Gece 2009 NBA Draft'ını izlemeye oturmadan önce Vince Carter'ın Orlando'ya takas olacağı söylentisi bomba gibi düşmüştü. Draft esnasında takas gerçekleşti. Orlando Magic Rafer Alston, Courtney Lee ve Tony Battie karşılığında New Jersey Nets'ten Vince Carter ve uzun forvet Ryan Anderson'u kadrosuna kattı. Vince Carter evi Florida'ya geri dönmüş oldu böylece. Haberi de Orlando'da basketbol okulunda gençlere eğitim verirken almış. Orlando bu takas ile şampiyonluk atışı yapmıştır. Zira Hidayet ve Rafer Alston dışında Orlando back courtunda Stan Van Gundy'nin sistemi işlemediğinde, oyun sıkıştığında kendi şutunu yaratabilen, skor üretebilen bir oyuncu yoktu. Alston'ın şutu nasıl yarattığı da malum. Bütün takım Hidayet'in eline bakıyordu, o kötü gününde olduğunda ya da faul problemine girdiğinde büyük bir krizin ortasında buluyordu Orlando kendini. Vince Carter hamlesi cuk oturmuştur Orlando için. Herkes için sayı makinesidir, spekteküler adamdır ama çok da iyi bir pasör olduğunu unutmamak lazım Carter'ın. Üstelik mental olarak olgun bir oyuncudur ve şu ana kadar all star olmaktan öte bir kazanımı olmadığından bu şampiyonluk için çok daha başka rolleri de kabul edebilir. Top kullanma konusunda yeterince mütevazı olacağına inanıyorum ben. Ancak Carter'ın yeni bir Grant Hill olacağını da düşünenler hiç de az değil. Carter'ın düşüşte olduğunu, loser olduğunu ve Nelson - Lewis - Howard ile topu paylaşmayarak takım kimyasını bozacağı konusunda fikirler var. Hidayet ve özellikle kısa olmasına rağmen korkusuzluğuyla çok sevilen, aynı zamanda da iyi bir atlet olan ve sağlam prospecti olan Lee'nin gözden çıkarılmış olması da bu takası daha da buruk bir hale getiriyor kimileri için. Bu görüşte olanlar 4 numaraya Rasheed Wallace takviyesi istiyorlar, Lewis'in 4 numaraya geçtiği durumlarda size konusunda sıkıntı yaşadığını düşünerek. Bir bakıma haklı olabilirler ama hem Hidayet henüz kaybedilmedi hem de bu alınması gereken ve eldeki çekirdek kadroya yapılabilecek en iyi takviye, alınabilecek en iyi riskti. Lee iyi bir savunmacı, hücumunu da geliştiriyor. Orlando için de önemli bir parça ama kısa ve atletizmine rağmen hücumda Ben Gordon seviyesine dahi gelemeyeceğini düşünüyorum. Kollarının da kısa olması aynı boya sahip olduğu Chauncey Billups türünden bir savunmacı olmasının önündeki de en büyük engel. Bunlar geliştirilebilecek şeyler değil. Arkada Pietrus da varken bence yanlış bir hamle değil Lee'nin verilmesi. Takasta alınan Ryan Anderson de önemli bir yatırım ayrıca. Van Gundy'nin sisteminde önemli bir parça olabilecek ve dışarıdan da fena tehdidi olmayan bir uzun. Genel menajer Otis Smith'i tebrik etmek lazım bu takas için. Sadece Battie'nin aldığı para bile insanı efkarlandıracak cinstendi. Bu hamleyle oyunculara da önümüzdeki sezon için net bir şampiyonluk istiyoruz mesajı verilmiştir ayrıca. 4 tane all star beraber oynuyorsunuz, alın getirin kupayı demektir. Şimdi asıl meseleye gelelim. Hidayet kalacak mı gidecek mi ? Bu sorunun cevabını herkes gibi ben de merakla bekliyorum ama kalma ihtimali düşük görünüyor Hidayet'in. Orlando'nun elindeki takımı bozmaya niyeti yok aslında ve Hidayet'e de senelik 7 milyon $ alacağı fena bir kontrat sunmadılar. Playoff öncesindeki formuyla Hido bu kontratı kabul edebilirdi ama playoff ve final serilerindeki olgun oyunu, liderliği ve Orlando'nun beyni olması işleri değiştirmişe benziyor. Üstelik bu son vurgunu olacak, en iyi kontratını yapması için son şans. Hidayet de early termination opiton hakkını kullanmış ve sözleşmesini sonlandırdığını resmi bir yazıyla bildirmiş Orlando'ya. Bu Orlando'ya kapıyı tamamen kapadığı anlamına gelmiyor. Hido yine görüşecektir Orlando ile ama bir yandan da free agent piyasasından gelecek teklifleri görmek istiyor demektir. Menajeri Lon Bobby'nin senelik 10 milyon $ alabileceği bir kontrat istediğini okuyoruz Hidayet için. NBA'da bu parayı verecek takımlar var. Portland Trail Blazers onu çok istiyor mesela. Nicolas Batum'u benche yollayıp Hidayet ile 3 numarayı güçlendirmeyi ve aynı zamanda da Brandon Roy - Rudy Fernandez - LaMarcus Aldridge üçlüsünü oynatabilecek, onlara liderlik edebilecek bir oyuncuya da sahip olma peşindeler. Hidayet'in Larry Steele anısına emekliye ayrılan 15 numarayı giyemeyecek olması dışında da bir problem gözükmüyor. Orlando penceresine geri dönelim. Hem salary cap hem de lüks vergisi ( basketbol alakalı gelirlerin % 61'i ) sınırlarının NBA'de bu sezon aşağı ineceği kesin gibi. Geçen sezon 58,69 milyon $ olan salary cap bu sene 57 civarına, geçen sezon 71 milyon $ lüks vergisi de 69 civarına gerileyecek gibi. Geçen sezon ortasında patlayan global krizin etkisini esas bu sene hissedecek NBA kısacası. Orlando Magic Carter takası ile 4 milyon $ içeri girdi. Eğer Hidayet'e istedikleri rakamı verirlerse maaş bordro toplamları 77-78 milyon $ civarında olacak ki bu lüks vergisine merhaba diyecekleri anlamına geliyor. Lüks vergisi kuralına göre takım sahipleri belirlenen sınırın aşıldığı her 1 Amerikan Doları için 1 Amerikan Doları daha ödüyorlar. Bu Orlando için fazladan 8-9 milyon $ demek. Orlando 2010 yılında açılacak yeni salonunun getireceği ekstra paraya güvenerek lüks vergisini göze alıyor ama takım başkanı Bob Vander Wende'nin demeçlerine bakarsak tavan olarak 75 milyon $ belirlenmiş ki, Hidayet'in kalma ihtimalini düşürüyor bu tavan ihtimal. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor ama tarih aradaki 3 milyon $ verip şampiyonluk yüzüğü takmak isteyecek süpestarlarla dolu. Aynı şey Orlando için de geçerli. Cleveland'ın Shaq hamlesini yaptığı bir ortamda Orlando elindeki şampiyonluk şansını ve onu getirecek kadro için para pul düşünmemeli. New York'a bakıp avutabilirler kendilerini mesela.
Etiketler: Basketbol, NBA