3 Nisan 2008 Perşembe

Chelsea Monday



patience my tinsel angel
patience my perfumed child
one day they really love you
you'll charm them with that smile

Marillion

Etiketler: ,

2 Nisan 2008 Çarşamba

En Hızlı Şut



Bugün bir haberi teyid etmek için nette gezinirken gördüm. Bir oyuncu 136 km/h hızında bir şut çekmiş. Geçen seneden beri sakladığım bir liste vardı The Guardian'dan kalma bu konu için birebir, gerçi hangi maçlarda atıldığı da vardı bu şutların ama saklamamışız.

Güncelleme filan varsa yorumlara bir zahmet, yalnız bu liste mil cinsinden yanlışlık olmasın.

1) David Hirst - 114mph

2) David Beckham - 97.9mph

3) David Trezeguet - 96mph

4) Richie Humphreys - 95.9mph

5) Matt Le Tissier - 86.8mph

6) Alan Shearer - 85.8mph

7) Roberto Carlos - 85.2mph

8) Tugay - 84.2mph

9) Obafemi Martins - 84mph

10) David Beckham - 80.5mph

Etiketler:

Kutlama ve Hediye




Fenerbahçe Brezilyalı oyuncularıyla birlikte Türkiye'ye ithal etti bu unlu ve yumurtalı kutlamayı. Öyle öğrendik bunun bir gelenek olduğunu. Dün de eski dost Washington için yapılmış 32. yaş günü için. Globo'ya da "vitoria e vaga serao os presentes de aniversario" diye konuşmuş Washigol. Portekizce bilmeye gerek yok, bu akşam ki Libertad maçında hediye olarak zafer istiyor.

Fluminense: Henrique, Gabriel, Thiago Silva, Luiz Alberto, Junior Cesar, Ygor, Arouca, Conca, Thiago Neves, Cicero, Washington
Libertad: Gonzalez, Balbuena, Benitez, Sarabia, Cordoso, Aquino, Pouso, Caceres, Marin, Gamarra, Samudio

Etiketler: ,

Luciano Spalletti


Etiketler:

Tekrarla Evladım




Maç içerisinde yapılan gaflar bir yana, onlar canlı anlatımda olabilen şeyler ama biz Türk futbolseverlerinin Abidin Aydoğdu'dan tutun Orhan Ayhan'a, İlker Yasin'den tutun Bülent Karpat'a türlü telaffuz zulmüne maruz bırakılmasına anlam veremiyorum.

Yabancı bir futbolcunun ismini öğrenmek o kadar zor olmasa gerek. Misal Abidin Aydoğdu'nun koca bir şampiyona boyunca Paul Scholes'a Şulız demesi akıl alır gibi değil. Bülent Karpat'ın Högh'e Högü demesi de, hatta Türk isimlerini bile söylerken bir garipleşmesi de var. Örnek çok yani.

Okay Karacan, Güntekin Onay, Murat Kosova, Ersin Düzen gibi genç kuşaklar sayesinde biraz rahatladık. Onlar hata yapmadı mı. Yaptılar tabi, ama öğrenip düzeltiyorlardı. Kluivert'i yazıldığı gibi okuduğunu hatırlarım Okay Karacan'ın. Sonrada Kılayvırt şeklinde düzelttiğini de. Yine yanlış hatırlamıyorsam Getafe'nin yazıldığı gibi okunmayıp Hetafe şeklinde okunduğunu da belirterek kendi hatasını düzeltmişti Murat Kosova.

Ama dün Roma - United maçını anlatan Uğur Önver'den ümidimi kestim. Biraz İtalyan sosu katmak istedi sanırım ama top ne zaman Aquilani'ye gelse diş ağrısından beter bir acı hissettim. İbrahim Tatlıses'in yöresel kelime telaffuzlarından bile beter tırmalıyordu.

Şimdilerde pek maç sunumunu görmesek de, Serie A'yı TV8 yayınlarken Fikret Engin de özellikle Camoranesi ve Cassano'nun oynadığı maçları seçiyor gibi gelirdi bana. Onların isimlerini uzatarak, incelterek söylediğinde kendini Rai spikeri gibi filan hissediyordu sanırım.

Aklıma ortaokuldaki İngilizce hocam geldi. Eline alırdı küçük bir çubuk çalıştırırdı tüm sınıfı, "repeat after me" diyerek. Sanırım bazı spikerler için de vakti geliyor bu yöntemin.

Etiketler: ,

1 Nisan 2008 Salı

MLS ve Starları




Conilerin futbol ligi MLS geçtiğimiz haftasonu başladı. Herkesin gözü Beckham'ın üzerinde, LA Galaxy'nin ilk maçında 4 yemesi dahi etkilemedi Beckham dalgasını hatta bazılarının durumu resimde göründüğü üzere daha da kritik.

Beckham kadar olmasa da MLS'de hayli star var aşina olduğumuz. Beckham'ın takım arkadaşları London Donovan, Portekizli eski dost Abel Xavier ve takımın teknik direktörü Ruud Gullit.

Kansas City oyuncularından Arjantinli Claudio Lopez, Lopez kadar uluslararası başarılara imza atamasada Boca'dan çıkmış ve İtalya, İspanya ve İngiltere'de top koşturmuş Marinelli ve ABD'nin yeni umutlarından Eddie Gaven.

RedBull New York oyuncularından Claudio Reyna, Juan Pablo Angel. D.C. United'dan Türkiye'ye bir türlü getiremediğimiz Marcelo Gallardo, Chivas forması giyen İsviçreli Raphael Wicky.

Ve özel bir yazıyı hakeden, formasını aldığım tek Amerikalı futbolcu Jozy Altidore.

Saat farkı ve futbol kalitesinden ötürü pek cazip gibi gelmiyor ama aslında hayli heyecanlı bir lig. Fırsat bulduğumuz zaman bu blogda MLS'e epey yer vereceğiz.

Etiketler:

Kaldıramadılar




Hugo Sanchez'i uzun uzun anlatmaya gerek yok. Her büyük yıldız gibi dili keskin, mizacı zor ama renkli bir adamdı. Teknik adamken de başka birşey beklemek pek bir saflık olurdu, zaten değişmediğini özellikle selefi La Volpe ile girdiği ağız dalaşından anlaşılıyordu.

Meksika'nın en çok tanınan ve bizzat alkışlayıp övündükleri karakterine Meksika'nın kendisi dayanamadı. Dün görevine son verilirken gösterilen resmi gerekçe ise Ersun Yanal'ın gönderilişi kadar riya dolu. Hugo Sanchez'in hazırladığı U-23 takımının Çin'de yapılacak Olimpiyatlar için vize alamaması. Hadi canım sen de, basbaya o mizacı kaldıramadılar ve görevine son verdiler.

Yerine gelecek muhteremeler arasında ismi geçenler ise Scolari ve Jose Pekerman.

Etiketler:

Cocu ve Frank De Boer



Hollanda Euro 2008'den sonra Van Basten ile yolları ayırıyor. Yerine geçecek isim ise şu an Feyenoord'un başında olan Bert van Maarwijk. Yardımcıları da 1990 ve 2000'li yıllardaki en verimli Hollandalılardan Frank De Boer ve Cocu olacakmış.

Oyuncuyken kavuşamadıkları milli başarıya bakalım teknik adamken kavuşacaklar mı...

Etiketler:

Prag Derbisi



Pazartesi günleri sadece işbaşı yaptığımızdan değil, genelde futbolsuz olduğundan ötürü de berbat bir gündür. Oysa dün şahane bir derbi vardı, Prag Derbisi. Şirketleşen ve ülke futbolunun lokomotifliğini eline alan Slavia Prag bu maçı kazansaydı, 2 puan önünde olduğu Sparta Prag'ın hiç umudu kalmayacaktı.

Öne de geçtiler genç ve gelecek vaadeden ortasaha oyuncuları David Kalivoda ile ama aynı Kalivoda, İnönü'de Alex'in gösterdiği sevincin 2 mislinisi üstelik forma çıkararak yapınca, 60. dakikada ikinci sarıdan atıldı.

Son ortalık aşağıda görüldüğü üzere karıştı, Slavia taraftarı sahaya girdi ve oyun 6 dakika durdu.






Sparta Prag eksik Slavia'ya bu blogda daha önce değindiğimiz Kadlec ile bir gol attı ama devamını getiremedi. Slavia cephesinde herkes Kalivoda'ya saydırıyor elbette. Ligin bitimine 7 hafta kala puan farkı 2.

Video: SK Slavia Praha - AC Sparta Praha 1:1 (0:0)

Goller: 58. Kalivoda - 74. Kadlec

Slavia: Vaniak - Dřížďal (66.Hubáček), Suchý, Latka, Pudil - Krajčík (39.Kalivoda), Belaid, Abraham, Tavares, Černý - Toleski (83.Střihavka)
Sparta: Grigar – Voříšek, Řepka, Sivok, Kadlec – Kolář (63.Došek), Horváth, Hušek (81.Matušovič), Vacek (46.Kisel) – Slepička, Kulič

Etiketler:

31 Mart 2008 Pazartesi

Servet'in T-Shirt'ü



İstanbul'da öğrenciyken Tophane'ye inmiştik bir bahar akşamında nargile için. Uzun senelerdir görmediğim bir arkadaşımı görmüş ve hasret gidermiştim ama giydiği t-shirt biraz garipti. T-Shirt üzerinde yazanı biliyor musun diye sordum, "yok aga" dedi. Nereden aldın diye sordum, doğum günü hediyesi cevabını aldım.

T-Shirt üzerindeki Türk insanının en çok kullandığı küfürlerden biriydi. Biraz önce aldığım bir elektronik postada da bu fotoğrafı aldım. Servet'in formu malum, Galatasaray'ın en değerlisi o yüzden demeç veriyor Bahri Havadır'a. Fakat giydiği t-shirt üzerinde yazandan da, kimlerin giydiğinden de habersiz sanırım.

Ona da hediye mi edildi bilmiyorum, ama sanıyorum t-shirt üzerinde yazanın "her şey bir öpücükle başladı ve sonunda böyle oldu" dediğini ve son kısmının kıpkırmızı ve kocaman bir ok ile karın bölgesini gösterdiğini bilse giymezdi Servet bunu.

Hele de bizim Iğdırlı türkücü Servet.

Ne mi var bunda ?

Hamile kıyafeti işte...

Etiketler:

Гёкдениз Карадениз



Azlığı çokluğu tartışılır ama Türkiye'de yaptıklarından dolayı bedel ödeyen ender futbol aktörlerinden Gökdeniz. İstanbul'a ne zaman gelir, kime gelir diye düşünürken Rusya'nın yolunu tuttu.

Bütün bir kentin ruhani ve moral sorumluluğunu üzerinde taşıdı yıllarca ama artık tüm bunlardan uzak ve birinci sporu futbol olmayan bir ülkede, yine bordo forması olan bir takım olan Rubin Kazan için yapıyor işini. İyi de başladı ve kadim dostu Fatih Tekke'nin takımı Zenith'in işini 10 dakikada attığı 2 gol ve yaptığı 1 asist ile bitirdi Gökdeniz Karadeniz.

Oynadığı mevkilerdeki bol aternatiflerden ötürü bir türlü ilk opsiyon olamadığı Türk Milli Takımı için çok önemli bu performans, hele de Hamit'in durumu malumken.

Başlığı Trabzonlular google da eskilerle uğraşmasın diye öyle yazdık bu arada.

Etiketler: ,

Ağır Sınav




Roma ile Manchester United, Chelsea ve Barcelona türünden bir rekabete girmiş durumda Şampiyonlar Ligi'nde birkaç defadır eşleştikleri için. Chelsea ve Barcelona maçlarıdan farklı olarak, Roma'nın aldığı tarihi de bir mağlubiyet de var United'a karşı ve bu yüzden Roma üzerinde büyük bir baskı da.

Eşleşmenin Olimpiyat Stadı'nda oynanacak ilk maçında bu baskıyla Totti olmadan mücadele etmek zorunda AS Roma.

Kupadaki tek İtalyan'ın vedasının bu şekilde olma ihtimali futbol manyaklarının pek istediği türden bir senaryo olmadığı kesin.

Etiketler:

Gary Lineker



Fenerbahçeli Abdülkerim ve kaleci Yaşar ile aşina olduk kendisine. Leicester, Everton, Barca ve Tottenham'da başardıkları ile bir gün futbola teknik olarak geri döneceğini düşünüyordum ama en fazla BBC'de yorumcu oldu.

Attığı onca gole rağmen sessiz sakin bir adamdı gözümde ama şu günlerde magazin basınının spotlarında Lineker. 5 çocuğunun annesi ve 20 senelik eşinden boşanmıştı geçen sene, üzerinden pek zaman geçmeden bu fotoğraftaki 28'lik Galli hostes Danielle Bux ile ismi çıktı.

Daha önce çok kez görüntülenmişlerdi, bunun farkı Barbados adalarındaki tatillerinde Bux'un kızının da olması. Bux'un kızı da bir başka futbolcu Adam Willis'dan olma.

Etiketler:

Tehlike Anında Guardiola




Barcelona motoru durmuş uçak gibi irtifa kaybediyor. En son 2-0 önde götürdükleri maçı 3-2 verdiler Betis'e. Cruyff'un da Ajax'ı kurtarmak için Hollanda'ya dönmesiyle artık Rijkaard'ı kurtaracak kimse kalmadı.

Eskiden Barcelona bu tür durumlarda Carlos Rexach'ın kapısını çalardı fakat yapılan haberlere göre Txiki Begiristain'in ilk tercihi Barcelona B takımını yöneten Guardiola olacak gibi.

Etiketler:

Zaragoza Kümeye



İspanya'da asıl heyecan üst taraftan ziyade alt tarafta. Heyecanın göbeğindeki en dikkat çekici takım ise Real Zaragoza. Ellerinde de dengeli ve iyi bir kadro var. Sezona Victor Fernandez ile başladılar ama bizim Gençlerbirliği'ne nazira yaparcasına 4. teknik direktör ile yola devam ediyorlar.

Sebebi, bu kadrodan bir türlü verim alınamaması ve takımın küme düşme potasında seyretmesi. Bu haftaki Valladolid maçını kaybederek sondan 4. duruma geldiler. Hakemin de bu son maçta Zaragoza aleyhine yanlış bir penaltı ve oyuncu ihracı verdiğini gözönüne alırsak, İspanya'da küme düşen flaş kadro geleneğine en yakın takım için gayet hazır durumdalar.

Etiketler:

Akacak Kan...







Haftaya şiddet ile başladık maalesef. Bu kez Arjantin'den. River Plate kendi içerisinde hesaplaşıyor. Los Borrachos Del Tablon grubunun bu tür hadiseleri önceden de mevcut. Geçen senenin Ağustos ayında grubun lider kadrosundan olan ve aynı zamanda kulüp havuzunun işletmecisi Gonzalo Acro silahlı bir saldırı ile öldürülmüş, bir Independiente maçı esnasında da yine aynı grubun liderlerinden Alan Schlenker ve Adrian Rousseau'nun adamları çok ciddi olayların içine girmişler ve River'ın sahası 5 maç kapatılmıştı.

Bu grubun içindeki olaylar hala durulmuş değil. Arsenal maçından önce kokusu çıkmıştı, Velez maçında iyice ayyuka çıktı.

Deplasmanda 700 polise rağmen birbirlerine girmişler. 7 yaralı var. 4'ü bıçaklama, bıçaklananlardan biri durumu ağır olmasına rağmen tedaviyi reddetmiş. 1 taraftarın da kafatası çatlamış. Polisin gözaltı sayısı ise 38.

Etiketler:

Matteo Bagnaresi







Ölümün soğuk nefesi hep mi iyileri bulur, hep mi erken bulur ?

Matteo Bagnaresi, mühendis bir baba ile öğretmen bir annenin iki oğlundan biri. Kardeşi Francis de onun gibi Parma Boys üyesi.

Hiçbir holiganizm olayına karışmamış, eğitimli, iş sahibi ve barışsever olduğu söyleniyor. İtalyan taraftar gruplarının selameti için tez yazacak kadar barışsever ve o grupların gafletinin ölümüne mal olacağından habersiz.

Juventus - Parma maçı öncesi kendisinin de gönül verdiği Parma taraftarlarının, 9 Juventus tarafını içinde barındıran bir otobüse saldırmasının ardından oluşan bir panik anında, Juventus otobüsünün altında kalarak hayatını kaybetti.

27 yaşındaydı Matteo Bagnaresi.

Etiketler: