği gibi bu adam BÜYÜK TAKIM oyuncusu olduğunu kanıtladı Marsilya'da. Guiza'da olmayan da buydu zaten.

16 Ağustos 2010 01:07  
Blogger UK dedi ki...

eline sağlık harika bi bilgi değerlendirme yazısı bence.

ve bugünkü antalya maçından önce olsa tamamen katılırdım herhalde yazına.

ama maçta gördüğüm 4-4-2 den 4-3-3'e evrilmeler başka düşünceler yarattı.

tabiki tek maçla ve bu kadar zayıf bir rakiple bunları konuşmak ne kadar anlamlı bilmiyorum.

aykut kocaman ilerideki 6 oyuncudan bir voleybol takımı yaratmayı amaçlıyor.

---- semi alex ----
stoc emre chri mehm

yukarıdaki gibi başladı oyun ama
zaman zaman alexi sağda gördüğümüz aşağıdaki tabloyu izledik.

stoc semi alex
emre chri mehm

voleybol takımı hikayesi burda başlıyor zaten aykut kocaman takımdaki herkesin futbolun dinamik doğası içerisinde bulunduğu yada yakalandığı yerin oyuncusu gibi davranabilmesini istiyor ve bekliyor.

yani voleyboldaki rotasyon gibi bir sağ yada bir sol pozisyonda rolün gerektirdiklerini yapabilsin istiyor kocaman. stoch hem emre hem semih gibi oynayabilsin; semih hem stoch hem alex gibi pozisyon alabilsin; emre hem stoch gibi açık forvet hem christian gibi merkez ortasaha oynabilsini istiyor. bunu dünyada yapabilen tek takımın rüyasını kuruyor sanırım. yada ben onun rüyasına karışıp inception yapmaya çalışıyorum.

bu 4-3-3 ve voleybol rotasyonunun takımdaki defolu iki adamı var alex ve semih (bugünkü performanlarına rağmen). onların dışındaki herkes eksiksiz yaptı bu voleybol rotasyonunu bugün. ama alex yakalandığında topuz gibi oynayamıyor. yada semih stochun yaptıklarını yapamaz sol forvette hatta yanına dahi yaklaşamaz yaptıklarının. tribündeki iki adamdada alex ve semihin yapamadıklarını yapabilme potansiyeli olan adamlar:dia ve niang.

niang transferinin en önemli özelliği bu sanırım. gerektiğinde yada oyun dinamiğinde yakalandığında voleybol rotasyonunu yapsın ve sol forvetide sağ forvetide oynayabilsin.

yani takımın ibrahimoviçi değil villası en azından krkiçi olabilsin.

16 Ağustos 2010 01:30  
Blogger Taci YALÇIN dedi ki...

Mükemmel bir yazı olmuş. Birkaç gündür blogu açıp ne yazacaksın diye bekliyordum.

Şu konuda da düşünceni merak ediyorum. Niang, bir 9 numarayla beraber oynadığında, Alex biraz lüks olmaz mı kadroda? O durumda neler düşünüyorsun? Antalyaspor maçıyla birlikte büyük ihtimalle bir 9 numara transfer edilmez. Semih'e güvenilir. En olmadı Gökhan Ünal da kadroda. Bu durumda Semih-Niang ikilisi düşünüldüğünde, Alex'siz bir Fenerbahçe izlemek zorundayız gibime geliyor. Zaten benim görüşüme göre yavaş yavaş Alex'siz oynamaya alışması lazım takımın fakat bu yıl bu risk alınır mı bilemiyorum. Sanki Niang transferi yanlış oldu gibi.

16 Ağustos 2010 02:21  
Blogger Valthord dedi ki...

niang'ın daha önceki sezonlardaki ve başka takımlardaki görevini bilemeyeceğim ama brandao, marseille'ya geldikten sonra söylediğiniz üzere merkez forvet olarak değil 4-3-3'ün sol forveti olarak oynadı. sağda ben arfa, solda brandao ve ortada da niang vardı. yani bir bakıma brandao barcelona'daki henry, niang da eto'o gibiydi.

16 Ağustos 2010 02:29  
Blogger Sekhranikos dedi ki...

Osman Tamburacı okumasın çıldırır zahar 4-6-0 delisi idi kendisi:)

Niang içinse okuduğum en ciddi analiz olmuş ellerine sağlık.

Kendim için bu sene fenerden beklediğim hiç bir transferin gerçekleşmemiş olmasından dolayı sevinemedim. heleki elimde bu şekilde bol miktarda golcüm varken. Olur kan uyuşur tutar ne güzel olur.

Hadi hayırlısı bu sene tadım kaçtı olanlardan.

16 Ağustos 2010 05:30  
Blogger aspayze dedi ki...

Çok güzel bir analiz olmuş. Yazıdan Naing'ın bir merkez forvet olarak yeterince başarılı olamadığı ama uzak forvet oynadığında ciddi goller attığı sonucunu çıkardım. Gerçi Valthord'un faklı bir iddası var; anladığım son iki yıl Marsilya'da merkez forvet oynadığı yönünde. Bunun doğrusunu öğrenmek lazım. Eğer Niang, merkez forvet oynarken ligimizin stoperleri ile didişip hırpalayabilecek fiziksel güce ve devamlılığa sahip, mücadeleci bir oyuncu ise ne kadar gol atacağının hiçbir önemi yok, o bizim aradığımız merkez forvettir. Kendisi kafamızdan geçen 20 civarı rakamları atmasa bile işleyecek sistem ile attırdıkları skor eksiğini kapatacaktır. Yok böyle bir oyuncu değilde sadece çok başarılı bir yardımcı forvet ise o zaman bizim derdimizin dermanı değildir. Bu yıl alınmış diğer iki yabancı oyuncu gibi son derece kaliteli ama takımın yapısına uygun olmayan bir transfer daha olarak listemizde yeralacaktır.

Eğer yazılıp çizilenler doğru ise transferde çeşitli sebeplerle hep 2. hatta 3. tercihlere kaldık. Alınmış oyuncuların hepside çok iyi oyuncular ama takımın yapısına çok uygun oldukları söylenemez. Oysa sol kanatta Dzsudzsak, sağ kanatta Krasiç ve merkez forvette Gyan takım yapısının bütün defolarını ortadan kaldıracak niteliklere sahip oyunculardı. Oysa yeni alınanların başarılı olabilmeleri için uygulanacak sisteme takımın uyabilmesi için 2 transfer daha şart görünüyor.

Hayırlısı diyelim; belki Stoch, Dia ve Niang yazılıp çizilenlerden daha farklı niteliklere de sahip oyunculardır.
Dün akşam Semih ve M.Topuz'un sonrasında da yeterli olmasada Caner'in performansını görünce açıkcası aylardır kararan içim ferahladı. Onların eski bildik performanslarına gelmesi dahi bize seviye atlatabilir.

16 Ağustos 2010 13:58  
Blogger Tuğberk dedi ki...

Antalyaspor maçındaki pas akışkanlığı eğer sezona yansırsa Niang'ın senin dediğin gibi 9 numara olmayışı vereceği etkiyi azaltmayacak gibi görünüyor..

Geçen sene ki takıma belki Niang alınsaydı yazdığın şüphelere katılırdım hocam ama bu Fenerbahçe gerçekten çok hızlı bir takım olacak bu sene..Ve bu hız Mamadou Niang'ın en sevdiği oyun tarzı..Arkasında Alex sağında Mehmet solunda Stoch hatta arkadan Emre-Gökhan'ın bindirmeleriyle Niang hücum bölgesinde pek çok yardımcı bulacak kendine..

16 Ağustos 2010 14:42  
Blogger Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

Mehmet Demirkol'u dinledim bugün. Niang'ı karşılamaya gidenleri aşağıladı baya. Bu kadar aşağılık kompleksi niye falan dedi taraftara. Niang kim? 26 yaşında ki Maradona'yı böyle karşılıcaksın dedi. Kendisi Quaresma için Havaalanına giderim derken farklı düşünüyordu herhalde. NTVSpor'u Fenerbahçe yanlılığıyla suçlayan arkadaşlar mutlu oluyordur muhtemelen. Sanırım ondan seviyorlar bu adamı.

16 Ağustos 2010 16:47  
Anonymous Adsız dedi ki...

o zaman şu denenebilir mi 33 yaşındaki Alex'ten sonra Alex mevkisinde olmasa da direk skora etki edecek 31 yaşında bir oyuncu mu alındı acaba! Alex'ten sonra onu arayacağımız en önemli şey direk skora etki edecek oyuncu eksikliği olacak gibi görünüyor..Niang da verilen istatistiklere göre bir Alex istatistiği içeriyor sanki

17 Ağustos 2010 01:26  
Anonymous Adsız dedi ki...

o zaman Aykut hoca Alex'ten sonraki dönem için Alex'in mevkisinde oynamayan ve arasında 2 yaş fark bulunan bir oyuncu mu transfer etmek istedi acaba?

Alex direk skora etki etmesiyle arayacağımız bir oyuncu Niang da istatistiklere bakıldığında tamamlayıcı olarak skora direk etki edebilen bir oyuncu gibi görünüyor. Öyleyse bu biraz da Alex'in solda Stoch'un ekstradan da forvete takviye anlamına gelen bir transfer mi???

17 Ağustos 2010 01:30  
Blogger otti dedi ki...

brandao gibi bir kazmanın oynatılma sebebi niang. adam bildiğin kalas ama niang'ın önünü açıyor boşluk imkanı sunuyor. semih bu konuda brandao'nun bi kaç gömlek üstü. top tekniği ve bitiricilik olarak.

niang-semih ikilisi oynarsa çok gol atar ikisi de. alex ne olur bilmiyorum son yıllarda kanayan bi yara artık. alex de niang'a boş alan imkanı sağlar eğer 2si oynarsa. hatta önüne al da at der o da atar. en büyük sıkıntı güiza'nın gol atamaması değildi zaten attığının mislini kaçırmasıydı. karşı karşıya atsa şampiyon olacaktı takım. işte bu fırsatları niang değerlendirir. bu sene biraz daha ofansif olarak güçlenen takımda çok daha fazla pozisyon bulur. güiza bu takımda kanat yokken 11 gole ulaşıp 7-8 asist yapabiliyorsa niang bizi yeterince memnun eder..

17 Ağustos 2010 07:24  
Blogger flankspeed dedi ki...

Alper Hocam geçen seneki kanat oyuncularımız olsaydı eğer dediğiniz doğruydu Niangdan faydalanamayabilirdik fakat busene kanat oyucularımız içeriye kat eden kanat değiştiren ceza sahası içi ve dışında düzgün gol vuruşları yapan forvet özellikli oyuncular aynı zamanda top taşıyan ve forvete boşluk yaratan oyuncular bunlara arkadan gelecek oyuncularıda(Emre,Özer ve Mehmet) eklersek Niangın merkez forvet olarak kullanılmayacagını görebiliriz.buyüzden Niangı Merkez forvet olarak değil birbirini tamamlayan 6 kişinin bir parçası olarak düşünmeliyiz.Niang ne Guiza nede Kezman gibi başarısız olmaz Niang Marsilyadaki başarısını buradada gösterir.

18 Ağustos 2010 16:16  
Anonymous Adsız dedi ki...

niang hakkında yazdıklarına bakarak yorum yapacağım. Çünkü benim için Niang şu an kapalı kutu.

Alex'i seviyoruz ama Aykut'un Niang'ı takıma monte edebilmesi için Alex'ten vazgeçmesi gerekiyor. Tabi taraftarın da...

21 Ağustos 2010 00:37  
Blogger Sıradanbirblog dedi ki...

Yazılarını okuyunca blog yazmayı bırakan yazarlar vardır. Buda çok iyi bir yazı. Ama asıl yazmayı bırakması gerekenler ulusal basında.
eline sağlık teşekkürler.

4 Ekim 2010 10:00  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa