Saracoğlu Tiyatrosu
Fenerbahçe İspanyol fobisine de son verdi ve gecenin evinde kazanan tek Şampiyonlar Ligi ekibi oldu.
Sevincimden ötürü maçla ilgili teknik, taktik detayları sonra yazarız ancak Uğur Boral'ın sanki önceden yazdığımız şu yazıya nazire yaparcasına oynayıp, Dani Alves karşısındaki performansı hakikaten izlenmeye değerdi.
Akıl vermek gibi olmasın ama Zico'nun ikinci maçta tur için Selçuk'un savunmanın arasından çıkarıp biraz daha önde oynamasını, Kezman'ın o koşuların bazılarını ortasahası için yapmasını, geldiği günden beri inandığım ve beğendiğim Deivid'in daha fazla sorumluluk almasını sağlayarak Fenerbahçe'yi daha kompakt bir oyun için hazırlaması lazım. Çünkü düşünüldüğünden farklı olarak Sevilla kanatlardan ziyade iştahlandığı zaman ortasahayı ele geçirmeye başardı.
Şimdi yazının başlığına gelelim. Hakikaten bugün Saracoğlu maç öncesindeki renkli kareografileri ve silüetiyle, Sevilla oyuncularının rol kesmeleriyle ve hakemin yönetmenliğiyle; daha da kötüsü maç anındaki sessizliğiyle, gerçek bir tiyatrodan farksızdı.
Endüstriyelleşmenin, Anelka ve Roberto Carlos gibi oyuncuları alabilmenin yan etkisi tribünlere elbette yanısayacaktı ama böyle de olmamalı.
Birkaç mesaj aşağıdaki hakem yorumu için de pek haksız sayılmazmışım sanırım, umarım ikinci maç için gerçek bir cehennem olan Pizjuan atmosferinden etkilenmeyecek bir hakem atanır.
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa