7 Mayıs 2009 Perşembe

Kadıköy'ün Pyhtia'sı



Delphoi Antik Yunanistan'da bir şehir. Kehanet tanrısı Apollon'un evi. Sadece geleceği değil geçmişi ve herşeyi çok iyi bilen Apollon'un. O evin sadık bir de hizmetkarı var. İsmi Pythia. Resmedildiği üzere kadın bir rahibe kendisi. Pythia'nın özelliği Apollon ile iletişim kurabilen tek insan olması. Pythia Apollon'un evindeki toprak delikten çıkan gazlar sayesinde transa geçerek Apollon'un bilgeliğinden feyz alabiliyor. Bütün bir medeniyet de, devletin en tepesindekiler dahil olmak üzere sorularına aradıkları cevap için Pythia durağında müsade istiyorlar. Pythia da meraklıları bilgilendiriyor.



Fenerbahçelilerin durağı da Akşam gazetesi. Bilhassa mayıs ayında iyice kapıldıkları bazı sorulara cevap alabilmeleri için Alaattin Metin'e bir uğramaları şart. Zira Aziz Yıldırım ile yönetim kurulundan, o kadar övülen kurumsallaşmaya ve kulübün artan iletişim araçlarına rağmen, tek bilgi alabilen kişi konumunda. En azından yazabilen bir o var. Bugün de Beşiktaş maçı öncesinde içeriden uçurulan bir bilgiyi destek alarak şahane bir istihbarat vermiş A.M.

Devre arası biterken, yönetimin takıma takviye yapmak istemesine şiddetle karşı çıkıp, 'Ben yoluma bu futbolcularla devam edeceğim' söylemi ile ilişkilerin düzeldiği varsayılmıştı. Öyle ya, her hoca transfer isterken Dede'nin karşı çıkması bir yerde futbolculara 'Ben sizlere güveniyorum' mesajı ile birlikte barış zeytin dalı olarak algılanmıştı.
Ama herkes yanıldı.
Verilen desteğin, kredinin limiti bitti.
Bir tarafta 20-25 yaşınki futbolcular. Diğer tarafta 70 yaşındaki hoca.
Aradaki sosyal, psikolojik uçurum kapanacak gibi değil. Beşiktaş maçında futbolcular onur mücadelesi yaptılar, kazandılar. Peki seneye ne olacak!
Bir galibiyet ile sezon sonunda alınacak radikal kararlar kirlenen halının altına mı atılacak!
Kısacası Aragones'in kalemini kırmış Aziz Yıldırım, son cümleyle de olası bir yalancı baharın getireceği havayı dağıtıyor. Bunlar eski ama başarılı propoganda taktikleri. Bu kadar emin konuşmamın sebebi ise 1 sene önce yazdığı "Avrupa sevdasına kaybedilen şampiyonluk "başlıklı yazı. Bu yazıyla, Aziz Yıldırım'ın 2 Haziran tarihinde FBTV'de verdiği "yürüye yürüye şampiyonluk" fetvası ve 1 ay sonra Fenerbahçe resmi sitesine yazdığı "Yeni bir döneme giriyoruz" başlıklı yazıdaki birer paragrafı üst üste koyunca bütün resmi görmek mümkün.

Zico’nun futbolculuğuna herkes saygı duyuyor.. İnsan olarak da mükemmel. Ama Avrupa’da kariyer peşinde koşarken, Türkiye ligini unuttu, ciddiye almadı. Dinlendirme adına yaptığı oyuncu değişiklikleri, yanlış kadro tercihleri ile Fenerbahçe’nin güle oynaya olacağı şampiyonluğunun altına dinamit koydu.

Alaattin Metin - 05.05. 2008

Geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Ligi'nde gelinen yere, kazanılan başarılara rağmen, yurtiçinde belirlenen hedeflerinin gerisinde kalmamız, çok kolay bir şekilde elde edebileceğimiz şampiyonluğu kaçırmamız ve bu nedenle tüm camiamızda yaşanan burukluğu ortadan kaldırma düşüncemiz yeni teknik direktör arayışımızda etkili olmuştur. Eğer kazanılan bir takım başarılar nedeniyle, bir takım başarısızlıkları göz ardı etmeye, tolere etmeye kalkarsak, bunu Fenerbahçe'de gelenek haline getiririz ki, bu da Fenerbahçe'nin geleceği açısından çok büyük bir tehlike oluşturur.

Aziz Yıldırım - 01.07.2008

Etiketler: ,

5 Yorum:

Blogger Onur Erdem dedi ki...

Sene 1999...

Low'u sampiyon olamadi diye kovalayip ondan sonra Ridvan'di, Zeman'di derken MTK ve Pendik faciasi dahil bir ton kepazelik yasiyorsun, ayni sene ezeli rakibin UEFA kupasini alip tum bunlarin uzerine tuy dikiyor...

Sene 2002

Takimin ihtiyaci olup olmadigini gormeden bir dunya para verip Ortega'yi getiriyorsun, sonuc husran...

Sene 2008

Takimi CL'de ceyrek finale tasiyan adami "yuruye yuruye sampiyon yapamadi" diye yollayip Aragones'i ve bir ton para harcayip Guiza'yi getiriyorsun, film neredeyse yine basa sariyor...

9 senede bir arpa boyu yol gidememek diye buna derler herhalde...

Amaaan bosversene, Fenerbahce burnuna konukevi, bilmemnereye lokal falan acilir, en genci 75 yasinda olan bir guruh da kurdele kesip alkis tutar, kongrede de yine tek aday olarak secilir nasilsa...

7 Mayıs 2009 23:02  
Blogger İsmail Şayan dedi ki...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

7 Mayıs 2009 23:35  
Blogger İsmail Şayan dedi ki...

"Sahibinin Sesi" bir 45'lik markası idi eskiden.

7 Mayıs 2009 23:38  
Blogger varol döken dedi ki...

@alper
dün gece ali ece, tunchay, trofolo ve birkaç arkadaş ile daha zico'dan konuştuk, öyle güzel muhabbetin için bu çirkinlik fazla geldi birden, bir hava alıp geleceğim:)

alaattin metin ve benzerleri ise havasını alır bu hayatın güzelliklerinden!

8 Mayıs 2009 15:11  
Blogger Alper Öcal dedi ki...

Kongre var ya, kulübün faaliyet raporu gönderiliyor üyelere Varol.

Arkadaşıma da gelmiş Ankara'da, Samet ile Zico'nun sevindiği bir resim var. İçim gitti, küfrettim

8 Mayıs 2009 15:48  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa