ABD 1 - 2 Gana
ABD ve teknik direktör Bob Bradley bu turnuvanın taktik açıdan en üretken ve en cesur takım & hoca ikililerinden biri. Kadronun kalite olarak birbirine yakın oyunculardan kurulması, Dempsey ve Donovan gibi hem ortasaha karakteri olan hem de hücumda birkaç pozisyona evrilebilen ekstra oyuncuları sayesinde Bob Bradley maç içinde farklı denemelerde bulunabiliyor. ABD'nin bu zaman kadar yaptığı geridönüşlerin arka planında takımın yüksek fizik kalitesi ve inatçı yapısıyla birlikte eldeki opsiyonların fazla oluşunun payı büyük. Gana gibi turnuvanın en fizikli, taktik disiplini ve organizasyonu en güçlü takımına karşı hem oyun hem de skor olarak geri düşülmesine rağmen tribündeki ve ekran başındaki seyirci ABD'nin geri döneceğine dair inancını tıpkı takım gibi kaybetmemesi bundan.Gana maçında da aynı hikayeyi yazdılar ancak birazcık şanssızlıklarına, birazcık da beceriksizliklerine kaybettiler.
ABD maça 4-2-4'e evrilen oldukça ofansif bir dizilişle başladı. Donovan ve Dempsey'nin kendilerine yakın forvetler Altidore ve Findley'nin arkasında, çizgiye yakın alanlarda gezinerek oynadığı, Brezilya'nın 4-2-2-2'sine benzer bir kurgu ile hücum etmeye çalıştılar. Ne var ki, Gana'nın 4-4-1-1'i karşısında maçın ilk devresi boyunca mahkum oynadılar. Bunun en büyük sebebi Gana hücum ederken santrfor Gyan'ın hemen arkasında supporter rolüne soyunan Kwadwo Asamoah'ın, oyun ortadayken ortada oynayan Annan ve Kevin Prince Boateng'e yaklaşarak, ABD'nin Clark - Bradley ikilisine karşı 1 kişilik fazlalık sağlıyor oluşuydu.
Gana sürekli topa sahip olup, ortasahadaki 1 fazlalığını Kwadwo Asamoah veya K.Prince Boateng'i derin koşularla ABD savunmasının üzerine sürerek skora dönüştürmeye çalışıyordu. 8. dakikada Kevin Prince Boateng ile golü de bu şekilde buldular. Gyan'ın 'modern tek santrfor fundamentali 101' ismiyle ders diye okutulacak oyunu, Ayew ve Inkoom'un delicilikleriyle Gana ilk yarıda oyunu domine etti.
Bob Bradley mecburen 30. dakikada Clark - Edu değişikliğini yaptı. Açıkçası oyuna etki eden bir değişiklik değildi. Gana ortasahada hala 1 oyuncu fazlaydı. ABD ise hala topa sahip olamıyor, olduğunda da sahadaki opsiyon azlığı yüzünden çokça hatalı pas yapıyordu. Bob Bradley'in devre arasında yaptığı Feilhaber - Findley değişikliği ile asimetrik bir 4-3-3'e döndüler. Ortasahadaki Edu - Bradley ikilisinden Edu savunmanın önüne stoper gibi yerleşti. Bradley modern bir iç oyuncusunun rolüne büründü. Bugün Uruguay'da Alvaro Pereira'nın yaptığı gibi hücumda zaman zaman sol açığa doğru kayan ama iç karakterli Feilhaber ile birlikte ortasahada 3'lü bir hat oluşturdular. Gana'nın 3'lüsüne karşı oyunu dengelediler.
Bob Bradley'in fark yaratan ikinci hamlesi ise forvette oldu. Küçük bir kaydırma yaparak, ilk devre yandan yemiş bir kenar oyuncusu gibi oynayan Dempsey ile Altidore'un yerlerini değiştirdi. Altidore'un Dempsey'e göre hayli üstün olan top taşıma becerisi ve temposuyla ABD daha akıcı ve çabuk oynamaya başladı. İlk devredeki roller tersyüz oldu. ABD üstünlük kurdu ve 62. dakikada Donovan'ın golüyle beraberliği yakaladı. Kevin Prince Boateng'in sakatlanıp yerini temposunu kaybetmiş, oyunu tecrübesiyle oynayan Appiah'a bırakıp, Asamoah'ın Boateng'in mevkisine geçişiyle Gana fazla başladığı ortasahada 1 eksik kaldı. Top hakimiyetini ve oyundaki momentumu tamamen kaybetti. Teknik direktör Rajevac'ın maç içinde yaptığı en büyük hataydı bence bu değişiklik. Pekala Muntari'yi kullanabilirdi. ABD son 15 dakikayı tamamen Gana yarısahasında oynayıp gollük pozisyonları kaçırmaları ve maçın uzatmaya gitmesi Gana için şanstı.
Bu hatayı dengeleyen, Bob Bradley'in uzatmanın başında Altidore'u çıkarıp Gomez'i almasıydı. Gyan'ın 93. dakikadaki güzel golünü buna bağlayacak değilim. Futbolun cilvelerinden biri o gol ama Gomez/Altidore değişikliğinin oyunun şeklini ABD için değiştirdiği su götürmez. Kağıt üzerinde forvet çıkıp, forvet giriyor ama oyuncular arasındaki niteliksel farktan ötürü, ABD normal sürenin sonundaki üstünlüğünü kaybetti. Gomez yerine girdiği Altidore kadar güçlü ve iyi top taşıyamaması yüzünden ABD oyunu Gana sahasına yıkamadı. Basın mensubu olsaydım neden Gomez yerine Beasley'nin tercih edilmediğini sormak isterdim doğrusu.
Bob Bradley'in başka değişiklik hakkı kalmadığı için, golü attıktan sonra skoru koruma işini ustalıkla yapan Gana'yı açma ihtimali de şansa ve duran toplara kaldı. Şans gülmedi Amerikalılara ve evlerine döndüler. Taktik açısından da seyir açısından da güzel maç oldu. ABD'de 16 km'den fazla koşan, temposunu hiç kaybetmeyen, her zaman doğru tercihlerde bulunan Bradley muhteşemdi. Takım olarak da cesaretleri, devamlılıkları ve pes etmeyişleriyle pekçok hayran kazandılar.
Gana yoluna devam ediyor. Bu yaşta bu winner ruhuna diyecek bir laf yok. Ayew ve biraz Asamoah dışında yaratıcı oyuncuları olmamalarına rağmen çeyrek final görmeleri çok büyük başarı. Rajevac'ın takımın üst düzey fiziğini tempo üreten bir dinamoya çevirişini, Afrika takımlarında fazla görmediğim taktik zeka ve sabrını izlemek çok keyifli. 1990'da Kamerun, 2002'de Senegal'in yaptığını tekrarlayarak Dünya Kupası'nda çeyrek final gören 3. Afrika ülkesi oldular. Yarı final için çok sert ve zor bir engel olan Uruguay'ı aşmaları gerekiyor. Ortasahada rakiplerine göre daha zenginler ama Ayew'li takımın bile yeterince üretemediği bir ortamda turnuvanın en iyi savunma takımlarından birine karşı Ayew'siz neler yapacaklarını izlemek çok farklı olacak. Rajevac'ın deneylerini şimdiden merak ediyorum.
Etiketler: Dünya Kupası 2010, Futbol
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa