11 Ekim 2008 Cumartesi

Ramires



Brezilya Ligi geçen sene çıkış yapan Thiago Neves, Renato Augusto gibi birçok gözde ortasaha oyuncusunu Avrupa'ya ihraç etti. Sao Paolo forması giyen Hernanes ve Cruzeiro için oynayan Ramires ise ülkelerinde kalan ve benim çok beğendiğim iki ortasaha oyuncusu. Hernanes'in epey talibi oldu gerçi ama Ramires biraz geride kaldı. Brezilya'da takımlar iki ortasaha oyuncusuyla oynarlar. Bir tanesi şimdiki Milli Takım seçicisi Dunga gibi savunmaya yönelik olur. 5 numaralı formayı giyerler genelde. Diğeri de daha teknik, oyunun hücum yönünde de becerikli olan, iyi top kullanan Gerrard tipinde ortasahalardır. 8 numara giyerler genelde. Hernanes de, Ramires de 8 numara. Ramires iki ayağını da iyi kullanıyor. Cruzeiro onu 300-400 Bin Dolar'a almıştı Brezilya 2. Ligi'nden geçen sezon. Copa Libertadores'de yanılmıyorsam 5 gol attı. Brezilya Ligi'nde de bu sezon 16 maçta 4 golü var. Son golünü, ki bu aynı zamanda Cruzeiro'nun bu sezonki 100.golüydü, Ipatinga maçında attı. Sporting Lisbon'un göz hapsinde olduğu yazılıp çizilmişti yazın ama Rochemback'ı aldı Portekizliler. Biraz Gürkan Kubilaylık yapalım ve Fenerbahçe ve Beşiktaş'a ilaç olabilecek tarzda bir adam olduğunu belirtelim Ramires'in. Brezilya'da Patrick Vieira'ya benzetenler dahi var ve henüz 21 yaşında. Bu see Pekin Olimpiyatlarında da oynadı.

Etiketler: , ,

Andre-Pierre Gignac



Andre-Pierre Gignac 23 yaşında 1,86 boyu var. Alain Casanova'nın Toulouse'a yaptığı en büyük kıyak. Baup onu sonradan kullanıyordu ama Casanova'nın ilk 11 oyuncusu oldu. Soren Larsen, Braaten gibi zorlu rakipleri de varken üstelik. 5 golü var Ligue 1'de ve Benzema'nın ardından gol krallığında ikinci. Hızlı, dinamik, güçlü ve iyi de kafaya çıkıyor. Fransa'da her ay Profesyonel Oyuncular Birliği kısa adıyla UNFP, L'equipe ve RTL 3 aday arasından ayın oyuncusunu seçerler. Ordaki rakipleri de Benzema ve takım arkadaşı Etienne Didot. Yakışır, ismi de Papin'den sonra duyduğum en güzel Fransız futbolcu ismi.

Etiketler: ,

Alain Casanova



Geçen sene küme düşmekten zor kurtulmuştu Toulouse. Bu seneye teknik adam değişikliği ile başladılar. Elie Baup yerine kulüpte 13 senedir çeşitli yardımcı hocalık görevleri yürütmüş olan Alain Casanova getirildi. Kulbün eski de bir futbolcusu Casanova. İlk iş takımın en değerli ama isteksizliği açık olan iki oyuncusu İsveçli Elmander Bolton'a, Kamerunlu Emana ise Real Betis'e gönderdi. Yerlerine ismi pek duyulmamış oyuncular aldı ama şu an Ligue 1'de Lyon'un ardından 2. durumdalar. Lyon'u zorlayabilirler mi ? Açıkçası biraz zor ama o ismi pek duyulmamış oyuncular Avrupa Liglerini ziyadesiyle zorlayacak gibi. Bir sonraki postun konusu olacaklar...

Etiketler:

Çifte Kavrulmuşlar



Eskiden FIFA ve UEFA bu denli hakim değildi futbola, oyuncular 2-3 milli takımda birden oynayabilmişti. Di Stefano Arjantin, Kolombiya ve İspanya için, Puskas Macaristan ve İspanya için oynayabiliyordu. 1930 Dünya Kupası'nı Arjantin ile finalde Uruguay'a kaybeden Luis Monti, 1934 yılında İtalya formasıyla finalde Arjantin'i yenerek kazanabiliyordu. Şimdi böyle değil. Kökleri bir kaç ulusa dayanan oyuncular seçimlerinde dikkatli olmak zorundalar, çünkü bir daha diğer ulus için oynama şansları yok. Almanya'da oynayan birçok oyuncumuz bu ikilemde kalıyorlar. Zamanında Önder Turacı, Turgay Bahadır, Uğur Yıldırım gibi tercih hatası yapanlar artık Türkiye için oynayamıyorlar mesela. Mesut Özil kara kara düşünmekte. Terim'in Halil ve Yıldıray'a yaklaşımının da bunda etkisi var elbet.



Sadece bizim sorunumuz da değil bu. Blogda hikayesi kısaca anlatılmış olan Robert Acquafresca ve Neven Subotic var mesela. Acquafresca Polonya için oynamayacağım deyip İtalya'yı bekleme kararı aldı. Subotic ise hala kararsız. Sırplar baba Subotic ile mesajlar gönderiyorlar. Subotic Sırpları seçerse Vidic, Ivanovic ve Kacar rotasyonuna zor girer biraz. Ve iki Brezilya doğumlu ama Brezilya'da hiç profesyonel olarak top oynamamış, kariyerini hep İtalya'da geçirmiş ve geçirmekte olan Juventuslu Amauri ile Napoli forması giyen Fabiano Santacroce. İkisi de hem Brezilya hem İtalya için oynayabilir durumdaydı. Savunma oyuncusu rotasyonu her zaman dar olan Brezilya yeni Nesta denilen Santacroce'yi kaçırdı. Azzurri forması giyecek Afro-İtalyan Santacroce. Amauri'ye ise ilgi bu kadar yoğun değil. Yaşı 28. En yakın uluslararası turnuvada 30 olacak. Bu bölge için İtalya'nın da Brezilya'nın da çok fena genç adamları geliyor alttan. Dunga'nın mevcut kadroda da forvette eksiği değil fazlası var zaten. Luis Fabiano ile Vagner Love kadro dışı kaldı misal bu hafta maçları için. Amauri son umut İtalya'yı bekliyor. Pasaportunu aldı bile..

Çifte kavrulmuş olup da bekleyen başka kimler var ? Yorumlara alalım...

Etiketler:

7 Ekim 2008 Salı

No Totti No Party



Roma Serie A'da 14. sırada. Sayfalar dolusu yazmaya gerek yok, eleman 4 kelimede özetlemiş durumu.

Etiketler:

Mourinho'yu Çalmasınlar da



İngiliz hırsızlar pek severler futbolcu evi soymayı. Deplasmanda giden takımın bekarlarını affetmezler özellikle. Son 1,5 senede 8 Liverpool oyuncusunu soymuşlardı sistematik olarak. 1'er adet Aston Martin, Cadillac, Ferrari, BMW ile 2 adet Porsche, bir dolu mücevher, şampanya ve Jerzy Dudek'in Türkiye'de maçın kahramanı olarak kazandığı Şampiyonlar Ligi madalyasından oluşan bir koleksiyonları var o hırsızların şimdi. İtalyan meslektaşları da Adriano'nun villayı bir elden geçirmişler. Açamadıkları kasayı dahi sırtlayıp götürmüşler. Epey de bir hatırasını araklamışlar. Üzülmüş tabi Adriano. Ben olsam üzülmezdim. Mourinho'yu çalmasınlar da diye dua ederdim. İsteseler de alamazlar gibi zaten, şu fotoğrafa baksanıza...

Etiketler: ,

Taş-Kağıt-Makas



Koyun can derdinde kasap et derdinde. Matador kişisi Miguel Angel Perera boğalarla boğuşuyor Plaza De Toros Las Ventas'da. Real Madrid eşrafı oyun peşinde.

Etiketler:

5 Ekim 2008 Pazar

İlk Kim Gider ?

Atletico Madrid - Real Madrid maçını sormuştum ilk ama devre arası gündemi şimdiden belli oldu. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş hepsi diken üstünde giriyor bu milli maç arasına ve hepsinin de hocaları tartışılıyor. O yüzden değiştirdik anketi. Yukarıda yenisi var. 14 gün boyunca da açık kalacak. Benim adayım Luis Aragones.

Edit: Yorumlarda da belirtildiği üzere 14 günlük anketi 2 günde nakavt ettiler. Ertuğrul Sağlam kendi deyimiyle adam gibi geldi, adam gibi gitti. Ligtv'de geri dönmezse Ertuğrul Hoca futbola daha da seveceğim kendisini.

Etiketler: ,

Londra Fatihi



Kesin düşer denilen Hull City şu an EPL'de 3. sırada. Geçen hafta Arsenal'i yenmişlerdi deplasmanda. Arsenal'in ezeli rakibi Tottenham'a da aynı şekilde muamele ettiler ve 1-0 kazandılar. İki maçın da kahramanı Brezilyalı Geovanni. Vatandaşı Gomes'i frikikten nefis bir golle avladı bugün. Haftaya bir başka Londra takımı olan West Ham ile bu kez evlerinde oynayacaklar. Hat trick olur mu acaba ?

Etiketler:

Ateş Seni Çağırıyooo !



Bayern felaket gidişini sürdürüyor. Birer maçı eksik Karslruhe ve Hannover'in önünde 11. sıradalar. 4 maçtır kazanamıyor Bundesliga'da. Son olarak küme düşmemeye oynayan Bochum'dan son 10 dakikada 2 gol yiyerek 3-1 önde oldukları maçı 3-3 beraberlkle bitirdiler. Bayern'i yıkan adam büyük maçların adamı Sinan Kaloğlu oldu. Garezi sadece Fener'e değilmiş. Leverkusen'den sonra Bayern'i de avladı (edit), 2 de asisti var aynı maçta. Asistler son 10 dakikada gelen 2 golün asisti. Büyüleyici gerçekten. Beckenbauer da sonuç lazım diyordu maçtan evvel. Ateş Klinsmann'ı çağırıyor.

Etiketler:

Centilmen



Bir tarafı uçurana kadar övmek diğer tarafı yerin dibine sokmak dışında 6-1 biten bir maç hakkında ne konuşulur bilemiyorum. Hele maçın ilk 30 dakikasında 6, son 60 dakikasında sadece 1 gol olmuşsa o maçın. Benim aklıma Barcelona'nın ve Messi'nin centilmenliğinden başka birşey gelmiyor. Bunda Antonio Lopez'in attığı tekmenin de etkisi vardır şüphesiz. Bu maçın esas konuşulacak yanı neler getireceği. Esasoğlan Atletico Madrid. Lakin böyle ağır yenilgilerin ardından birilerinin hesap vermesi istenir. Barca sabaha kadar eğlenmiştir zaten. Rakibi Barcelona olmasaydı Real Madridliler de eğlenirlerdi. Ama şimdi hakeme saydırıyorlar.





Atletico Madrid'e geri dönelim. Aguirre mağlubiyetin tek sorumlusunun kendisinin olduğunu söylemiş. Velhasıl Marca okurları ve Antonio Lopez ise öyle olmadığını söylüyorlar. Bunlar basının sayfalarını doldurmasından başka br işe yaramıyor tabi. Rahmetli Jesus Gil olsaydı Aguirre Barcelona'dan dönemezdi. Posterdeki tipini beğenmediği, yatlar hakkındaki vaazına kulak vermeyip vaktini antrenman sahasında geçirdiği, takımı 15. sırada alıp 4. yaptığı için teknik adam kovan birinden bu beklenirdi. Cerezo böyle değil. Aguirre şanslı. Hem Başkanı Cerezo olduğu hem de milli maç arasından sonra Vicente Calderon'da Real Madrid'i yenerek bunu unutturma şansı olduğu için.


Unutturamazlarsa ne mi olur ? Frente Atletico 2005 yılını hatırlar, hatırlatır bu kez.

Etiketler: