21 Mart 2009 Cumartesi

Yakarmısın Meşaleyi



Sahaya atılmadığı sürece tribünün en güzel görselidir meşale. Dumanı da eskisi kadar boğucu değil artık, hatta sadece ışık verenleri dahi var. Velakin UEFA, ülke federasyonları ve ilgili mahkemeler ayrım yapmadan meşale yakanlara basıyorlar cezayı. Hafta içi St. Etienne ile Werder Bremen arasında oynanan UEFA Kupası maçında da yakılmış meşale. Yakanlar da ilginçtir Almanlar. Kaçamamışlar Geoffroy-Guichard'ın kameralarından. 20, 21 ve 25 yaşındaki üç Alman maçtan sonra hemen tutuklanmış. Mahkeme her birine 250€ ceza vermiş, üstüne de 1 sene stad yasağı. Mehmet Demirkol usulü yapanı cezalandırmışlar. Gayet güzel, ama vur deyince öldürmüşler sanki...

Etiketler:

20 Mart 2009 Cuma

Güiza Dört Ayak Üstüne



Ülkenin gündemi Galatasaray'a sıkışmış durumda ama yakında İspanya ile Bernabeu stadında oynayacağımız önemli bir maç var. Bizim aday kadro açıklanmadı ama Del Bosque elini çabuk tuttu. Biraz daha bekleseydi Raul da Güiza da fıtık olacaktı muhtemelen, şimdi önlerindeki maça rahatça bakabilirler. Raul'un Bernabeu'da Milli formaya kavuşma hayali suya düştü, Fenerbahçe'de gözden iyice düşen ve kesik yiyen Güiza ise dört ayak üstüne düşerek son bir şans aldı Del Bosque'den. Puyol sakat İspanya'da. Albiol bizim pırpır forvetler için şans olabilir.

Porteros: Casillas, Reina, Diego López

Defensas: Arbeloa, Sergio Ramos, Albiol, Marchena, Juanito, Capdevila, Pique

Centrocampistas: Iniesta, Silva, Xavi, Xabi Alonso, Riera, Senna, Cazorla, Busquets.

Delanteros: Torres, Villa, Llorente y Güiza.

Etiketler:

19 Mart 2009 Perşembe

Milanello Kriz Paketi



Milan'ın Scudetto'yu son kez kazandığı sezon 2003 - 2004 sezonu. Teknik direktör şimdikiyle aynı. Ortasaha aynı, giden Rui Costa'nın yeri şimdilerde Amerika'ya kıyak emeklilik için giden Beckham ile kapatılmaya çalışılıyor. Oraya alınan Fransızlar'dan Flamini beklenilen katkıyı ve etkiyi gösteremedi, Gourcuff ise ülkesine geri döndü. Savunmanın da omurgası yani göbeği yine aynı, hatta Nesta'nın sakatlığından ötürü eksik. O da Arsenal'de senede en fazla 15 maç oynayan Senderos ile geçiştirilmeye çalışılıyor, ama pek ümit vermemiş olacak ki Brezilya'dan Thiago Silva alındı. O zamanın en iyi kalecilerinden Dida'yı taraftar Ebay'de satışa çıkardı, Kalac ve Abbiati ile idare ediliyor. Değişen bir zahmet kanat bekleri. Forvette Shevchenko Avrupa'nın en formda santrforlarındandı o zaman, şimdi ayakta duramıyor ve kulübede sessiz sedasız oturuyor. Yine de en ciğddi takviyeyi forvet aldı. Pato ve Ronaldinho iyi başladılar ama Shevchenko seviyesinde katkıları yok Milan'a. Arada sırada Inzaghi'ye fırsat bile çıktığı oluyor bu yüzden. Milan'ın böyle bir durumda Scudetto'dan uzaklaşması normal elbette. Liverpool gibi Şampiyonlar Ligi'nde teselli buluyorlardı kayıp Serie A sezonlarında, bu sezon orada da yoklar. Taraftar önümüzdeki sezon Milanello ve San Siro'da yeni yüzler görmek istiyor haliyle ve iple Haziran ayını çekiyorlar. Zira ortada 5 yaş yaşlanmış ve formsuz bir çekirdek kadro var.



Moralleri bozan adam ise Adriano Galliani. Global ekonomik rizden ötürü taraftarın fazla birşey beklememesi gerektiğini alıştıra alıştıra dillendirmeye başladı. İtalya basınında yazılan dedikodular Milan'ın sezon sonunda bonservisi elinde olan oyunculara yöneleceği ve takas ile yenilenmeye gideceği şeklinde. Öne çıkan isimler Galliani reddetse de Inter'den. Maxwell, Cruz ve en son Porto Cervo'da Maicon ile tekne alemi yapıp kadro dışı kalan Adriano ( 2010'da bitecek sözleşmesi ). Daha önce Galliani'nin Ronaldo, Vieri, Pirlo, Seedorf gibi eski Interlilere kucak açtığını düşünürsek hiç de hafife almamak lazım bu söylentileri. Bu gidişatın sonu Milan'ı nereye götürür bilmem ama Kaka için istikamet Madrid olur; belki yanında Ancelotti de olur.

Etiketler:

Öyle Bir Geçer Zaman Ki



Jose Mourinho
1997 - 2009



Raul Gonzalez
1995 - 2009



Dani Güiza
2000-2008



Fernando Redondo
1991 - 2008



Iker Casillas
1999 - 2008

Fotoğraflar Marca'dan.

Etiketler:

18 Mart 2009 Çarşamba

Diego Milito & Antonio Cassano



Napolililer Lavezzi için pizza yapmışlardı bu sene. Genoa'da pastane işleten Poldo isimli bir İtalyan da şehrin iki takımının en popüler iki oyuncusu olan Diego Milito ve Antonio Cassano'nun gerçek boyutta çikolatadan heykellerini yapmış. Heykeltraşlığı yok tabi, o konuda Valeria Dapino'dan profesyonel destek almış. 500 kilo ağırlığında, 190 boyunda ve 90 X 120 cm zemin üzerinde bir heykel bu. Nisan ayında taraftarlara dağıtılacak. Axe'ın şu sıralar pek meşhur olan reklamındaki gibi popodan ısırık alacak bayan taraftar çıkarsa bilahare yazarız.

Etiketler:

Amato Tribüne



Gabriele Amato yaklaşık 1 ay önce 2-2 biten Fiorentina maçı sonrasında feci bir kaza geçirmişti. San Martino Hastanesine sağ salim yetiştirilse de doktorlar yaşamasına pek olanak vermiyordu. Bu sabah iyi haber geldi Genoa ve İtalya'ya. Konuşacak durumda olmasa da bilinci açık ve birkaç gündür kendisi nefes alabiliyormuş. Tedbir amaçlı yoğun bakımda. Yakında çok sevdiği Geno tribününe dönebilecek. Sondan bir hafta önceki hafta Sampdoria ile oynanacak derbide sağlam bir hoşgeldin bekliyorum.

Etiketler:

Napoli Telli Baba'ya



Süper başladıkları sezon Napoli için hiç de iyi gitmiyor. Önce oyuncuların sezon başındaki üstün formundan ötürü transfer söylentileriyle karıştılar. Sonrasında gelen sakatlıklar, Mannini'nin doping cezası ve peşisıra kötü sonuçlar. Bunların bedeli sadece Serie A'daki klasman düşüşü olmuyor sadece, kulübü dipten alıp tepeye taşıyan teknik direktör Reja'nın kellesini alıyor. Daha da beteri yerine Donadoni geliyor. Son hadise insana Telli Baba'ya tülbent bağlattıracak cinsten. Takımın önemli oyuncularından Leandro Rianudo su çiçeği geçirmiş. Neyse ki kimseye bulaşmadan karantinaya almışlar. Milan maçında oynayamacak.

Etiketler:

Ağla Rahatlarsın



Euro 2004 Yunanistan finali sonrası.



2005 FA Cup finalinde penaltı atışları sonrası.



Almanya 2006 yarı final maçı sonrası.



2008 Şampiyonlar Ligi finali sonrası.

Kazansa da kaybetse de ağlıyor. Bu bağlamda There Is Only One Ronaldo demek mümkündür kanımca. Resimler İngiliz tabloidi The Sun'dan.

Etiketler:

Ortaya Karışık (1)

Başladığım bir işi sürdürebilmekte çok başarılı olduğum söylenemez ama fırsat buldukça tavsiye edeceğim şarkıları karışık bir şekilde size sunmaya çalışacağım. İlk toplama şu şekilde:

1. 38 Special - I Just Wanna Rock & Roll
2. Heavy Metal Kids - Hangin' On
3. Thin Lizzy - Johnny
4. Traveling Wilburys - Handle With Care
5. Faces - Miss Judy's Farm
6. Neil Young - Revolution Blues
7. The Kinks - Brainwashed
8. Jerusalem - When the Wolf Sits
9. R.E.M. - Electron Blue
10. Alvin Lee - The Bluest Blues

Merak ettiysek buradan indiriyoruz:

http://rapidshare.com/files/210622677/Ortaya_1.rar

Etiketler:

Rus Ligi'ne Bir Bakış

Transfer dönemi geçtiğimiz cuma sona eren Rusya'da, lig Cumartesi günü oynanan maçlarla start aldı.

Biraz geç kalsak da, yine de şöyle kim ne transfer yapmış, ligde kim ne yapar gibisinden kısa bir özet geçelim.

İlk olarak geçen sezonu birinci sırada bitiren Rubin Kazan'dan başlayalım. Geçen sezonun şampiyonu Rubin Kazan gerçekten beklenmeyeni gerçekleştirdi ve büyük şehir takımlarının yıllardır egemen olduğu bu ligde ilk şampiyonluğunu aldı. Rus otoriteler, Rubin'in bu sene Avrupa'da da mücadele edecek olmasından dolayı bu ünvanı koruyamayacağını düşünüyorlar. (Sanki geçen sene şampiyon olacaklarını biliyorlardı ya? ) Defansın ortasına, sağ ve sol kanada hücuma yönelik transferler yapan Kazan, transferin son günlerinde 2 senedir Zenit'te oynayan eski oyuncuları Alexander Dominguez'in geri dönmesiyle rahatlamış gözüküyorlar. Süper Kupa maçında bekleneni veremeyen Cesar Navas, hazırlık maçlarında hepimizin yakından tanıdığı Stepjan Tomas ile gereken uyumu sağlayamadı. Pyotr Bystrov ise tecrübesiyle kanada iyi bir yedek olabileceğini gösterdi. Rubin, orta sahada Sergey Semak ve Sergey Rebrov'un tecrübesinden, Gökdeniz ve Noboa gibi isimlerin de çevikliğinden ve süratinden yararlanmayı planlıyor. Forvette ise Buharov, Kabze ve Adamov gibi kaliteli isimlere sahip olsalar da, en büyük sıkıntıları bu isimlerin istikrarsızlığı.

CSKA'ya gelecek olursak, Gazzaev'in ayrılmasından sonra teknik direktörlüğe Zico'yu getiren Kırmızı-Siyahlı takım, her kulvarda şampiyonluğu hedefliyor. Rubin'i ekarte ederek Süper Kupa'yı alan ve Aston Villa'yı eleyerek UEFA'da son sürat yoluna devam eden takımda en büyük sıkıntı maddi konularda yaşanıyor. Takımın en büyük sponsoru olan Vneshtorgbank, takımın bu sene sponsoru olmayacağını açıkladı. Takıma yeni katılan Necid, hazırlık döneminde ve sezon açılışında oynanan kupa maçında herkesin beğenisini kazanan bir performans gösterdi. CSKA'nın 2005 UEFA şampiyonluğunda en büyük paylardan birine sahip olan Daniel Carvalho'nun Zico tarafından ikna edilip takıma geri kazandırılması, takımın hücum gücüne önemli katkılar yapacak. Zico'nun takımı Gazzaev'in oynattığı 3'lü defans sisteminden 4'lü sisteme çevirmesi de dikkatlerden kaçmaması gereken bir detay. Yazın transfer sezonunda ayrılmasına kesin gözle bakılan 2 isim var. Italyanların gözdesi Yuri Zhirkov ve Ingiliz Ligi'ne göz kırpan Vagner Love. Eğer ayrılırlarsa, bu ikilinin yerinin nasıl doldurulacağı tamamen soru işareti. Ayrıca Dzagoev ve Krasiç de Avrupa takımlarının gözdelerinden. Avrupa transfer dönemi geçtikten sonra ligi nerede bitirebilecekleri konusunda daha net bir fikir elde edebileceğiz ancak mevcut kadroyu korumayı başarırlarsa, şampiyonluk için en büyük favoriler.

Geçen sene ligi 3.sırada bitiren Dinamo Moskova, her başkent takımı gibi zirveyi hedefliyor. Ancak görünen o ki, geçen sene başında kurdukları Danny, Shemsov ve Khokhlov'dan kurdukları orta saha üçlüsünden Shemsov ve Danny'i Zenit'e kaptırdıktan sonra yerlerini dolduramamaktan epey dertliler. Orta sahayı Rumen Ropotan ve genç oyuncu Yusupov ile güçlendirseler de eski etkinliklerini gösteremeyecekleri bir gerçek. Defansta Fernandez ve Denis Kolodin, orta sahada Khokhlov ile birlikte ikiz kardeş Kombarovlar ve ileride de Kerzhakov, Moskova ekibinin en önemli kozları.

Geçen seneyi Zenit'in önünde 4. sırada bitiren Amkar'da bu sene işler geçen seneki kadar iyi gitmeyecek gibi. Takımın geçtiğimiz sezon ligin en az gol yiyen takımı olmasında büyük rolü olan Rahimov, Lokomotiv Moskova'nın başına geçti. Rahimov ile birlikte orta sahanın önemli isimlerinden Duimovich de Lokomotiv yolunu tutan başka bir isim. Defansa Brezilyalı William ve forvete de Brezilyalı Jean Carlos'u transfer eden Amkar'da bu sene beklentiler çok yüksek değil. Tehlikeli bölgenin civarına yaklaşırlar ancak düşeceklerini sanmıyorum.

2007-2008 sezonu sonunda 5.sırayı alması büyük şaşkınlıkla karşılanan Zenit St. Petersburg, CSKA ile birlikte ligi Avrupa mücadelesiyle birlikte sürdürecek diğer bir Rus takımı. (İtalya'da aldıkları 2-0 yenilgiden sonra ne kadar uzun olur tartışılır.) Kadrosunda bu sene değişiklikler gözlenen Zenit'te en büyük kayıp Rus futbolunun son yıllardaki en büyük yıldızlarından olan Arshavin. Geçen sene sonunda Zenit'in kendisini satması gerektiğini söyleyerek isyan bayrağını açmış olan Arshavin, epey olaylı bir şekilde olsa da muradına ererek Arsenal ile sözleşme imzaladı. Ukraynalı kaptan Tymoschuk ise Avrupa transfer dönemi başlar başlamaz Bayern Münih ile sözleşme imzalayacak. Bunun yanı sıra geçen sene bekleneni veremeyen Pyugrenier Bolton'a kiralandı. Dominguez eski takımı Rubin'in yolunu tutarken, Lee Ho da Kore'ye geri döndü. Zenit bu kayıplarının yerini doldurmak için Dinamo'dan Rus milli oyuncu Denis Shemsov'u, Hannover'den Macar oyuncu Szabolcs Huszti'yi ve transferin son günlerinde de hepimizin bildiği üzere Galatasaray'dan Fernando Meira'yı transfer etti. Teknik direktör Advocaat, Arshavin'in İngiltere transferi ve Tymoschuk'un ayrılmasının kesinleşmesinden sonra yaptığı açıklamalarda takımın son sürat yoluna devam edeceğini, hedeflerinden en ufak sapma olmayacağını açıkladı. Meira'nın transferinin takımı için çok önemli olduğunu belirten Hollandalı, hep birlikte kaptanın eksikliğini gidermeye çalışacaklarını dile getirdi. Bu kayıplardan sonra, kulüpten güven tazeleme adına yapılan açıklamalara göre ilerleyen günlerde Avrupa'nın üst düzey kulüplerinden transfer yapmayı hedefliyorlarmış. Buna gözüken en büyük engel ise kulüp sponsoru Gazprom'un %10'luk bir bütçe indirimine gitmesi. CSKA'dan sonra şampiyonluğun en büyük adaylarından.

Geçtiğimiz sezonu ilk 5 sıradaki takımını detaylı inceledikten sonra, diğer takımlara da şöyle bir göz atarsak, en dikkat çeken takım Lokomotiv Moskova oluyor. Hiçbir önemli oyuncusunu kaybetmeden yoluna devam edecek olan Lokomotiv'de, yapılan teknik direktör değişikliği takıma büyük bir moral getirmiş durumda. Takımın başına geçen Rahimov beraberinde etkili orta saha oyuncusu Dujmovich'i de getirdi. FC Moskva takımından gelen Ivanov ve Kuzmin de takıma güç katacak diğer isimler. Forvete yaptıkları katkı ise gelecek için hayırlı bir yatırım olarak gözüküyor. Randers formasıyla Fenerbahçe'ye karşı da mücadele etmiş olan Djiby Fall artık Lokomotiv için ter dökecek. Moskova'nın bir diğer temsilcisi, 90'lı yılların Rus liginde en başarılı takımı olan Spartak ise pek iyi günler geçiriyor diyemeyiz. Takımın başına geçen Michael Laudrup'un takıma görünür bir katkısının olmaması endişe verici. Takımın geçen sene aldıkları en tatmin edici sonuç CSKA'ya karşı 7 senedir galibiyetsiz geçen seriyi sona erdirmeleri oldu. Pavlyuchenko'yu kaybettikten sonra hücum gücünde bariz bir azalma görülen Spartak'ta, Laudrup'un Brezilya'dan getirdiği Alex'in bu sene takıma neler katabileceğini hep beraber göreceğiz. 

Rus Ligi'nde bu sene getirilen yabancı sınırlamasıyla artık takımlar sahada 6 yabancıyla mücadele etmek zorunda. Bunun getirisi ne olacak bilmiyoruz ancak şu anda yabancı kaynayan ligden epey kelepir mal toplamak mümkün olabilir. Rusya'nın Euro 2008'te gösterdiği performans sonrası, lige olan ilginin tekrardan artması söz konusu. Setanta Sports yayın organı, Mart'tan Kasım ayına kadar sürecek olan Rus ligi'nden Amerika'da ve Kanada'da bu sene en az 60 maç gösterecek. Geçtiğimiz yıllarda gelen giden oyuncularla, teknik adamlarla dikkatimizi çekmeyi başaran Rusya, umarım krizden her ülke gibi paçasını kurtarır ve liginin gelişimi sürer. 

Bu da müessemizin ikramı olsun. 

Etiketler: ,

Gerçek Ronaldo



Etiketler: ,

Bundesliga'ya Son Model Top



Bundesliga'da Nike postunu atalı 2 ay olmadı, Bundesliga'yı yöneten DFL Sports Enterprises GmbH ligde önümüzdeki sezondan itibaren tek tip top kullanılacağını açıkladı, bu denli patlama yapan bir ligde bu uygulamanın olmaması garipti zaten. 2013 ya da 2014 sezonuna kadar olan periyodu kapsayacak ihale. 9 firma şimdiden ihale dosyasını almış. Nike alırsa olay olur ama ben Adidas'tan supernova filan gibi bir isimle, kalecileri maymun edecek son model bir top bekliyorum. Zaten tek kriter para değilmiş DFL'nin tepe yöneticilerinden laflarından anladığımız kadarıyla. Olmamalı da zaten. Çocukluğumuzda Mikasa marka toplar vardı. O topa vurduğunuz zaman ya tırnağınız çıkar ya da ayak 2 gün mor kalırdı. Şut çekeceğimizde parmak uçlarını hafif kıvırıp içeriye çeker, pis burun vururduk mecburen. Şimdi ayağına masaj yapılıyor hissine kapılıyorum yeni nesil toplara vurunca. Hey gidi...

Etiketler:

Samuel Inkoom



Tardini Büfe'yi yazan Emre ile geçen hafta buluşup sohbet ettiğimiz 1-2 saat boyunca en çok lafını ettiğimiz konulardan biriydi beklerin futboldaki önemi. Bek konusuna ek olarak, önümüzdeki birkaç sene içerisinde stoperlerin etkisinin 2000'lerde tavan yapan önlibero etkisini de geçeceğini söylemiştim laf arasında. Zira başta İtalya olmak üzere Avrupa futbolunun şu an en büyük sorunu stoper çıkaramamak. Milan dahi Güney Amerika'ya yöneliyor. Buna bilahare değineceğiz zaten. Samuel Inkoom ismindeki bu 19 yaşındaki Ganalı ise hem bek oynuyor hem stoper. Ofansif all-arounder denilen oyuncu tipinin defansif olanı. Nadide bir yetenek. Ara transferde ismi bilhassa PSG, St Etienne, Rennes gibi Ligue 1 takımlarıyla çokça anılmış; hatta PSG'nin işi bitirdiği yazılmıştı. Velakin menajeri oyuncunun Basel'e yakın olduğunu söylemiş bugün. PSG'nin deneme talep ettiğini, Gana basınında çıkan Espanyol ve Valencia kulüpleriyle ile de resmi bir görüşme olmadığını belirtmiş. 2006'da en beğendiğim takımlardan biri olan ve Muntari-Appiah-Essien ortasahasıyla oha dedirten Gana'nın en büyük eksiklerinden birine derman olacaktır Inkoom, doğru dürüst oynayabileceği bir lige giderse. Basel, oradan kapağı Bundesliga'ya atabilme ihtimalini düşünürsek doğru seçimdir. Bir de adamakıllı santrfor bulurlarsa 2010 Güney Afrika'nın sürprizlerine yazın derim Gana'yı.

Etiketler: ,

Klavye Delikanlısı PSG



Forumlarda takılanların en sık karşılaştığı cümlelerden biridir bu "klavye delikanlısı" lafı. Hele de biraz cevval, asabi bir adamsanız sizin türünüzden başka bir üye hemen gelir, bu lafı eder. Ardından da sıkıysa reel de görüşelim diye noktayı koyar. Bilhassa da tribün konularında. PSG de baktı delikanlılık sahada olmuyor, klavyeden bir galibiyet ve şampiyonluk vermiş taraftarına. 3-1 yenildikleri maçın ardından PSG resmi sitesinin girişi 2-0 lık galibiyet sevinciyle süslenmiş. PSG fanatiği hackerların marifeti. Marsilya sitesini iç etseler anlarım da buna ilk kez şahid oldu. Türkiye'de de Fenerbahçe sitesi ve Alisamiyen.net rakip taraftla sitesi sanırım benzer bir delikanlılığa kurban gitmişti. Allah akıl fikir versin, tribüne görelim bu gençleri diyerek bitirelim yazıyı.

Etiketler: ,

17 Mart 2009 Salı

İmam Çağdaş vs. Venchi



Mehmet Demirkol ve Uğur Meleke'nin en beğendiğim yazar özellikleri geleceğe yönelik yaptıkları tespitlerdir. Gündemi iyi takip, ileriye yönelik fikir sunmakta başarılılar. Demirkol ekonomik krizin Anadolu kulüplerine vuracağı darbeden dem vurmuş bugün ve kulüplerin gelirlerini arttırmaları için stadyumlardaki reklam panolarının, yeni eklenecek sponsorlarla birlikte TFF tarafından oluşturulacak bir havuz ile pay edilmesini önermiş. Fikir güzel, yurtdışında örnekleri var. Peki ya uygulama ? Yazıda bahsi geçen sponsorlardan reklam almak şu şartlarda ne kadar mümkün ? Buna hiç değinilmemiş yazıda. Bu uygulamayla sözgelimi çikolata deyince aklıma gelen ilk şey olan Venchi'nin lige ekstra katma değer sağlayacağı açık. Profesyonel olarak reklam ya da pazarlama konusunda uzman değilim ama rahatlıkla aynı katma değerin sponsor kanadına yansımayacağını söyleyebilirim.



Zira Türkiye'deki yayıncılık anlayışı, stad koşulları buna uygun değil. Sivasspor'un 2 senelik performansı ile rica minnet maçlarını yayıncı kuruluşa yayınlatmaya zorladığı , sadece 4 takımın maçlarının değerli olduğu, kalanlarının spor programlarında bile alternatif isimlerle konuşulduğu bir ülkedeyiz. Oysa hedeflenen kesim bu 4 büyük takım değil, geriye kalanlar. Hangi aklı başında firma stadyumdaki 5-10 Bin seyirciye ismini duyurmak, farkındalık yaratmak için böyle bir yatırıma girer ? Benim görüşüm sıfır. Dolayısıyla yapılması gereken şey, bu kulüplerin ulaşabileceği kitleyi arttırmaktır öncelikle. Bunun da ilk adımı yayın ihalesinde tıpkı Alman Premier, İngiliz Setanta, İtalyan Sky gibi, Digitürk'un ya da ilerideki yayıncı kuruluşun seçenekli ve "video on demand" tarzıyla yayın yapmasını sağlamaktan geçer. Daha bunun interneti var, yerel medyası var. Yoksa Kamil Ocak'ta İmam Çağdaş'tan kelli reklam panosu zor görürüz. Ha ben İmam Çağdaş'ın bol hırşlı baklavasını Venchi'nin en güzel çikolatasına değişmem ayrı mesele, velakin mesele ekonomi.

Etiketler:

16 Mart 2009 Pazartesi

Şampiyonlar Ligi Final Topu





Roma Olimpiyat Stadı'nda bir takımı sevindirecek, diğerini üzecek top budur efendim. Colloseum silüeti iyi düşünülmüş bu arada. UEFA bu pazarlama işini iyi kıvırdı.

Etiketler:

15 Mart 2009 Pazar

Emirates'e Selam Olsun

Blackburn karşısında sanat şaheseri bir gol atan Arshavin, muradına erdi. 4-0'lık galibiyette önemli bir pay sahibi olan Arshavin, bütün gollerin gelişiminde de yer alarak maçın adamı seçildi. Emirates'e tekrar hoşgeldin Prens. Gole aşağıdaki linkten ulaşabiliriz efenim.


Etiketler: