16 Şubat 2008 Cumartesi

2,37



Inter 29 Mayıs 2005 tarihinde Reggina ile 0-0 berabere kaldıktan sonra oynadığı 49 Serie A maçında hep gol attı. Bugün de Livorno'ya 2 tane salladılar.

2,37 ise bu 49 maçtaki ortalama gol sayısı.

Serie A için muazzam.

Etiketler:

1000 Kere Maşallah




Fazla söze gerek yok.

Bu fotoğrafın üzerinden 23 sene ve 999 maç geçti. Paolo Maldini bugün Tardini'de sahaya çıkarsa 10.kez dalya yapacak , yoksa milenyum mu demeliyiz...

Edit: Çıktı Tardini'de sahaya, Mirsad'ın 1000 ribaundunu delicesine kutlarken Maldini'nin 1000 kez forma giyişini nasıl kutlamalı acep...

Etiketler:

Stewart Downing



Stewart Downing Middlesbrough'nun gözbebeği, İngiliz futbolundaki hali hazırdaki en iyi ve safkan kanat oyuncusu bana göre. Başta Tottenham ve Liverpool olmak üzere taliplisi çoktu, Boro'da işler iyi gitmeyince ve kalitesiz kadro yüzünden sene sonunda Riverside'dan ayrılması neredeyse kesin gibiydi ama Southgate'in Afonso Alves hamlesi sayesinde 5 yıllık yeni bir sözleşme imzaladı Downing.

Sırada bu sene Woodgate'in sattıracak kadar iyi bir çıkış yapan Wheater var. Tuncay Şanlı'nın hedefleri için de hayli önemli Boro'nun bu isimleri tutup arkayı sağlama alması, bakalım ne derece başarılı olacaklar.

Etiketler:

15 Şubat 2008 Cuma

Valencia Aile Mahkemesi



Albelda'nın kulüpten azad edilmesi ve tazminatını alması için yapılacak ilk duruşmanın tarihi belli oldu, 22 Şubat.

Albelda'nın şahitleri David Villa, Joaquin, Vicente ve David Silva iken; Valencia'nın şahitleri ise Başkan Soler ile idareciler Bakero, Miguel Angel Ruiz, kulübün fizyoterapistleri ve içlerinde Baraja, Helguera, Marchena, Edu, Morientes'in bulunuyor.

Maile mahkemedeler yani.

Bu tablonun sorumlusu da yukarıdaki fotoğraftaki hazret. Sayesinde Valencia Racreativo maçı hazırlıklarını duruşma saatlerine göre düzenlemek zorunda. Bu bile kovulma sebebi olmalı ama yerinde duruyor tüm heybetiyle.

Pes cidden...

Etiketler:

Romario Geri Döner mi ?



Romario'nun Vasco ile son dönemde yaşadıklarını burada anlatmıştık. Açıkçası doping cezasının kalkacağına ihtimal vermiyordum ama kalktı.

Vasco'ya hoca olarak dönmeyi ya da Mart'ta bitecek kontratını uzatmamakta ısrarlı. Ama bir gerçek daha var, o da artık 40 yaşındaki veteranın futbol oynayabilir. Roger Milla'yı geçecek bu gidişle.

Etiketler: ,

Ronaldo'yu Nasıl Bilirdiniz ?




Şampiyonlar Ligi ve Scudetto mutluluğu yaşamamasına rağmen başardıkları ve oyunculuk kalitesi tartışılmaz Ronaldo'nun. Dünya Kupalarının en büyük golcüsü olması bile başlına bir makale konusu.

Fakat Ronaldo'nun kariyerinde ilginç bir nokta var. O Brezilya hariç hiçbir zaman gönülden bir kulübe bağlı olmadı. Barcelona'dan sonra Real Madrid, Inter'den sonra Milan forması giyebilecek kadar cesur ve gözü karaydı.

Düşünüyorum da Ronaldo için Madrid, Barca ve Milano'da bir dizi sokak röportajı yapılsa ve Ronaldo'yu nasıl bilirdiniz diye sorulsa onun gösterdiği bu sadakatsizlik kendisine misli misli geri döner sanırım. Böyle bir hırsı var mı, ya da umurunda mı bilmiyorum ama aktif futbol yaşantısı kesin olarak bittiğinde görev alabileceği tek yer FIFA, UEFA ya da Brezilya toprakları olur sanırım.

Ne acı...

Etiketler:

14 Şubat 2008 Perşembe

Ömür Boyu Real Madrid



Real Madrid'in onursal başkanı Alfredo Di Stefano ile Başkan Calderon'un ortasında Raul, en sağda Raul'dan sonraki Real Madrid kaptanı Iker Casillas. Ömür boyu Real Madrid hizmetkarları onlar.

Casillas 2016/17, Raul ise 2010/11 sezonunun sonuna dek uzattı kontratlarını. Bu süre bittiğinde hem Raul hem de Casillas 35 yaşında olacak. E bu ne biçim sonsuz kontrat, hani boş mukavele filan demeyin çünkü kontratlarının son senelerinde 30 maç oynadıkları takdirde otomatikman 1 sene daha ekleniyor kontrata.

Bunu da geçin Başkan Calderon'un, Di Stefano huzurunda söyledikleri kafi. Aşağı yukarı şöyle:

"Taraftarlarımız, kulüp üyelerimiz, yönetim kurulumuz ve ben uzun süredir bu anı bekliyorduk. Casillas, Raul ve Real Madrid birbirlerinin tamamlayıcıları, birbirlerine ihtiyaçları var. Bu yüzden sonsuza kadar beraber olmaya karar verdiler. Sizleri temin ederim ki hakettiklerinden çok daha az kazanacaklar; onların taraftarlara verdikleri heyecanı ve genç oyunculara örnek oluşu paha biçilemez. Madrid'in sembolu olan ve taraftarlarımıza örnek teşkil eden her iki kaptanımız için de anlaştığımız için çok mutluyum"

Etiketler:

7 Yedekli Premier Lig



Menajerlik oyunlarında sinir olurdum, sırf bu 5 oyuncudan fazla yedek bulunduramamaktan ötürü Premier Lig'i fazla oynamazdım.

Gerçek menajerler için de hayli zor bir durum bu, çünkü opsiyonlarınızı kısıyor ve taktik anlamdaki çeşitliliğinizi sınırlıyor bu durum. Üstelik 23 kişilik üst seviyede kadroları olan takımların bu 5 yedek oyuncuyu seçerken de oldukça isabetli davranmak zorunda olması da cabası.

Ama artık böyle olmayacak, kulübeye 2 ek sandalya koyulacak önümüzden seneden itibaren. Tottenham Başkanı Lery'ye epey minnettar olmalı Premier Lig menajerleri.

Etiketler:

Halit Kıvanç



Türk spikerliğinin duayeni, yaşayan tarih, yıllara meydan okuyan Halit Kıvanç kırmadı Fenerbahçelileri. Büyük usta Fenerbahçe - Sevilla maçında mikrofona tekrar merhaba diyecek. Yaşından ötürü maçın spikerliğini değil yorumculuğunu yapacak olsa da onun sesini naklen bir maç anlatımda duymak gerçekten müthiş olacak.

Emeği geçen Star TV ve Feryal Pere'ye sonsuz teşekkürler.

Etiketler: ,

Toulouse Dibe Vurdu




Geçen senenin en büyük sürprizlerinden biriydi Toulouse'un Ligue 1'de 3. olup Şampiyonlar Ligi vizesi alması. Elmander ve Emana gibi iki kalburüstü oyuncuya sahip olduğunu ve gelecek takviyelerle bu sezon daha iyi bir konuma geleceği de söyleniyordu Toulouse'un.

Fakat Fransa'da sık görülen bir şekilde geçen senenin bırakın üzerine koymayı, tam anlamıyla dibe vurmuş durumda Toulouse. Önce Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool gibi çok kötü bir kura çekip elenmeleri, ardından UEFA Gruplarında sonuncu olmaları, Fransa Kupası'nda 3. Lig takımı Paris FC'ye çeyrek finalden 2 tur önce elenmeleri derken işler daha da kötüye gidiyor Toulouse adına.

Geçen sene 3. oldukları Ligue 1'de şu an 18. durumdalar. Tam bir çöküş, Elmander'i tutabilmiş olmaları bu çöküşe ne kadar engel olacak göreceğiz.

Etiketler:

Penaltı Trajedisi



Bayern Münih ve Bolton'un varlığına rağmen namağlup ve 2. sırada çıktılar gruptan. Arkasında bıraktığı takımlar da köklü Kızılyıldız ve Aris ile o zaman Anelkalı olan Bolton'du. Oynadıkları 4 grup maçında sadece 3 gol yemişlerdi.

Bremen bunların 4 maçta yapabildiğini tek maçta yaptı Braga'ya. Buna rağmen Braga, Weserstadion'da istediğini alabilirdi ama olmadı. Geriye düşmelerine rağmen verilen penaltıyı değerlendiremediler. Üstüne bir gol daha yediler, sonra bir penaltı daha kazandılar ama bu kez kaleci Wiese çıkardı.

Maç bitti derken 90+5'te penaltı talihi bu kez Bremen'in başına kondu ve Braga oyuncuları gibi cömert davranmadı Almeida. Yazık oldu vesselam, gecenin en trajik maçıydı...

Etiketler:

13 Şubat 2008 Çarşamba

Wagner Ribeiro



Futbolda transfer yaşının 14-15 lere indiğini düşünürsek, artık sadece futbolcuları değil menajerleri bağlamanın da çok önemli olduğunu anlarız. Mesela Fenerbahçe ne zaman Brezilya'ya sardı Türk medyasında Aziz Yıldırım kadar ismi geçer oldu Juan Figer'in.

Bu yüzden o kadar oyuncunun bu pazarda tutunmasını sağlayan menajerlerin de hakkı yenmesin istedim ve en ünlüsünü seçtim. Brezilya'dan hep futbolcu yazacak değiliz ya !

Wagner Ribeiro Brezilyadaki en ünlü menajer, onun pazarı Juan Figer'in pazarından çok daha zengin üstelik. Brezilya'nın son dönemdeki genç yetenekleri onun elinde, aşağı yukarı 200 oyuncu var portföyünde. En son Ilsinho'yu Shakthar'a, Breno'yu Bayern'e sattı.

Ama ismini Kaka ve Robinho transferlerinde yapmıştır. Bu isimleri iyi takip edenler Ribeiro ismine de aşinadır. Real Madrid'in en pişman olduğu transferin Riberio'nun 7 milyon dolara alın dediği Kaka'yı almamak ve Milan'a kaptırmak olduğunu bilirler.

Neyse ki Robinho transferinde bu hataya düşmediler. Wagner Ribeiro şu ara Santos'un kalan 2 cevheri Thiago Luis ve 15 yaşındaki Neymar'ı pazarlamaya çalışıyor Madrid'e.

Etiketler: ,

Kayıp Tangocular



Copa Libertadores 2008 grup maçları başladı. İlk gün sahneye Tangocular çıktılar fakat deplasmanlardan boyunları bükük ayrıldılar. Venezuela takımı Caracas, 9 kişi kalan San Lorenzo'ya acımadı ve 2-0 ile geçti. Diğer Arjantin takımı Estudiantes ise Ekvador takımı Deportivo Cuenas ile deniz seviyesinden 2600 metre yüksekte oynadığı maçı 1-0 kaybetti.

Bu maçta Cuenas takımının kaleci performansı görülmeye değerdi. Dortmund forveti Klimowicz'in kardeşi Javier Klimowicz'in imzası vardı bu performansta.

Kupanın bugünkü mesaisinde ise Santos ve Flamengo maçları var. Onlar da Arjantin takımları gibi ilk maçlarını deplasmanda oynayacaklar. Santos Kolombiya'da Cucuto, Flamengo ise Peru'da Bolognesi karşısında galibiyet arayacaklar.

PS: Turnuvadaki gruplar ve statü için buradan faydalanabilirsiniz.
Edit: River Plate de Peru'da bozguna uğradı 2-0 ile, Arjantin 3 te 0 çekti Libertadores de böylece.

Etiketler:

Eskiden Böyleydi



Nasıl bıçkın bir duruşu var Paul Breitner'ın. Eskiden yöneticiler mi haşır neşir değildi yoksa başka bir sebebi mi vardı bilmiyorum, ama maç öncelerinde futbolcular kulüplerini temsilen plaketten, çiçeğe kadar bir sürü şey verirlerdi rakip takımın kaptanına. O yüzden Nobre filan Beşiktaş'a kaptan olamıyordu misal, bir ağırlığı vardı o makamın.

Maalesef ki futbolda tribünlerden sonra sahadaki gelenekler de yok olmaya devam ediyor. Bu kareyi eskiden her maç öncesinde görürdük. Sadece oyuncular, hakem ve flama farklı olurdu. Anadolu şehirlerindeki en tutulan kıraathanelerin duvarlarında falan da olurdu bunlardan, özel bir koleksiyon aracıydı bu flamalar.

Artık yoklar...

Etiketler:

12 Şubat 2008 Salı

Euro 2008 Yayın Hakları



Ne zamandır yazmak niyetindeydim, şimdiye kısmetmiş. UEFA bu şampiyonada bir ilke imza attı ve "market by market" denilen yerel pazarlama metodunu seçti. Yani eskisi gibi merkezden genel bir pazarlama yapamayacak. O bakımdan Türkiye'de hem ATV hem de Digiturk, birisi açık kanal haklarını alarak diğeri de ödemeli sistemin haklarını alarak yayınlayabilecek şampiyonayı.

Hatta şampiyonın paket olarak satılamadığı ülkelerde, maç maç dahi pazarlama yapıyor UEFA. Radyo, internet yayını gibi unsurlar da ayrıca pazarlanıyor. Mesela İngiltere'de BBC kaptı ikisini de.

Bu sayede geçen şampiyona da elde edilen 553 Milyon € tutarındaki geliri de katlayacaklarını düşünüyorlar.

Allah bin bereket versin !

Etiketler:

Davide Gualtieri



Saymadım ama sanırım San Marino'nun attığı gol sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Arşiv karıştırırken o gollerden birini gördüm.

Bizim daha golümüzün olmadığı İngiltere'ye atılmış, hem de başlama vuruşundan 8 saniye sonra. Yıl 1993, golün adı Davide Gualtieri, ve o maç onun San Marino formasını giydiği son maç olmuş. Bu golden sonra İngiltere Milli Takım teknik direktörü Graham Taylor istifa etmişti, şimdilerde BBC için çalışıyor.

Gualtieri ise şu an ülkesinde pazarlamacılık yapıyor.

Hey gidi....

Etiketler: ,

Hans Meyer




Bir zamanların önemli takımlarından Carl Zeiss Jena'da önemli işler başarmıştı, Batı'dan çok daha kötü olan Doğu Alman futbolunun yüzaklarından biri olmuştu Jena; Hans Meyer ile birlikte. Çok daha iyisini Nurnberg ile başardı ve kulübün son dönemde yakaladığı çıkışın mimarlarından oldu 65'lik kurt hoca. Ligde elde edilen klasman bir yana 45 sene sonra Almanya Kupası kazandırmıştı Nurnberg'e Meyer, ama bu seneki lig performansı dibe vurunca "UEFA Kupası maçına 2 gün kaldı, Benfica maçı çok önemli" filan denmeksizin ipini kestiler.

Almanya'da bu sezon görevine son verilen 5. teknik adam olduğunu da ekleyelim.

Kalli kadar yaratıcı ve ilginç demeçlerini fazla özletmez umarım.

Etiketler:

İtalya'nın Altın Jenerasyonu



4-4-2 dergisinden, sevgili tosunumuz Onur Erdem ile birkaç ay önce konuşurken İtalyanların çok klas bir jenerasyonla geldiğini ve Euro 2012 ile 2014 Brezilya^nın en hazır ekiplerinden biri olabileceklerinden bahsetmiştim. O zamanlar İtalya Primavera'da takılan Balotelli ilk zikrettiğim isimdi, ve zaten blog işine girdikten sonra da ilk yazdığım yetenekti.

La Gazzetta Dello Sport buna benzer bir haber yapmış. 1986 ve sonrasında doğan oyunculardan 2014 Dünya Kupası için bir liste oluşturmuş. İsimleri buradan görebilir ve oylayabilirsiniz.

Benim için listede en dikkat çekenler Juventus'un stoperi Criscito, Lazio'nun sağ beki Di Silvestri, Inter'in ortasaha oyuncusu Bolzoni, Empoli'de forma giyen ve muazzam bir teknik ile oyun zekasına sahip Giovinco, Genoa'nın Arjantin asıllı forveti Forestieri ve Inter'in boğası Balotelli.

Etiketler:

Arjantin Duvarları #2

11 Şubat 2008 Pazartesi

Dortmund'un Holsteinları



Babam maç izlerken pek sık kullanırdı "aha top geldi Holstein'a, yandık" diye. Sahada hiç Holstein isminde bir futbolcu olmadı, lakin ben işin esprisini büyüyünce anlamıştım. Bu Holstein muazzam bir inek türüymüş, günde tek seferde 20-30 kilo civarı süt verirmiş. Babamın yalancısıyımi, bir tepikle de bütün sütü toprağa içirdiği anlar oluyormuş.

O yüzden sahada inanılmaz çalışıp da saçmasapan bir hata yapan oyuncuya da Holstein dermiş.

Ruhr derbisinde Dortmund kanadı için bunlardan 3 adet vardı sahada. Kaleci Ziegler ve savunma oyuncusu Amedick için pek fazla kızamıyorum. Futbolun şanssızlığı der geçersiniz, ama bir tanesi vardı ki şaştım kaldım.

Yıllardır en underrated oyunculardan biri olarak gösterilen, iyi bir hücum beki olan Dede'den bahsediyorum. Dortmund Schalke ile yapacakları derbi maçında onu oynatmak için seferberlik ilan etti neredeyse. Dede sahadaki yerini aldı maçta ve iyi de oynuyordu, fakat maç 2-2 iken ve rüzgar Dortmund'dan yanayken Rakitic'e attığı bir tekme ile herşeyi berbad etti.

Oyundan atıldığı yetmezmiş gibi, Dortmunda mağlubiyet golünü onun boşalttığı mevkiden gelen bir akın ile yedi. Tribündeki 80708 taraftar kahroldu, Dortmund hocası Doll hızını alamayıp hakemleri bir güzel kalayladı. Dede ise 4 maç ceza aldı bugün, Dortmund itiraz etmeyeceğini açıkladı.

Ne denir ki ?

Etiketler:

İran'a İspanyol Havası




98'de ABD ile aynı gruba düştükleri zaman kopan fırtınayı kim hatırlamaz. Mihajloviç'in akıllara zarar serbest vuruşu olmasa belki gruptan bile çıkacaklardı fakat olmadı. Bu yine de Asya'nın ilk parlayan yıldızının İran olduğu gerçeğini değiştirmez. Bundesliga'da oynayan oyuncularının ağırlığıyla saygın bir yer edendiler futbolda ama devamı iyi olmadı. 2002'ye katılamadılar, bir ara FIFA'dan hükümet müdahalesi gerekçesiyle 1 sene uluslararası futboldan men cezası aldılar.

Japonya'dan sonra en iyi kadroya sahip olmalarına rağmen son Asya Kupası turnuvasında çeyrek finalden sonrasını görmediler.

Çareyi İspanya'nın en tartışılan teknik adamlarından biri olan Javier Clemente'de buldular. Bilbao ve Espanyol'da takdir edilesi işler yapmıştı Clemente ama 6 sene çalıştırdığı İspanya Milli Takımı ile 30 maç kaybetmeyip, ardından aldığı bir Kıbrıs mağlubiyetiyle kovulduktan sonra eski havasından uzaklaştı, eski ağırlığı kalmadı.

Son Sırbistan macerası da bu gidişatın dibe vuruşuydu, ama İran yetişti imdadına. Bakalım eski günlerini arayan iki taraf için neler getirecek bu beraberlik...

Etiketler:

Kleberson Yetmedi



Bir önceki yazıda belirttiğimiz gibi Arouca ile Kleberson çok kez karşı karşıya geldiler, bu da o anlardan biri. Kleberson Flamengo'yu 1-0 öne geçiren, pek kullanmadığı sol ayağıyla o enfes golü atarak maça da çok iyi başladı. Lakin o gol Flamengo'ya pek iyi gelmedi. Hani öyle goller vardır uyuyan devi uyandırır, bu da onlardan biriydi.

Renato Augusto başta birçok oyuncusundan yoksun Flamengo bu golden sonra tutunamadı sahada. Yıllar sonra çok güçlü bir kadrosu olan Fluminense, o kadronun maestrosu olan ve buradan daha önce anlattığımız Thiago Neves ile coşmaya başladı. O ana kadar pozisyon yakalasa da topu bir türlü soluna alamayan Neves'e frikik ilaç oldu.

Flamengo kalecisi Diego'yu sağ çaprazdan soluyla bir kez avladı, yetmedi daha çaprazdan bu kez kapadığı köşenin çatalına gönderdi topu. O da yetmedi ve Flamengo savunmasını ipe dizerek hat trick yaptı. Maracana'daki 39000 taraftara bir resital izletti ve 4-1'lik galibiyette büyük pay sahibi oldu ( Maçın 11 dakikalık özeti için tıklayınız. )

Yeni Flamengo'lu ve geçtiğimiz hafta gol ile tanışan Tardelli ise maç ortada giderken akıllara zarar bir gol kaçırıp üzdü kırmızı siyah çocukları.

Etiketler: ,

10 Şubat 2008 Pazar

FLA - FLU Maç Öncesi Görünüm



Maç başladı ve 0-0 devam ediyor ancak, geç de olsa merak edenler için faydalı olacaktır. Brezilya'nın en parlak ortasaha oyuncularında Arouca'nın, gözden düşmüş eski Beşiktaşlı Kleberson ile girişeceği düellonun hayli ilginç enstantaneler vereceği de kesin.

Ben eski 2 Fenerbahçeli Washington ve Fabio Luciano'nun da oynayacağını düşünüyordum ama yoklar kadroda.

Maçın hakemi Joao Batista De Arruda.

Maçın bilet fiyatları ise bizim derbilere göre sudan ucuz, aşağı yukarı 15, 20 ve 70 YTL civarında.

Etiketler: ,

Kusursuz Anma





Simon Barnes'ın çağrısı mı işe yaradı bilemiyoruz ama bugün Old Trafford'da Münih'in kurbanları, United'ın 50 yıllık acısının hatırası kusursuz bir şekilde onurlandırıldı.

United reklamsız, isimsiz 50 yıl önce giydikleri retro formanın aynısını; City ise şu an ki formalarının o zamankileri andıracak şekilde modifiyte ettiği formalarla çıktı soyunma odasından. Stadı dolduran 75970 kişi yine 50 sene öncesinin tasarımı olan kaşkollarını yukarı kaldırarak duygu dolu Manchester United Asla Ölmeyecek ( Manchester United Will Never Die ) marşını söylediler hissederek.

Takımlar sahaya çıkarken yanlarında 23 kişilik siyah t-shirtler giymiş bir eskort da vardı. Sırtlarında Münih'te ölenlerin adı yazıyordu. Ferguson ve Sven Goran Eriksson'un da orta yuvarlağa gelişi ile 1 dakikalık sessizlik sağlandı Busby'nin Bebekleri için.

Maç mı ?

2-1 City kazandı, Açık Tribün'de yazacağız maç yazısını.

Etiketler:

FLA - FLU Derbisi



Brezilya'nın bana göre en büyük derbisi, Fla-Flu yani Flamengo - Fluminense maçı oynanacak bugün Maracana Stadı'nda. Hikayesi biraz Madonnina derbisine benzer ucundan.

Brezilyadaki ilk futbol kulübüdür Fluminense ve kurulduğu 1902'den 1911'e dek domine etmiştir ülke futbolunu. Yıl 1911'e geldiği zaman bir anlaşmazlıktan ötürü bu takımın 9 oyuncusu o zamanlar futbol alanında faaliyet göstermeyen ve kürek sporunun merkezi olan Flamengo'ya geçerler ve futbol şubesini kurarlar. Dev rekabetin kıvılcımı da çakılmış olur böylece.

Fluminense'nin kurucusu Oscar Cox, İngiliz bir diplomat ailesinin Rio doğumlu çocuğudur. İsviçre'de okuduktan sonra Rio'ya döndüğünde Brezilyadaki ilk futbol maçını organize eder ve Fluminense'yi kurar. Bu yüzden Fluminense soyluların, aristokratların takımı olarak görülür.

Flamengo ise tam tersine Fluminense bünyesinden ayrılan oyuncuların halkın içinde, favelalarda idman yaparak, onlarla bütün olarak büyümesinden ötürü alt tabakanın takımı olduğundan sevdalısı daha fazladır ( Detaylar için bkz: Alex Bellos - Futebol )

İki takım arasındaki ilk maç 7 Temmuz 1912 yılında oynanır ve sadece 800 kişi tarafından izlenir. Fluminense'nin 3-2 kazandığı maçın ilk golü Fluminense'nin kurucusu olan Oscar Cox'un kardeşi Edwin Cox tarafından daha 1. dakikada kaydedilir, Flamengo'nun ilk golü bu golden 3 dakika sonra Arnaldo tarafından atılır.

Flamengo rövanşı 1913 yılındaki Rio Eyalet Şampiyonası maçındaki 6-3 ve 3-0'lık galibiyetlerle alır. Bundan sonra bu iki takım arasında oynanacak maçlara duyulan ilgi ve maçlardaki coşku sürekli artar, rekabet gitgide büyür.



Günümüze gelindiğinde iki takım arasında oynanan maçlardaki seyirci sayıları Maracana'nın sınırlarını zorlar, defalarca kez 100 Bin barajını açan maçlar oynanır. Yukarıda gördüğünüz illüstrasyon Hayatım Futbol dergisinden ve iki takım arasındaki en yüksek seyircili 10 maçın bir listesi. 194,603 rakamı dudak uçuklatacak cinsten hakikaten.

Fla-Flu derbisindeki genel tabloise şöyle:

Oynanan Maç Sayısı: 363
Flamengo Galibiyeti: 130
Fluminense Galibiyeti: 117
Beraberlik Sayısı: 116

Gollerde de Flamengo'nun 537 - 492 üstünlüğü mevcut.



Fla - Flu derbilerinin en golcü ismi ise oldukça tanıdık. 19 gol atan, şimdinin Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico. Flamengo ve Fluminense arasında oynanan maçlardaki en farklı skor da Flamengo'nun 10 Mayıs 1945'te kazandığı 7-0'lık galibiyet. Fluminense'nin ise 5-1'lik bir galibiyeti var.

Fluminense'nin Flamengo'ya olan tek üstünlüğü Eyalet Şampiyonluğu sayısı. Flamengo'nun 29 şampiyonluğuna karşı Fluminense'nin 30 şampiyonluğu var ve bunların 10'u finalde Flamengo'ya karşı galip gelinerek alınmış.

Brezilya Ulusal Şampiyonası'nda ise sonuncusu 1992 yılında olmak üzere Flamengo 5 kez mutluluk yaşamışken, Fluminense'nin ilk ve son şampiyonluğu 1984 yılında gerçekleşmiş. Flamengo'nun uluslararası alanda aldığı 1 Copa Libertadores, 1 Kıtalararası Kupa ve 1 de Mercosur Kupası varken Fluminense'nin bu hanesinde kocaman bir SIFIR var.

Güncel detayları bir sonraki postta okuyacaksınız efendim, şimdilik bu kadar.

Etiketler: ,

Castrol Index



Bilmiyorum daha önce haberi olan ya da ziyaret eden var mı ama ben henüz gördüm siteyi. Euro 2008 resmi sponsorlarından Castrol gerçekten muazzam bir işe imza atmış. İstatistikler, haberler, değerlendirmeler, turnuvadan anektodlar vs... ne ararsanız.

Turnuva esnasında daha da güzel olacağı kesin. Yerinde izleyemeyeceklerin gözü kulağı olabilecek kalitede, üstelik Arsene Wenger'den alıyor gücünü.

www.castrolindex.com

Etiketler:

Salen Vivos



Başlık El Mundo Deportivo'dan, Barca'nın Sevilla'dan aldığı 1 puanın hayatiyetini anlatıyor. Real Madrid'in sözcüleri Marca ve As gazeteleri ise bayram etmişler bu beraberlikle. "Xavi Sevilla'dan 1 puanı kurtardı" ve "Barca'ya Fren" başlığı ile duyurmuşlar okuyucuya 1-1 biten maçı.

Fotoğraftaki ise Kanoute. Kontrol edemediği bir top sonrası sızlanırken yakalamış El Mundo Deportivo muhabiri bu enstantaneyi.

Maçın da kilit adamıydı Renato ile yer değiştirene kadar. Teknik direktör Jimenez 1-0 yeterli görüp onu oyundan alana dek Barca kaleye gidemedi. Capel, Alves, Navas ve Fabiano ile birlikte habire dövüyorlardı Kanoute'nin arkadaşları Valdes'in kalesini; öyleki ilk devre bittiğinde oh be der gibi gitti soyunma odasına, öyle bir yüz ifadesi vardı.

Capel Valdes'i bu sene ikinci kez avladı, büyüledi futbolseverleri oyunuyla. Sahalara dönen Endülüs efsanesi Palop ise Xavi'den kendisine yakışmayacak bir gol yedi, sevinen ise Schuster oldu.

Etiketler: