12 Aralık 2008 Cuma

PB



Bayram, tatil güzel şey. Daha önce 2 sezonunu izleyip kalan bölümleri birikmeye bıraktığım Prison Break şaheserini fırsat olarak sundu mesela. Çok methedilen Ajan Self'e henüz gelemedik. Haftasonu göreceğiz kudretini. Futbol mu ? Fenerbahçe soğuttu efendim. Haftasonu PB'den arta kalan zamanda ısınmaya ve Pazartesi'nden itibaren yazmaya çalışacağız. Sevgiler...

10 Aralık 2008 Çarşamba

Volkan Demirel


Etiketler: ,

0845 0454545





Hampshire polis karakolunun telefon numarası bu. İngiltere vatandaşlarından bu 16 kişiyi bilen birileri varsa aramaları için verilmiş. Sol Campbell'a karşı Fratton Park'da ırkçı tezahüratta bulunma şüphesiyle aranıyorlar. Olası cezaları 1000 sterlin ve bir daha maçlara girememek. Görüntülerden anlaşılıyor ki stadyumdaki kamera kayıtlarından ayıklanan resimler bunlar. Başta 3 büyüklerin stadı olmak üzere TSL'de maç yapılan neredeyse tüm stadlarımızda kapalı devre kamera sistemi mevcut. Onca oluyor stadlarımızda ve henüz basına yansıyan bir soruşturma görmedim. Ne işe yaradığını merak ediyorum o sistemlerin. İşim gereği maliyetlerinin çok yüksek olduğunu da bilirim. Yazık, günah...

Etiketler:

Şubat'ı Bekleyin



Serie A'da doludizgin gidiyor Inter ama ertesinde Şampiyonlar Ligi kabus oluyor. Juventus galibiyetinin ardından Panathinaikos mağlubiyeti, Lazio galibiyetinin ardından gelen Werder Bremen mağlubiyeti bunun en açık göstergesi. Oysa bu maçtan evvel "kazanın gelin" diyordu Mourinho oyuncularına. Bunu dedikten sonra Ibrahimovic'i yedek soyundurup yerine sezonun altın bidonu Quaresma'yı oynatmayı anlamadım ama yine de kazanmak için denediler. Panathiankos ve Anorthosis'e yaptıklarını Bremen'e yapmadılar. Küçümsemediler. Fakay yetmedi, zira Bremen kazanmaya asıl ihtiyacı olan takımdı. Inter grupta 2. olarak gruplarını 1. bitirenlerle eşleşecek. Geçen sene grup 1. ayarındaki Liverpool'a karşı hiç direnememişlerdi. Nerazzuriler o yüzden tedirginler ama Mourinho'nun buna da bir cevabı var. "Şubat ayında asıl Inter'i izleyeceksiniz" İzleyeceğizdir, dediğini yapar Mourinho. Benim merakım Scolari'nin gazabına uğrayıp Anelka'nın ardından 2. tercih durumuna düşen Drgoba ile mi yoksa Drogba olmadan mı izleyeceğimiz. Burdan sesleniyorum: Kavuşturun artık futbol tanrıları bu sevgilileri, lütfen...

Etiketler:

Ronaldo Sonrası Flamengo



Taraftar heryerde aynı, benzer psikolojiye sahip. Bu kadar farklı coğrafyalarda, kültürlerden gelen insanların futbola dair meselelerde aynı davranışı göstermesini bilimsel manada incelemek gerekir aslında; ama bir Can Kozanoğlumuz daha yok maalesef. Postun konusuna dönelim. Efendim Flamengo şampiyonluk yarışından uzak bir sezon geçirdi, son 2 haftada alınan neticelerden sonra Copa Libertadores'e de veda ettiler. Teknik direktörlerini de kovdular. Tanıdık bir yüz olan Carlos Alberto Parreira'nın danışman sıfatıyla getirileceği yazılıyor Brezilya basınında. Böyle bir sezonun ardından bir büyük kulübü mutlu edecek iki şey vardır. Transfer ve ezeli rakipleriyle dalga geçebilmek. Ezeli rakip konusunda şanslılar. Zira Vasco De Gama küme düştü. Ultra grupları Raça Rubro-Negra her türlü yaratıcılığı sergiliyor görüldüğü üzere. Velakin transfer konusunda işler hiç de istendiği gibi başlamadı.



Ronaldo sakatlık sonrası Flamengo'nun tesislerinde rehabilite olmaya başlayalı beri Fenomen hayaliyle yaşıyorlardı. Ronaldo bir de tribünlerdeki yerini alıp ne kadar iyi bir Flamengo taraftarı olduğundan, Zico'yu ilah olarak gördüğünü söyledikten sonra ise eyleme geçtiler. Eylemin kod adı Movimento Fica Ronaldo. Türkçe meali Kal Ronaldo Harekatı. Amaç Ronaldo'yu Flamengo'da oynatabilmek. Harekat planı ise imza ve bağış toplamak. Bunun için afişler bastırdılar, web sitesi açtılar ve bir araba eşliğinde propoganda yaptılar. Tam 158000 kişi katıldı ve destek verdi harekata, ortak oldu kampanyaya. Ama futbolcu da her yerde futbolcu işte. Ne kadar farklı coğrafyalardan, kültürlerden gelirlerse gelsinler hayır diyemedikleri şeyler var. Ronaldo başta Nike olmak üzere sponsorlarının baskısıyla olsa gerek ekonomik sebeplerle Corinthians'a imza attı. Maaşını sponsorlar ödeyecek, 1 sene siyah beyaz forma giyecek. Ronaldo mutlu ama Flamengo taraftarı değil. İlk maçta sağlam bir tepki bekliyorum Ronaldo'ya. Şimdilik demeçlerde ve internet sitelerinde veriyorlar tepkilerini. 2 gün öncesinin fenomeni bakın ne hale gelmiş.

Etiketler: ,

9 Aralık 2008 Salı

Ronaldo Corinthians'da



Brezilya Serie A'ya yeni çıkan Corinthians ile 1 senelik sözleşme imzalamış çubuklu tosun Ronaldo. Formaları da hemen rafları süslemiş, satışa çıkarılmış. 14 sene sonra Brezilya'da top oynayacak, büyük bir olaydır bu. Adriano gibi Brezilya'da kendini bulur mu, yoksa göbeği hepten m büyür bunu zaman gösterecek. Toparlarsa 37-38'e kadar top oynar, hele de posası çıkmış golcüleri kullanmakta mahir olan İtalya Ligi'nde...

Etiketler: ,

Santos Mirasierra Serbest



Polise mukavemetten 3,5 yıl hapis cezası almıştı Marsilya tribün lideri Santos. Fransızlar Santos'un mapusta yatacağı her sene için Marsilya'da oynanacak Atletico Madrid maçında bir İspanyol taraftarı öldüreceklerini ima ediyordu. Bundan mı korktular bilinmez ama Santos'un avukatı Merino'nun temyiz başvurusu başarılı olmuş. Paraya çevirmiş İspanyol mahkemesi Santos'un cezasını. Maça yetişemeyecek gerçi ama 6000 € ödeyerek önümüzdeki Çarşamba öğleden sonra dışarı çıkacak Santos. Filmi çekilecek bir tribün destanı oldu bu, bakalım kim akıl edecek...

Etiketler:

Brezilya'nın En İyileri



France Football'ın verdiği Ballon D'or isimi ödülün muadili Brezilya'da Bola De Ouro'dur. Brezilya'nın en köklü spor dergisi Placar tarafından Brezilya Şampiyonası'nda mevkilerinin en iyi oyuncularına verilir ve en iyi 11 belirlenmiş olur. Bu 11 içerisindeki en yüksek oy ortalaması tutturan oyuncuya da Bola De Ouro verilir. İkisi de Altın Top demek. Usül açısından bir fark var sadece. Brezilya'daki ödülü okurların her maç haftasından sonra verdiği oylar belirler. Futbolseverin direk müdahil olduğu, dalaveranın olmadığı bir yöntem olduğundan bence muadillerine göre daha saygındır. Bunun bir benzerini Globo gazetesi de yapıyor 2005 yılından bu yana; ancak Placar'ın ki çok daha prestijli, zira 1973 yılından beri veriliyor ve bir klasik. Ve ilginçtir 2002 yılından bu yana bu ödülü alanlar istisnasız Avrupa'ya transfer oluyordu. Kaka, Alex De Souza, Robinho, Tevez, Lucas Leiva, Thiago Neves. Ödül bu kez Sao Paulo'nun kurt kalecisi Rogerio Ceni'ye gitti. Valdir Peres ve Taffarel'den sonra bu ödülü alan 3. kaleci oldu. Fakat yaşı ve Brezilya'da ona duyulan saygı itibariyle Avrupa'ya gelmesi çok zor. Ödülün diğer detaylarını aşağıda görebilirsiniz. Tanıdık isimler var blogu takip edenler için...



Seleção: Rogerio Ceni (SPA), Vitor (GOI), Andre Dias (SPA), Miranda (SPA), Juan (FLA), Ramires (CRU), Hernanes (SPA), Tcheco (GRE), Wagner (CRU), Nilmar (INT) e Borges (SPA)
Bola de Ouro: Rogerio Ceni (SPA)
Artilheiros: Washington (FLU), Keirrison (CFC), Kleber Pereira(SAN) - 21 gols
Chuteira de Ouro: Keirrison (CFC) - 41 gols

Etiketler: ,

FC Fossombrone



Fossombrone İtalya'da 10000 kişinin bile yaşamadığı bir kasaba. FC Fossombrone isimli bir futbol takımları da var. 1949 yılında kurulmuşlar. İtalya'daki 6.lig olan Eccellenza'da mücadele ediyorlar ve hiçbir başarıları yok. Velakin 2006 yılından beri neredeyse tüm İtalya'nın, modacıların ve endüstri kuruluşlarının bildiği bir kulüp olmuşlar. Hikayesi çok ilginç. Dirk Bikkembergs adında Belçikalı bir moda tasarımcısı üretim yaptığı Fossombrone kasabasındaki bu takımı satın alıyor. Amacı kulüpteki oyuncuları kendi kreasyonlarının tanıtımında kullanmak ve kulübe maddi katkıda bulunmak. İlk iş takımın başına profesyonel bir teknik adam getiriyor, ardından da takımın herşeyini baştan aşağı değiştiriyor.





Takımın formasını, antrenman ve maç sonrası giysilerini, kramponlarını, donlarını, stadyumdaki yedek kulübelerini... Tasarım yapılabilecek ne varsa. Bikkembergs daha sonra bütün kreasyonlarını takım üzerinde test etmeye başlıyor. Bütün reklam ve pazarlama medyalarında ve dahi podyumda da oyuncularını kullanıyor. Böylece kulübün de adı yayılmaya başlıyor. O denli başarılı oluyorlarki herkesten sponsorluk teklifleri alıyorlar ve nihayetinde de Samsung markası formalarına göğüs reklamı oluyor. Sadece Pazar öğlenleri top oynamaya alışmış bir takım ve kasaba için bunlar muazzam değişimler. Sahaya da olumlu yansıyor bu değişim. Şu an Eccellenza'da en yakın rakiplerinin 8 puan önlerinde lider durumdalar. O güzelim formaya da Serie D yakışır hani. Açık ara şu ana kadar gördüğüm en güzel forma bu...

Etiketler:

Kalac ve Buffon



İtalya'nın futbol gündemlerinden bir tanesi Juventus'un nasıl bir anda bu kadar çabuk toparlanabildiği. Çeşitli tezler var ama bir tanesi epeyce radikal. Bu çıkışın kalede Buffon'un olmadığı döneme gelmesinden dolayı, bazıları Juventus savunmasının daha dikkatli, daha konsantre olarak oynadıklarını ve hata yapmadığını söylüyor. Oysa savunma oyuncuları kalede Buffon varken daha rahat, daha soğukkanlı oluyorlarmış ister istemez ve daha sık hata yapıyorlarmış. Üzerinde pekala tartışılabilir. Bense lafı buradan Milan'a getireceğim. Fellik fellik savunma oyuncusu arıyor Galiani Milan için. Kalac'a bir şans daha versinler bakalım. Buffon'un yarattığı etkinin tersini yaratabilecek mi ?

Etiketler:

8 Aralık 2008 Pazartesi

Düdüklü Fren



La Liga'da geri dönüşlerin haftasıydı bu hafta. Valladolid ve Villareal 3 gol geriden gelip berabere kalmışlardı, Real Madrid de galibiyeti alacaktı. 3-1 geriye düşmüşken, maçı 3-3 yapmayı başardılar. Ercan Taner bir ara kalpten gidecek sandım. Ben yerimde duramıyordum. Fakat hakem Vazquez'in düdükleri bu destana limon sıktı. Şu fotoğraftaki penaltıyı vermeyerek Madrid'in tarihe geçecek destanlarından birini frenledi. Artık Klasik öncesi puan farkı 9. Üstelik Marcelo ve Robben'i de kaybetti Real Madrid. Barcelona maçında kart cezalarından ötürü oynayamayacak bu oyuncular. Schuster'in işi daha da zor artık. O pelte gibi ortasahaya kimi koyacak ? Sol taraf 3 adım top sürüp sonra İbrahim Üzülmez gibi topa basıp geri dönen yua da topu rakibine çarptıran Drenthe'ye mi kalacak ? Messi ve Dani Alves şimdiden avuçlarını ovuşturuyorlardır. Raul ve Casillas'ın insanüstü oyununa dua edecek artık Real Madridliler...

Etiketler:

7 Aralık 2008 Pazar

Şampiyon Sao Paulo



Gremio herşeyiyle kovaladı bu şampiyonluğu, Obama'nın seçim mottosunu dahi kullandılar motive olmak ve inançlarını güçlendirmek için. Velakin ofsayt tartışmalarının yapıldığı bir gol ile Borges bütün umutlarını yerle bir etti Gremio'nun ve Sao Paulo'ya 6. şampiyonluğunu armağan etti. Bu 6 şampiyonluğun son 3 tanesi peşpeşe geldi ve hepsi de teknik direktör Ramalho yönetiminde. Brezilya tarihinde bir ilk bu ve adı artık çok ciddi olarak Dunga'nın koltuğu için anılmaya başlandı adı Ramalho'nun. Son hafta gerçekleşen bir ilk daha var Brezilya Ligi'nde..



110 yıllık Vasco De Gama tarihinde ilk kez küme düştü. Kariyerindeki son maçına çıkan kaptan Edmundo gemisini kurtaramadı. Bir diğer üzülen de Flamengo kulübüydü. 5 yiyerek kapadılar sezonu ve Libertadores Kupası'na katılmaktan oldular. Sao Paulo, Gremio, Cruzeiro ve Palmeiras tamsil edecek Brezilya'yı bu kupada. Peki ya bundan sonrası ? Artık Eyalet Ligleri oynanacak Brezilya'da. Fakat bu ligler başlayana kadar çok hareketli bir transfer dönemi yaşanacak. Kulüplerin iç transfer görüşmeleri bir yana, ara transfer yapacak Avrupa kulüplerinin kafasını ilk çevireceği ülkelerden birisi Brezilya. Ramires, Hernanes, Keirrison, Thiago Silva, Marquinhos gibi oyuncuların ismini sıkça duyacağız transfer piyasasında. Yarın özel bir yazı olacak bu konu hakkında blogda, meraklısına duyurulur...

Etiketler: ,

Gremio vs. Atletico-MG



GRÊMIO
Victor; Léo, Jean e Réver; Souza, Rafael Carioca, William Magrão, Tcheco e Hélder; Marcel e Perea
Técnico: Celso Roth

ATLÉTICO-MG
Édson; Sheslon, Leandro Almeida, Welton Felipe e César Prates; Nen, Elton, Márcio Araújo e Renan Oliveira; Pedro Paulo e Castillo.
Técnico: Marcelo Oliveira.

Saat: 23:00

Etiketler: ,

Hoffenheim Bereketi



Ibisevic golü attığında Alex atmış gibi sevindim, Obasi sakatlandığında hareket yapan Rensing sinirimi zıplattı, Toni o kıytırık golü attığında moralim sıfırlandı. Hoffenheim'i çok sevdiğimden değil elbette, Bundesliga'da Bayern'e kafa tutan bir takımı izlediğimden. Bundesliga'da ne kadar güzel oyun oynansa da, ne kadar dolu tribünler olsa da fazla izlenmemesinin en büyük sebebi Bayern hakimiyetidir. Şampiyon adayının bu kadar net olmasıdır. Hoffenheim bu yüzden önemli. Bundesliga'nın izlenme oranlarındaki artışta da payları büyük. Bayern ile oynadıkları maç için de dünyada 167 ayrı canlı yayın yapılarak rekor kırılmış. Daha önceki rakam 160 idi. Eğer sene sonuna dek bu performans sürerse Hoffenheim cephesinde, ligin ikinci devresinde oynanacak maç için 200 sınırının zorlanmasını bekliyorum.

Etiketler:

Roma'da Kapuera



Kapuera aslında Brezilya'nın bir dövüş sanatı ama artık dans gibi icra ediliyor. İzlemesi de son derece keyiflidir. Ibrahimovic'in bu hareketini gördüğüm zaman aklıma daha önce İstanbul'da izlediğim bir kapuera gösterisinden enstantaneler geldi. Gerçekten muazzam bir hareketti. Takımdaki Güney Amerikalı bir sürü oyuncu varken, bu hareketin güç ve dayanıklılığıyla ünlü bir ülkenin vatandaşından gelmesi de ironik. Üstelik hareketin sonundaki pas da başarılı oldu.

Maçta Inter bana göre kesin favoriydi. Zira Lazio Inter'i 2003 Aralık ayından beridir tam 13 maçta yenemediği gibi, Lazio'nun teknik direktörü Delio Rossi'nin de Inter'e karşı alabildiği sadece 1 galibiyet vardı. Kadro kalitesi, form durumu gibi etkenlere bir de Pandev'in sakatlığı eklenince gidişat iyiden iyiye belli oldu. Inter zorlanmadan kazandı. Roma deplasmanlarını 7 gol ile kapattı. Mourinho takımıyla, takımı da Maicon aracılığı ile Mourinho ile çalışmanın ne kadar zevkli ve güzel olduğuna dair demeçler verdiler maçın sonunda. Şampiyonlar Ligi'nde de aynı dirayeti gösterebilirlerse bu aşkın sonu güzel biter. Son bir notum var. Diakite'nin golünü izlediğimde sormadan edemedim kendime Sivok mu daha güzel vurdu yoksa Diakite mi diye. Ben oyumu Sivok'tan yana kullanıyorum, sizleri bilemeyeceğim...

Etiketler:

Maradona Hindistan'da













Herkes birbir kaçarken bu ülkeden, Maradona Hindistan'a futbol okulu açmaya gidiyor. Sadece büyük futbolcu değil, büyük adamlar bunlar...

Etiketler: