19 Ocak 2008 Cumartesi

Hitzfeld Fotomaç'a



Malumunuz Ottmar Hitzfeld sene sonunda görevini bırakıyor, Bayern onun yerini Klinsmann ile doldurdu bile. Fakat Hitzfeld'in ne yapacağı hakkında pek kimsenin fikri yoktu. Sürekli dedikodular yazılıp çiziliyordu ki açıklama geldi birinci ağızdan, Bayern'in Marbella kampından.

Hitzfeld tepede bırakmak istediğini, ve bir daha artık kulüp takımı çalıştırmayacağını söyledi.

Daha az maç olması sebebiyle belki ulusal bir takım çalıştırabileciğini ya da yorumculuğu düşünebileceğini de ekledi.

Fotomaç bu kez kendisine bir transfer yapabilir, hadi bakalım...

Etiketler:

Huzura Yolculuk



2 gün önce 2 gol ile döndü Adriano futbola, bu da alkolden hayata dönüşünün fotoğrafı.

Oğluyla birlikte huzuru bulmuş gibi Adriano Brezilya'da.

Etiketler: ,

Azteca'nın Ressamları









Dünya'nın gerçek mabedlerinden Azteca. Her taşında ölümsüz hatıralar var ve Meksika'nın cevval gençleri de haliyle bu duvarlara onları işlemek istiyorlar grafitileriyle. Herkes birşeyler yapıyor karman çorman.

Yetkililer de baktılar olmuyor, bu grafiti vandalizminin önüne geçmek için çareyi Azteca'nın duvarları için bir grafiti yarışması açıyorlar. 300 grafitilik bir alan da hünerlerini sergiliyor sanatkarlar.

Azteca'nın duvarları da yarışmadan sonra bu hale dönüşüyor. Bunlar sadece benim seçtiklerim.

Şahane...

Etiketler:

18 Ocak 2008 Cuma

Claude Puel'in Geleceği



Claude Puel futbolu sade, pek kimsenin dikkatini cekmemiş bir isimdi oyunculuğunda. Sessiz sedasız kariyerinin başından sonuna kadar geçen 17 sene boyunca da AS Monaco giydi. Hemen yardımcı antrenör oldu Tigana'ya ve aynı zamanda kulübün alt yapı takımını çalıştırdı, Tigana gidince de esasoğlan oldu.

Monaco son şampiyonluğunu Puel ile kazandı, kazanınca Puel ile devam etmedi. 22 yıllık bayrak adamlarına sahip çıkmadılar. Fransa Ligi'nde Monaco Deschamps'ın 1 sezonluk parlaması hariç o gün bugün dökülüyor, Lyon hegamonyası devam ediyor. Puel ise bu arada Lille'in yolunu tutuyordu.

Küçük bir sanayi ve sınır şehri olan Lille'in sıradan ve hiçbir özelliği olmayan takımı Lille OSC Puel ile büyümeye başladı. Ligue 1'in ilk 4 sırasının vazgeçilmezi oldular, 3 kez Şampiyonlar Ligi'ne katıldılar, zenginleştiler ve şu an 50,000 kişilik bir stadyum yapıyorlar.

Bu ivmeyi yakalayan Lille bu sene inanılmaz bir düşüşte tabela olarak. Ligue 1 'de Lyon'dan 1 mağlubiyet fazlaları olmalarına rağmen 0 averaj ile 17. durumdalar. Geçen sene Turkcell Super Lig'de küme düşen Antalyaspor gibi aynen.

Yarın bir alt sıradaki Sochaux ile oynayacaklar.

Puel'in Lille OSC'nin yeni stadı Stade Borne de l'Espoir'de varolup olmayacağı için önemli bir mihenk taşı olabilir.

Etiketler:

Brezilya'da Bu Hafta - #1




Bundan sonra Brezilya Serie A öncesinde oynanan Eyalet Şampiyonalarından en güçlüsü olan Paulista Eyalet Şampiyonasının panoramasını her hafta paylaşacağım. Ara sıra da diğer eyaletlere göz atacağız.


Paulista'nın 1. haftası oynandı bu hafta ve toplam 29 gol atıldı; en ses getirenleri ise Adriano attı ve Alex Mineiro & Finazzi ikilisiyle gol krallığında ilk sıraya da yerleşti. En büyük sürprizi ise Santos'u 2-0 yenen Portuguesa yaptı. Fenerbahçeliler için belirtelim, Maldonado bu maçta herhangi bir engeli olmamasına rağmen oynamadı. Sanırım bu transfer olacak.


Benim için Paulista'nın en önemli gelişmesi ise Palmeiras'ın genç ve Avrupa'ya gözkırpan ortasaha oyuncusu olan William Da Silva'nın ilk maçta gol ile tanışmış olmasıydı. Toplu sonuçları da verelim efendim.


Juventus-SP 1 - 1 Noroeste
Rio Claro 2 - 0 Paulista
Ponte Preta 4 - 2 Ituano
Mirassol 2 - 1 Grêmio Barueri
Portuguesa 2 - 1 Santos
Rio Preto 2 - 2 São Caetano
Palmeiras 3 - 1 Sertãozinho-SP
Guaratinguetá 1 - 2 São Paulo
Corinthians 3 - 0 Guarani
Bragantino 0 - 2 Marília

Etiketler: ,

Bak Sen Şu Alkoliğe...



Bugün yazmıştık Paulista Şampiyonası'nın başladığını. Adriano'nun ne yapacağını bekliyordu herkes. Bizim medyanın şişman diye aşağıladığı Ronaldo'dan sonra, alkolik Adriano da 2 gol ile döndü futbola.

Sao Paolo'nun 1-0 geriye düşüp Guaratinguetá'yı deplasmanda 2-1 yendiği maçta Adriano Tricolor forması ile ilk gollerini attı. Darma duman etti Guara'yı...

Hem de ne goller !

İlk golü önünde kalan topa 20-22 metreden kaleciyi çaresiz bırakan gelişine bir sol üst ile, ikinci golü ise 28-30 metreden atılan bir frikik ile geldi Adriano'nun. Hani tıngır mıngır gidip de, ben bile tutarım bunu dedirten cinsten ama tutamadığınız.

Özlemişiz...

Etiketler: ,

Yok Mu Ablayı Tanıyan ?

Etiketler:

Pelada - Seçim Futbol



Burası Irak. 2005 seçimleri yapılıyor ülkede, çocukların oyu da fırsattan istifade futbola gidiyor. Trafiğe kapalı caddeler en çok onların işine geliyor..

Etiketler:

17 Ocak 2008 Perşembe

Campeonato Paulista Başlıyor



Sao Paolo'nun en büyük turnuvası olan Paulista Şampiyonası başlıyor. Gözler elbette alemlerin adamı, bidonların bidonu Adriano'da. Guaratinguetá'ya karşı Tricolor ile ilk maçına çıkacak Adriano.

Adriano dışında da önemli oyuncular var. Corinthians'ın Uruguaylı golcüsü Acosta, Santos'un sol beki ve 2 başarısız Orta Avrupa deneyimi olan Kleber ve Palmeiras'ın Şili'li genç oyun kurucusu ve kaptanı Valdivia.

NTV Spor test ayağına verse turnuvanın birkaç maçını iyi olur aslında.

Etiketler: ,

Hedwiges Maduro



Hollanda yine büyük bir jenerasyon ile geliyor, Karayip kökenli Maduro o jenerasyona, aklına ve tekniğine gücünü de eklemeyi başarmış bir yetenek olarak, oyun kuracak futbolcu adayı. 2005'teki 21 yaş altı Dünya Şampiyonası'nda bu işi çok iyi yapmıştı doğrusu, futbolunun sonuna gelen Seedorf'u aratmam der gibiydi.

Sözleşmesi sene sonunda bitiyor ve Ajax'ın uzatma isteğini reddediyor Maduro. Ajax da bunun üzerine satacağını açıklamış para kazanmak için. Hazır Appiah'ın yerine birileri bakılırken bir sürpriz yapsa Aziz Yıldırım diyeceğim ama; yedirmezler...

Etiketler:

Derbi Cinayeti !


Dünkü derbiden sonra mevzu haberi ulaşmadı demiş ve umutlanmıştık ama maalesef yanıldık.Pire'de Theophilos Stavrakis ve Costas Bakandritsas ismindeki iki Olympiakos taraftarı bıçaklanmış bir cafede 4 Panalı tarafından. Göğsünden yara alan Stavrakis hayatını kaybetmiş, Bakandritsas ise sağ.

4 saldırganın 3'ü yakalanmış, diğeri aranıyor. Stavrakis'in 2005 yılında aldığı 2 yıl stadlarda maç izleme yasağının bulunduğunu da hatırlatalım.

Polis olayın futboldan kaynaklanmadığını, özel bir mesele olduğunu söylemiş. Kim inanacaksa derbiden sonra olan bir olayda buna, onu da bilmiyorum.

Etiketler:

Manchester United'ın İkizleri



Manchester United pek Brezilyalı oyuncu alan bir kulüp değildir. Tarihlerindeki ilk Brezilyalısı Beşiktaş'ta yitip giden Kleberson'du, diğeri de bu sene Porto'dan aldıkları Anderson.Bunların arasına şimdi ikizler Rafael ve Fabio da katıldı. A Takım için değil yetiştirmek üzere rezerv kadrosuna kattı bu oyuncuları Sir Alex Ferguson.

Birisi sol bek diğeri sağ bek oynuyor. Daha 17 yaşındalar ve A Takımda arada sırada da olsa forma bulabilmek için Pato gibi bekleyecekler.

Van de Kerkhof, De Boer, Arveladze, Berezutsky ve Altıntop ikizleri dışında ikiz futbolcu bilen varsa eğer, yorum bölümüne bekleriz.

Etiketler:

731 Gün Sonra Gelen Zafer



Thrylos'un son şansı demiştik zira önümüzdeki sezona kadar başka bir Panathinaikos maçı oynama şansları yoktu. Doğrusu bu şansı iyi kullandılar.

Vazelos lakaplı Panathinaikos'u sadece kupadan elemediler, 4 gol ile sürklase ettiler. Ve tam 731 gün sonra bir Vazelos maçının ardından eğlendi Gate 7. Eğlencenin assolistleri Lua Lua, Torossidis, Kovacevic ve Nunez.

Karaiskaki Stadı ve etrafında neler oldu, mevzu varmı gibi sorulardan henüz bihaberiz. Çıkar yakında kokusu.

Etiketler:

Bandiera Dediğin Totti Gibi Olur



İtalya Kupası'nda Torino'ya karşı attığı 2 gol ile kariyerindeki 200. Roma golüne imza attı Totti.

Yaşayan bir efsane olmasına ise sadece 8 maç kaldı. Onu da başardığı takdirde 1954 - 69 seneleri arasında 386 kez ile en fazla Giallarossi forması giyen oyuncu olma onurunu Giacomo Losi'den devralacak.

Ve sanırım Roma tarihinde bir daha kimse 10 numara giyemeyecek, tıpkı Aldair'in 6 numaralı formasını kimsenin giymediği gibi.

Bandiera dediğin böyle olur.

Etiketler:

16 Ocak 2008 Çarşamba

Hertha'nın Dönüşü



Hertha Berlin 90'lı yılların sonunda, 2000'lerin başında Almanların Bayern Munih, Leverkusen ve Dortmund ile birlikte en sükseli kulübüydü.

Sonra mali bir darboğaz, kötü sonuçlar ve düşüş dönemi. Uzun süren sessizliğin ardından Hertha da artık Bayern, Bremen, Schalke, Hamburg arasına katılacak hamlelere başladı. Sportfive firmasıyla pazarlama hakları için 25 milyon € karşılığından anlaştılar.

Fena da kadroları yok zaten, bu parayı elbette tamamen transfere ayırmasalar birkaç yerinde takviye için kullanacakları aşikar.

Bekliyoruz Hertha'nın eski günlerine dönmesini

Etiketler:

Nicelik Değil Nitelik



Başını Rıdvan Dilmen’in çektiği futbol yorumcularının Fenerbahçe için yazabildiği tek reçete, Türk futbolunun Anadolu karakterini açabilmesi için sunabildiği tek anahtar: Çift santrfor.

Ne bir detay, ne bir ince bakış, ne de tezi kabul edilebilir kılan karşılaştırmalı bir veri. Hiçbir şey… Bu açmazın içinde kıvranıp duruyor Fenerbahçeliler.

Oysa önemli olanın nicelik değil nitelik olduğu anlaşılsa bu kıvranış olmayacak. 11’e 11 oynanan bir oyunda galip ile mağlup arasında farkın başlangıcı, abecesi olan nitelik. Aynı takımın sürekli aynı skorları alamaması arasındaki farkın da o niteliğin sergilenebilme ağırlığı olması da bir başka açı. Futbol klişesi “kalitesini sahaya yansıtamadı” olarak bilinen şeyin ta kendisi işte.

İki türlüsü var bunun.

Bireysel ve takım.

Bireysel olanı tarif etmek yerine örnek vererek anlatmak daha kolay: 2002 Dünya Kupası yarı final maçında Ronaldo’nun pis burun şutuydu ya da 2001 – 2002 Şampiyonlar Ligi finalinde Zidane’ın Leverkusen kalesine gönderdiği voleydi mesela.

Bireysel niteliği düşük olanlar ise disiplin, gelişmiş alışkanlıklar ve oynanacak dizilişin karakterine uyum sağlamış oyuncular sayesinde takım genelinde toplam bir kalite yaratıp hiç beklenmedik skorlar, başarılar kazanabiliyorlar. Fazla uzağa gitmeye gerek yok, kanlı canlı izliyoruz Sivasspor’u. Uluslararası seviyedeki emsali açısından en çarpıcı olanlarını ise, yakın zamanda Yunanistan’ı Avrupa Şampiyonu ve Porto’yu Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olarak görerek yaşadık.

Bir de bu ikisini beraber yakalayabilenler var. Onlar bambaşka bir diyardalar. Son 3 senede ikişer kez Şampiyonlar Ligi’nde final oynayıp birer kez kupayı kazanan Milan ve Liverpool; Premier Lig’i son 4 senede ikişer kez domine eden Chelsea ve Manchester United ile Fenerbahçe’nin rakibi Sevilla gibi.

Bu noktada futboldaki pozisyon zenginliğine ve galibiyet ihtimalinin yüksekliğine sadece oyunun hücum yönünden bakıp ve üstelik bunu tek ve çift santrfor farkı olarak açıklayacaksak Liverpool’un İstanbul’da sevinmesini neyle açıklayacağız?

Tek santrfor Baros ile oynuyordu L’Pool, oysa Milan Shevchenko ve Crespo yetmezmiş gibi bir de Kaka desteğini alıyordu arkasına.

Konu Fenerbahçe olduğundan bir örnek de Fenerbahçe’den verelim. Hem böylece “Türkiye Ligi ile Şampiyonlar Ligi bir olur mu, burada takımlar kapanıyor” tezini de çürütmüş oluruz.

2005 – 2006 sezonunu çoğu Fenerbahçeli unutmak istese de benim gibi hatırladığınız zaman yapabileceğiniz önemli tespitlerden biridir 25 ve 30. haftalar arası oynanan 5 lig maçında, tek santrforlu ve Anelka olmadan oynanan düzenin karşılığında atılan 15 ve yenilen 1 gole karşılık; 20 ve 25. haftalar arası oynanan 5 lig maçında çift santrforlu ve Anelka’nın olduğu düzenin karşılığından atılan 9 ve yenilen 4 gol.

Bu seneye bakarsak şayet, bu ligin en dominant futbolunu oynadığı ve bundaki en belirleyici etkenin çift santrforla oynaması olduğu söylenip Fenerbahçe’ye örnek olarak sunulan Galatasaray, Fenerbahçe’den 2 gol fazla atmış bu sene. Üstelik bu hafta oynanmamış olsaydı bu fark Galatasaray aleyhine 1 olacaktı.

Bu hafta demişken değinilmesi gereken bir husus daha var. Futbolun abecesinde nitelik dışında fark yaratan ikinci bir faktör

Tempo !

Fenerbahçe İBB maçında ilk 80 dakikayı aynı yanlış tempoyla fakat çift santrforla oynadığı zaman bir şey kazanmadı, aksine 2 gol gördü kalesinde. Oysa aynı kadro doğru tempoyla üstelik birkaç dakikayı 1 kişi eksik oynadığı halde PSV deplasmanından gol yemeden sahadan ayrılmıştı.

Kısacası, eğer hakikaten sahadaki hücum oyuncusu sayısıyla, atılacak gol sayısı paralel olsaydı futbol, kuralsız oynandığı dönemdeki 1-2-7, 1930 Dünya Kupası’ndaki 2-3-5 veya 70’lerde Brezilya’nın oynadığı 4-2-4’ten vazgeçmezdi. Oysa gazeteler sütun sütun 4-6-0’ı işliyorlar.

Fenerbahçe ekseninde şunu da unutmamak lazım:

Bu sıralar sürekli ilaç olarak sunulan çift santrfor düzeni 2006 -2007 sezonunun başında Zico denemiş, ancak gene aynı yorumcular tarafından Daum’un tek santrforlu düzenini değiştirip macera aradığı için eleştirilmişti. Fenerbahçe’nin kaleci – çift stoper – çift ortasaha – Alex – santrfor olan sahadaki omurgasının değişmediğini düşünürsek hangi eleştiriyi ciddiye alacağız?

Fenerbahçe ve Zico için söylenen “Inter’e de Şanlıurfaspor'a da aynı dizilişle çıkıyor” ise bir başka yazının konusu olacak.

Etiketler: , ,

Carragher 500. Kez...



Fazla söze gerek yok.

Carragher FA Cup'da oynadığı Luton Town maçı ile 500. kez Liverpool forması giydi.

Türkiye'de ise 100 maç oynayanın önüne futbol toplarından 100 yapıp, pasta kesiliyor. Bir de kocaman manşet atılıyor resimlisinden "X'den Dalya" diye.

Etiketler:

15 Ocak 2008 Salı

G-14 Artık Avrupa Kulüpler Birliği




Genişledi genişleyecek, Fenerbahçe ve Galatasaray üye oldu olacak derken G-14 yalan oluverdi.

UEFA ve FIFA ile yapılan toplantılarda tarihi bir karar çıktı ve G-14 varlığını lağvedip, mahkemede görülen mevcut davaları geri çekerek Avrupa Kulüpler Birliği - European Club Association adı altında UEFA ve FIFA nezdinde resmen tanındılar.

UEFA'ya üye 53 ülkenin 100 kulüp temsilcisi bundan sonra UEFA ve FIFA'nın futbol hakkında vereceği karar mekanizmalarına dahil edilecek.

G-14'ün kopardığı tavizlerin en büyüğünün ise UEFA ve FIFA'nın ülkelerarasında yapacağı organizasyonlarda yer alacak oyuncuların takımlarına finansal katkı yapacak olması olduğunu belirtelim.

Yakında Türkiye'den kimin temsilci olarak atanacağına dair bir kavga başlaması da muhtemel.

Toplantı hakkında daha geniş bilgiyi buradan alabilirsiniz.

Etiketler:

Her Yerdeler




Efendim çarşamba günü Kral Kupası maçı oynanacak Bernabeu'da. Real Madrid 1-0 rövanşında konuk ediyor Real Mallorca'yı. Malum zaten bela bir takımdır Mallorca Real için. Hele o Eto'o döneminde 5 bile yediler Mallorca'dan.


Bu maç öncesinde şu an dumanı üstünde bir hakem polemiği var İspanya'da. Mallorca menajeri Manzano rakiplerinin sadece Real Madrid olmadığını, hakeme karşıda mücadele etmeleri gerektiği, küçük takımların büyükler karşısında cezalandırılmaması ve eşit olması gerektiği türünden sütun sütun laflar etmiş Marca gazetesine.


Yakında Hikmet Karaman gibi bir büyük maç sonrası "niye oynuyoruz biz bu ligde, Anadolu takımları kendi arasında oynasınlar ne gerek var 4 büyüklerle maç yapmaya" temalı ya da Antep'in ismini hatırlayamadığım başkanı gibi sinkaflı açıklamalar da gelirse şaşırmam.


Yani hep bizde olur sanarız değil mi hakem manipülasyonlarını, hayır efendim sadece bizde olmuyor gördüğünüz gibi.


Siz şimdi Schuster ne dedi cevap olarak diye merak ediyorsunuzdur.


Keşke lehimize penaltılar, geçersiz sayılan goller olsa demiş.


Şaka yapıyor elbette. Sevdireceksin Real Madrid'i bana Schuster.

Etiketler:

Japon Futbolunu Takip Etmek


Efendim bu Japonya'nın en baba spor gazetesi Sports Nippon. Önsayfada Sumo olmasından doğal birşey yok, ona itiraz etmiyoruz. Lakin Japonlar'dan rica ediyorum şu alfabe ve yayıncılık işine bir çare bulsunlar.

Alpay ve İlhan Mansız 2002'den sonra epey sızlanmışlardı Türk medyası unuttu bizi filan diyerek. Napalım Alpay, nasıl takip edelim sorması ayıp ?

Bir Fenerbahçeli olarak Zico'nun Japonya'da neler yaptığını öğrenmek için paralamıştım kendimi, sıkıştırdım birkaç Caponu da öğrendik birşeyler. Ama her seferinde nasıl yapalım, adım başı Japon'a rastlamıyoruz ki, olacak iş mi...

Galatasaraylılar da Inamoto'yu öğrenmek istediklerinde fıtık olmuşlardır kesin. Halbuki Nakata ve Nakamura'dan sonra oradan çok oyuncu yetişemeye başladı, biz de futbol sevdalıları olarak öğrenmek, okumak istiyoruz oradaki oyuncuların yaptıklarını. Mesela Celtic Koki Mizuno'yu transfer etti, Wolfsburg da Makoto Hasebe'nin işini bitirmek üzere ama gel gör ki bu haberleri İskoç ve Alman basınından öğreniyoruz, bunların ne menem adamlar olduğunu daha detaylı öğrenmek istediğimizde ise Japon yayınlarına bakıyoruz ama Ulusoy'un icraatlarını anlamaktan daha zor Japon Medyasını anlamak.

Ben pes ettim arkadaş...

Japon İmparatorları duysun bu sesi, samuraylarını emir versin.

Bu işi çözse çözse o çözer.

Hadi bakalım...

Etiketler:

En Büyük Taraftar Futbolcular Sahtekar



Yönetim istifa ile Türk taraftarlarının en büyük öfke sloganlarından biri "en büyük taraftar futbolcular sahtekar". Birebir aynı sloganı elbette kullanmıyorlar ama öfke aynı öfke.

Takım Bwin Liga lideri Porto'nun 14 puan gerisinde, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkamamış durumda. Sporting Lizbon taraftarları da Başkan Soares Franco, teknik direktör Paolo Bento ve futbolculara çok kızgınlar.

Son oynanan maçın ardından 300 kişi oyuncu kafilesinin bulunduğu otobüsün önünü keserek demediğini koymadı. Bento'yu açık açık istifaya davet ediyorlar ve aldığı sonuçlardan dolayı utanç duyması gerektiğini, futbolcuların ise palyaçolardan farksız olduklarını haykırdılar.

Franco ise takmıyor, Bento devam edecek dedi.

Demirören desteği gibi olup olmayacağını göreceğiz efendim.

Etiketler:

14 Ocak 2008 Pazartesi

Murphy Yasaları PAOK'u Seçti !



PAOK Yunanistan Ligi'nde Olympiakos, Panathinaikos, AEK' ve Aris'ten sonra ülkenin 5. büyük takımı durumunda.

Son maçlarında evlerinde Xanthi'ye 1-0 yenildiler ama ne yenilmek siz onu bir de PAOK taraftarlarına sorun. Tam bir kabus gecesi gibiydi, Murphy Kuralları Toumba Stadı'nı esir almıştı adeta.

PAOK sadece Fenerbahçe'nin kırabileceği bir rekorun sahibiydi. Bundan önce oynadığı 49 maçta penaltı verilmemişti lehlerine. En son 2005 - 2006 sezonunda Kallithea'ya karşı Salpiggidis kullanmıştı penaltıyı.

Neyse ki 50. maçta çaldı penaltı düdüğü, mağluptu PAOK 1-0 ve rakipten de bir oyuncu atılmıştı bu penaltıyla. Fakat Georgiadis kaçırdı penaltıyı. Kalan 35 dakika da gol bulamadılar 10 kişilik Xanthi'ye karşı.

1-0 kaybettiler ama sadece bu değildi

PAOK bu mağlubiyet ile rakibine 1989-90 sezonundan sonra ilk kez kaybediyordu evinde.

PAOK bu mağlubiyetle bu sezon evindeki namağlup ünvanını da bırakıyordu.

Bu kadarına kimse dayanamaz, sabırlar ola...

Etiketler:

Thrylos'un Son Şansı



En son 15/01/2006 tarihinde yenebilmişti Olympiakos Panathinaikos'u. 2006 - 2007 sezonunda oynadıkları 2 maçı da ezeli rakibine kaybetmişti ve bu sezon oynadığı diğer 2 lig maçında da yenilmese bile galip de gelemedi. Son maç geçtiğimiz Pazar günü berabere bitti malumunuz.

Çarşamba günü de Kupa maçı var.

3 gün içerisinde ikinci Olympiakos - Panathinaikos maçı.

Bizler için güzel de, Yunan Polisinin Tanrı yardımcısı olsun.

Etiketler:

Fred Fenerbahçe'ye mi ?



Fred Lyon'dan ayrılmak istediğini, Lyon da Fred'i satabileceğini uzun süredir ilan ediyor. Olympique Lyon başkanı Aulas PSG, Tottenham, M'Boro gibi takımların teklifine geçenlerde Canal + ekranlarında Fenerbahçe'yi de eklemişti. Bütün kulüplerin tekliflerinin bir takım bonuslar ve ödeme planları farklılıkları dışında yakın olduğunu, hepsini kabul ettiklerini ve kararın da Fred'e ait olacağını üstüne basa basa söylemişti.

L'Equipe bugünkü haberinde Fred'in PSG ve Tottenham tekliflerini reddettiğini yazmış. Haberin kaynağı Fred'in hem menajeri hem de kardeşi olan Rodrigo.

İster misiniz Fener'e gelsin.

2005 - 2006 sezonu devre arasında olmayan bu transfer, belki de bu devre arasına kısmettir.
Umuyorum öyle de olur.

Etiketler:

Tim Borowski'yi de Kaybettik


Almanya'dan pek bayrak adam çıkmaz malumunuz, sebebi de Bayern Münih.

Yıllardır istikrarlı biçimde sürdürdükleri ülke içerisindeki yerlileri toplayarak rakip zayıflatma ve Bayern Münih'i güçlendirme politikasının son halkası Tim Borowski oldu.

Altyapıdan yetişip, 8 senedir Werder Bremen forması giyen Borowski 2008-2009 sezonundan itibaren Bayern forması giyecek. Transfer Borowski'nin kontratı sezon sonunda bittiği için bedelsiz gerçekleşti.

Bremen Klose'den sonra son senelerde yakaladığı çıkışın mimarlarından bir diğerini daha Bayern'e kaptırdı böylece. Beckenbauer Klaus Allofs'u da Hoeness'in koltuğuna oturtursa o zaman Bundesliga'nın esprisi kalmayacak demektir.


Klinsmann'a pek iş düşmeyecek gibi...

Etiketler:

Iker Casillas Rekora Koşuyor




Tam 469 dakikadır hem de.

En son Racing Santander santrforu Munitis avlayabilmişti Casillas'ı. Daha sonra forma giydiği Athletic Bilbao, Osasuna, Barcelona, Zaragoza ve Levante maçlarında Llorente, Dady, Eto'o, Ronaldinho, Milito gibi usta ayaklar tek gol dahi atamadılar.

Daha önceki kulüp rekoru da Canizares'e aitmiş.

Şu sıralar Koeman'ın gazabına uğramış durumdaki Canizares 97/98 sezonunda 710 dakika boyunca gol yememiş.

Etiketler:

Eskiye Rağbet Olsa !

Victor Fernandez Real Zaragoza'nın 8 sezon ile en uzun süre görev yapan hocasıydı. Kulüp Kral Kupası ve Kupa Galipleri Kupası'nı kazandığı 90'lı yıllarda takımın başında Fernandez vardı.

Son dönemlerde La Liga'da Şampiyonlar Ligi için gereken sıralamayı elde etmek adına kurulan iyi kadrodan bir türlü performans alınamaması üzerine Başkan Eduardo Bandres çareyi Fernandez'de bulmuştu, fakat olmadı.

Zaragoza Fernandez'i dün kovarken takım La Liga'da 12.sırada ve düşme hattının sadece 2 puan üzerindeydi.

Şu ana kadar bu tür ikinci evliliklerin pek işe yaradığını görmemiştim, bu da bu tezi destekleyen başka bir örnek oldu.

Boşuna dememişler, eskiye rağbet olsa bir pazarına nur yağardı diye.

Etiketler:

13 Ocak 2008 Pazar

Patomic Milan



Başlık La Gazzetta Dello Sport'un. Fotoğraf da...

2 golüm ver demişti hafta içinde. Heyecanlanmasa, 2 kez üst üste karşıkarşıya kaldığı pozisyonu gole çevirse, hakikaten de yapacaktı dediğini. Sonuçta merakla beklenen, haftalardır hakkında demeçler verilen Pato ilk resmi maçında ilk golünü attı Napoli'ye.

Belki de Serie A'da gol atan en genç yabancı olmuştur, bakmak lazım...

Milanese de mutluluktan dört köşe. Nasıl olmasınlar ki...Sheva'dan beri hasretlerdi harbi golcüye. Üstelik onlar 1 istedi, Tanrı 2 verdi. Evet, Ronaldo da 2 golle sarstı Napoli'yi. Şişko, oynayamaz artık futbol filan diyenleri şaşırtmaya devam etti.

Hedefi 4. olup Şampiyonlar Ligi'ne kalmak artık Milan'ın. Başarsalar da başarmasalar da sene sonunda Berlusconi 150 milyon € ayıracakmış yeni yapılanmaya. Corriera Dello Sport'un yalancısıyım.

Etiketler:

5058



Sezon başından beri maddi bir darboğaz içerisinde Sivasspor. Bu duruma ligdeki mükemmel konumları ve bunu sürdürmek iştahı da eklenince Sivas valisi Veysel Dalmaz önderliğinde böyle bir kampanya başlamış.

Bütün operatörlerden 5058'e atılan mesaj Sivas kasasına 5 YTL olarak geri dönecek.

Sivas Anadolu gazetesi de böyle duyurmuş kampanyayı.

Herşey güzel, dayanışma süper ama slogan bana pek yabancı gelmedi doğrusu.

Etiketler: ,

Mevlüt Erdinç



Mevlut Erding diye geçiyor ismi uluslarlarası arena da ama bildiğimiz Mevlüt işte. Sochaux forması giyiyor, oranın altyapısından yetişme ve henüz 20 yaşında Mevlüt.

Takımı bu sene zor durumda, küme düşmemek için uğraşıyorlar. Mevlüt ise bu senenin kahramanı, dün de lig 5. si Le Mans'a deplasman da golü atıp yıkan oyuncu oldu. Daha önce de 90. dakikada Ajaccio'ya attığını hatırlıyorum.

Bu arada tüm FM camiasının bildiği Mevlüt'ü bizimkiler tam Fransızlara kaptırmak üzereydi. Lakin kimin eli değdiyse Türk Milli Takımı'nda oynamaya başladı birden. Davala'nın gediklilerinden artık.

Hakan Şükür'den sıra gelirse 2010 için düşünebileceğimiz isimlerden.

Etiketler:

Stadio Nazionale del PNF




1934 Dünya Kupası finalinde Çeklerin hakettikleri söylenen fakat Musolini baskısı ve İsveçli hakem Ivan Eklind'in marifetiyle İtalyanların ilk Dünya Kupası sevinçlerini yaşadığı stadyum bu.

PNF ise Nasyonal Faşist Partisi oluyor efendim.

1953'ten beri yerinde yeller esmekte.

Hem stadın, hem partinin...

Etiketler:

Carlos Rexach



Barcelona'nın önemli figürlerinden biridir Rexach. Futbolculuğunda da hocalığında da Barca için epey mesai harcadı, goller attı, kupalar kazandırdı. Hele hocayken Barca'nın ne zaman başı şıkışsa can simidi gibi çağırılırdı göreve.

2000-2001 sezonunda son kez Barca'nın imdadına yetiştikten sonra unutuldu Rexach.

Bugün 61. yaşına bastı, biz bari hatırlayalım istedim.

Etiketler: ,