18 Nisan 2008 Cuma

Aman Dikkat


Etiketler:

17 Nisan 2008 Perşembe

Büyük Başın Derdi



Boşuna dememişler büyük başın derdi büyük olur diye. Nwankwo Kanu'nun da başında büyük bir dert var. Adamın zaten vergi borcu yüzünden ikisi Audi, biri Mercedes olmak üzere toplam 3 arabasına TMSF misali el konularak müzayede ile satılması yetmezmiş gibi, bir de 31 Ağustos'a kadar bulması gereken 2,8 milyon pound tutarında para var. Yoksa malikanesi ve 170,000 £ değerindeki Ferrari gidecek.

Sebebi de Kanu'nun bu malikaneyi ve arazisini almak için Royal Bank of Scotland'dan aldığı 10 yıl vadeli kredisinin senelik 280,000 £ tutarındaki geri ödemesini yapmaması ve üstüne üstlük bu krediyi 93,000 pound civarında aşması. Mahkeme ilk olarak iyi niyetini göster deyip bir 100,00 çık demiş, Ağustos'ta da kapa borcu demiş.

Portsmouth'dan çok aklında bu var Kanu'nun bu sıralara.

Postu bağlarken Ajax, Inter ve Arsenal'de toplam 11 sene top oynamış ve hali hazırda Portsmouth gibi yabancı sermayeli zengin bir kulüpten haftada 45,000 £ alan bir oyuncunun krediyle ev ve araba almasının biz züğürt çenelere garip geldiğini belirtelim.

Sanki Kanu bizdeki tabiriyle sermayeyi kediye yüklemiş. Geçmiş olsun...

Etiketler:

Hakem Odasında Bitti



Yine izleyemediğimiz bir Old Firm oynandı dün. Celtic maçı Hesselink'in 90. dakikada attığı golle 2-1 kazandı ve şampiyonluk umutlarını taze tutmayı başardı. Okuduklarımıza göre maçın sonu bizim eskiden yaptığımız mahalle maçlarına taş çıkartırcasına bir hal almış,

Fotoğrafta görüldüğü üzere iki İskoç Milli oyuncu Caldwell ve Weir birbirine girmiş.Saha ortasında yaşananlarda sonra hakem önce bu iki oyuncuyu odasında bir güzel azarlamış sonrada kırmızıyı yapıştırmış.

Hani Türkiye'de maç sonrası Hasan Şaş ve Moldovan'ın sergiledikleri centilmenlik dışı davranışlardan ötürü cezalar aldığını hatırlıyorum ama bunların hepsi raporla gelen cezalardı, hiçbirinde oyun bittikten dakikalar sonra gösterilen kartlar yoktu.

Old Firm'ün bize göstereceği çok şey var gibi...

Etiketler:

16 Nisan 2008 Çarşamba

Arjantin Duvarları #4

Totti, Cristian, Kupa...



Totti Roma'nın 16 sezon sonra kazandığı İtalya Kupasını çocuğu Cristian ile kutlarken.

Bugün attığı golle kazanılan Catania maçı sonrası sıra kızı Chanel ile kutlamaya geldi sanırım.

Etiketler:

Gianni De Biasi



İtalya'daki teknik adam kıyımı mağlum. Geçen hafta Torino'yu çalıştıran Novellino kovulmuştu ve Torino yönetimi de Cagliari ve Palermo yönetimine uyarak takımı önceden kulüp için görev yapmış birine emanet ettiler.

Gianni De Biasi'ye.

Torino macerasının geçmişinde takımı Serie B'den Serie A'ya çıkarması var. Zaten bu konuda uzman bir isim De Biasi. Daha önce de Modena'yı birkaç lig birden atlatarak Serie A'ya taşımıştı. Ama iş Serie A'ya gelince orada tutunamıyor bir türlü. Modena başarısının ardından Brescia'dan, Serie A'ya çıkılmasınınn ardından Torino'dan kovulmuşluğu buna işaret. Bu özelliğiyle İtalyanların Reha Kapsal'ı diyebiliriz.

Torino'yu aynı zamanda Serie A'dan Serie B'ye düşmekten kurtarmışlığı bakımından da Nejat Biyediç vari bir tekniğe sahip. Ve yine bunun için çağırıldı göreve.

Umarım başarılı olur, severim Torino'yu...

Etiketler:

Geç Gelen İtiraf



Cruyff'un idol olmasının altında yatan sebepler sadece futbolu ve keskin zekası sayesinde verdiği hazırcevaplar değildi elbette. Sporculardan kahramanlar yaratmak istiyorsanız, onu biraz da sosyalleştirmelisiniz.

Kimisi bunu berbat bir şekilde magazin temelinde yapardı, Cruyff ise Arjantin'deki Dünya Kupası'na askeri cunta sebebiyle katılmayarak yapmıştı. Ve finalde Cruyff'suz Hollanda, Arjantin'e uzatmada kaybedince bu gündem iyice büyümüştü. Oysa işin aslı tam 30 sene ortaya çıktı, hem de olayın kahramanının itirafıyla.

The Guardian'ın haberiyle anlıyoruz ki Cruyff geç de olsa 1978'de Arjantin'de olmamasının tamamen kendisinin ve ailesinin aldığı bir tehdit ve silahlı taciz nedeniyle olduğunu açıklamış. Karısını ve kendisini bağlayan ve kafalarına tüfek dayamış silahlı haydutların olduğunu söylemiş Sarı Fare. Evinin ve ailesinin 4 ay boyunca polis korumasına alındığını da.

Bunu zamanın basını nasıl farketmemiş meçhul, Cruyff ve eşi bu haydutlardan nasıl kurtulmuş o hikayenin de sonu yok.

Bu itirafın ardından "bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü" diyesim geliyor.

Etiketler:

15 Nisan 2008 Salı

Romario'nun On Biri



Futbolu resmen bıraktığını açıkladı. Arkasında dopdolu bir kariyer var, Brezilyalılar ona önce teşekkür etmişler sonra da bu kariyeri 11 dalda ve herbir dalı 11 adımdan oluşan toplam 121 maddede özetlemişler.

İlginç şeyler var hakikaten. Biz işin magazin kısmından yapalım girizgahı. 11 kadına değinelim önce.



Romario 3 evlilik yapmış, 5 çocuğu var tabi İspanyol dilberi Sonia Monroy'un iddalarını görmezden geliyoruz. Zira birileri de çıkıp o asla ortaya çıkmayan çocuk Makalele ve Kluivert'dan diyebilir. Anlayacağınız ablamız İspanya'nın Esra Balamir muadili. Bir zamanlar başta Yusuf ve Ali Güneş olmak üzere Fenerbahçe'nin tüm futbolcularıyla adı çıkan Türk dilberi diye hatırlatalım Esra Balamir'i.

Bir kadın daha var, üstelik o kariyerini de etkilemiş. Fabiana Bressanelli Koch. Onun hikayesi de Romario'yu Flamengo'dan koparıp Vasco De Gama'ya getirmesi. Hala minnettarlar Vascolular ona.

11'in tamamı için adres burası

Etiketler: ,

Maracana'ya Dönüş



O acı sakatlıktan sonra epeydir ortalarda yoktu. Globo Maracana'da bulmuş, kalbimdeki takım dediği Flamengo'yu Botafogo'ya karşı oynadığı maçta izlemek için geldiğinde. Flamengo'nun kalbinde olduğunu Zico imzalı "Flamengo'yu seviyorum" temalı t-shirt ile de sergilemiş görüldüğü üzere.

Zico demişken, Flamengo'nun 3-0 yenildiği maçtaki bir kare ile bağlayalım postu.



Ronaldo'nun fenomeni Zico.

Etiketler: ,

Gönül Alma



2005 - 2006 sezonunda Adnan Polat ve Yıldırım Demirören'in kupa bölüşmesine nazire yapmış Real Madrid Başkanı Calderon ile Barcelona başkanı Laporta.

Barca ligi zaten Real Madrid'e hediye etti, Calderon da gönül almış "Şampiyonlar Ligi'ni Barcelona kazanırsa mutlu olurum" diyerek. Mor beyazlı taraftarların pek hoşuna gitmediğine eminim bu demecin.

Etiketler:

14 Nisan 2008 Pazartesi

Zirveye Kaleci Ayarı



Efendim La Liga'da şampiyon belli diyebiliyorsak eğer bunda Rijkaard kadar kaleci Victor Valdes'in de hakkını vermek lazım.Ligin en az gol yiyenlerinden olmasına rağmen yediği bazı goller hakikaten Barcelona kalecisine yakışmayacak cinstendi.

Recreativo maçında yenilen goller ise tam bir facia. Eh müstehak Barca'ya, katalan Casillas çıkarma sevdası için kesilen bu cezadan sonra Zubizaretta'dan beri adam akıllı kalecisini hatırlamadığım Barca için yazın en büyük transfer olacaktır kaliteli bir file bekçisi.

Zirveyi etkileyen kaleci hatası sadece Barca'dan gelmedi, ikincilik yarışında Villareal kalecisi Diego Lopez'in yaptığı bir fantazi penaltı ve kırmızı kart ile sonuçlandı. Yerine giren Uruguaylı Viera'nın acemiliği ise sahaya adımını atarken belli oluyordu, nitekim bir pozisyonda Valdez misali düştü ama kale çizgisinde savunması girdi kademesine fakat son dakikalardaki pozisyonda bu denli şanslı değildi.

Valdez'in eleştirilme dozunu azalttı bir anlamda.

Etiketler:

Yolcudur PSG...



Türkiye'de yazın hem Beşiktaş'ın hem de Galatasaray'ın listesine gireceği % 100 olan hocalardan Paul Le Guen. Hatta Fener şampiyon olamazsa çeyrek final filan dinlenmeyip sözleşme uzatılmaması muhtemel Zico'nun yerine de adı geçer muhakkak.

Lyon'un başındayken de beğenmez ve kurulu düzenin tamamlayıcısı olarak görürdüm, tıpkı Lucescu gibi. Yeni bir düzen kuracak çapı görmüyordum Fransız teknik adamda. Nitekim başarısız geçen bir Rangers macerası ve ardından 2 senedir Fransa'nın Lyon'dan önce en bilinen takımı Paris Saint Germain'in canına okuması var önümüzde Le Guen'e dair.

Geçen sene kılpayı kurtulmuştu PSG küme düşmekten, bu sene paçayı sıyıracak gibi durmuyorlar.



Postu yukarıdaki fotoprafla bağlayalım. Futbolun nelere kadir olabildiğini göstermek adına bu iki fotoğraf biçilmiş kaftan. Futbol dramlarıyla bir başka güzel.

Etiketler:

Lukas Podolski



Almanya'dan ve Bayern - Dortmund maçından devam edelim. Lukas Podolski'nin Bayern formasıyla attığı ilk resmi gol yine bir Dortmund maçında gelmişti bundan yaklaşık 2 sene önce. Münih'te de gol yağmurunu başlatan isimdi Lukas Podolski.

Hakikaten enfes bir gol attı ceza sahasının dışından sol ayağını içiyle. Hem kesme vurdu, hem de sert vurdu. Ve neden Bayern'de olduğunu, neden 3 sene önce Real Madrid'in Galacticos listesine girdiğini kanıtladı. Şampiyonluğu garantiledi diyebileceğimiz Bayern ile birkaç iyi maç daha oynarsa Klose, Kuranyi, Gomes ve Kiessling 4'lüsü arasından bir şans bulabilir Euro 2008'de.

Etiketler:

Endüstriyel Kurban



Bayern Münih yokken onlar vardı, Almanların ilk uluslararası şampiyonu oldular 1966'da Kupa Galipleri Kupasını kazanarak. Bayern'in Almanya'da hegamonya kurduğu 90'lı yıllarda da Bavyeralılara direnen ender kulüplerdendi.

1995 ve 1996 yılında kazanılan iki Bundesliga şampiyonluğu esnasında, Bayern UEFA Kupası ile teselli buluyor ve ligde elde ettiği klasmanlar 6.lık ve 2.lik oluyordu. Bundan 1 sene sonra ise Dortmund 1993'te Juventus'a UEFA finalinde kaybedilen maçın rövanşını, 1997'de Şampiyonlar Ligi'nde telafi ediyordu. Üstelik o Juventus'u Zidane sürüklüyor ve takımda Deschamps, Vieri, Del Piero, Boksic gibi oyuncular en formda dönemlerini yaşıyordu.

Hitzfeld yönetiminde kupayı kaldıran kadroyu merak edenler için:

Klos, Kohler, Sammer, Kree, Reuter, Lambert, Paulo Sousa, Heinrich, Möller (Zorc 89), Riedle (Herrlich 67), Chapuisat (Ricken 70)

Bu kadrodan kaybettikleri en önemli ise isim Ottmar Hitzfeld oldu, bu kadroyu da paraya çevirmekte başarılı olamadılar ve ardından dönemin modası şirketleşme işine kaptırdılar kendilerini. Almanya'nın bu alandaki öncüsü oldular. 2002'de kaybedilen bir UEFA finaline rağmen, son haftada Daum'un Leverkusen'ine karşı kazanılan Bundesliga şildi ile geri döndüler sandık ama bu şampiyonluk ve o şirketleşme bir trajedinin başlangıcı oldu.

2003 sezonunda kısacık ECL macerası, ardından UEFA'da yaşanılan hayalkırıklığı. Ardından 2004 sezonunda, öneleme turunda Brugge facisı ile kapanan bir başka ECL hikayesi ve bir sezonda 60 milyon € üzerinde zarar gösteren nurtopu gibi bir Dortmund GmbH. 110 milyon € üzerinde seyreden toplam borç da cabası.

Para için elden çıkarılmak zorunda kalınan, ardından ismi değiştirilen bir mabed. Rosicky başta kaybedilen değerli oyuncular ve küme düşmemeye oynayan bir takım. Dönem artık Dortmund için bir zamanlar üzerinde oldukları Bayern Münih'ten 5 gol yeme dönemi.

Bir zamanların fosforlu yeşil ve Die Continentale armalı formalarıyla fırtına gibi esen Dortmund'u yerine bunu izlemek ızdırap verici ama Westfalen hala tıklım tıklım doluyor. Saygı duymak lazım ve elbette "Wir Sind Deutscher Meister" seslerini yeniden duymak.

Etiketler:

Orta Kafa Gol



Mahallede oynardık bu oyunu, orta kısmında çuvallardık genellikle. Büyüdük filan, aramızdan profesyonel futbolcular çıktı ama hala da çok iyi becerebildiğimiz söylenemez bu işi. Lakin söz konusu Almanlar olunca en kralını izliyorsun orta kafa gol kombinasyonunun.

Weserstadion'da oynanan Bremen - Schalke 04 maçında atılan ilk 4 gol böyle geldi. 3'ü yeşillerden 1'i mavilerden. Mavilerden Kuranyi bir pozisyonda kafayı iyi vursaydı belki de skor tabelasında bu yazmayacaktı ve belki Mirko Slomka hala koltuğunda oturuyor olacaktı.

Etiketler: