Zico CSKA Moskova'da

Zico yeniden Avrupa'da. Kendi sitesi Ziconarede'den verdiği habere göre Özbek kulübü Bunyodkor ile sözleşmesini dostane şekilde feshetmiş ve Çarşamba gecesi Moskova'ya uçmuş birkaç ufak detayı görüşmek için. Bu öğleden sonra da imzanın atılacağını duyurmuş sorun çıkmadığı takdirde.

Başarılar hocam, Kadıköy'de görüşmek dileğiyle...

Çek Bir Photoshop

Sabah görmüştüm aslında ancak şimdi yazma fırsatım oldu. Fenerbahçe resmi sitesinde çok fiyasko gördüm de böylesine şahid olmamıştım. Fenerbahçe Gazetesi'nin Güiza ile yaptığı röportajın haberinin resmi bu. Koskoca kulüp sözleşmeli oyuncusunun eline müzeden 2 kupa ile Fenerium'dan 1 kaşkol verip Mehmet Çatay'a resim çektirememiş; gitmiş ten renginin bile uyuşmadığı, kimbilir kime ait eski bir poz üzerinde photoshop yapmış. Daha doğrusu yapmaya çalışmış. Kafa ayrı, konsept ayrı oynuyor. Tamam adam biraz içli, puslu ve acı dolu bakıyor genelde de elinde kupa var. Gülmez mi bir futbolcu eline kupa alınca ? Gol atınca bile cool tavrından taviz vermeyen Anelka dahi gülüyordu arada sırada. Hele o eller... Şu ellere bir bakın, yeni gelinin siki tutması gibi afedersiniz. Üstelik başparmağı da yok ve diğer parmaklar da incebağırsak gibi uzamış. Sokaktan çevireceğin ilköğretim öğrencisi daha iyi yapar bu photoshopu. O röportajın, hergün masa başında haber uydurmayın muhtırası verilen, medyanın yöntemiyle yapıldığını bile düşünüyorum artık. Tıpkı resmi siteye oyuncuların verdiği bazı yalanlama demeçleri gibi. Bizim orda bir laf vardır, "bir bok yiyorsan kaşığını yanında taşıyacaksın" derler. Onu bile beceremiyor bu sitenin tasarımcısı, grafikeri, editörü...

1-0

Juventus'a gelmeden önce tam bir final mağduruydu Cannavaro. Parma ve Inter ile 2 kez lig ikinciliği, 2 kez de İtalya Kupası finali görmüştü. Juventus'ta Capello ile sonradan madalyası geri alınacak olsa da şampiyonluk kazanmayı başarmıştı. Hikaye de burada başlıyor. Bu sıralar ne kadar iyi olduğu hakkında sürekli konuşan Ibrahimovic, Cannavaro'ya o zamanlar "Önceden hiçbir şeyin yoktu, sayemde Scudetto* kazandın" diyormuş. Cannavaro bu böbürlenmelerden bıkmış olacak ki unutulmayacak bir demeç vermiş. Cevap gecikmeyecektir, ama şimdilik Cannavaro 1-0 önde görünüyor.

"Poi, dopo che ci siamo divisi, lui è andato all'Inter e io al Real, ho vinto un Mondiale, un Pallone d'oro, e due scudetti. Per ora, se vuole vedere il Pallone d'oro, deve venire a vederlo a casa mia"

"Ayrıldıktan sonra o Inter'e, ben Real Madrid'e gittim. Bir Dünya Kupası, bir Altın Top, iki de şampiyonluk kazandım. Eğer Altın Top'u görmek istiyorsa, evime gelmeli"

*Scudetto=İtalya Serie A Şampiyonluğu

Hamsik Turları

Marek Hamsik sene başında da Inter'in transfer listesinin tepesindeydi. Başkan De Laurentis o zaman satmamıştı Hamsik'i ve sezonun ilk yarısında Lavezzi, Santacroce gibi oyuncularla birlikte "satılamaz" olarak ilan edilmişti. Inter ise almakta kararlı görünüyor. Zira Mourinho'nun sisteminde çok önemli olan ortasaha için biçilmiş kaftan Hamsik. Tuttosport Inter'in sezon sonunda Hamsik için 40 milyon € + yarım sezon kiralık Mancini önerisiyle gideceğini yazmış. 5,5 milyon € bonservisle alınan bir adamı 8 katı fiyatına satmamak enayilik. Üstelik Mancini'yi de bu sezonun ikinci yarısı için kiralık veriyorlar. Para tamam da bu Mancini neyin nesi diyenler için belirtelim. Napoli'nin kanat oyuncusu Mannini için WADA 2 sene ceza istiyor. Inter ise Napoli'ye iyi niyetini gösteriyor. Güzel taktik, ama işe yarar mı göreceğiz... Daha önce deneyenleri bilenler varsa yorumlara alalım.

2008'in En İyi 5 Maçı

Sene sonunda adettendir almanak yayınlamak, bilimum "en" listesi yapmak. Brezilyalılar da 2008 yılının en müthiş 5 maçını seçmişler. Türkiye A Milli Takımı ile 2. sıradan, Fenerbahçe ile 5. sıradan girmiş listeye. Hırvatistan ve Sevilla maçları. Şöyle gözümün önünden akıtıyorum tüm izlediğim maçları ve daha heyecanlandığım, daha coştuğum bir başka maç hatırlamıyorum. E Brezilyalıların da kendilerinden olan maçlar için böyle hissetmesi doğal. O yüzden 1 numarayı Libertadores çeyrek finalinde Maracana'da oynanan Flamengo - Sao Paulo maçına (edit) vermişler. 1-0 rövanşında, maç 2-1 giderken bizim Washigol 91. dakikada Fluminense için 3.golü atmış ve turu getirmişti. Diğer maçları merak edenler buraya.

2009 Piyangosu

Arsene Wenger Arshavin'in peşinde koşadursun, elindeki en büyük genç yeteneği kaybetmek üzere. Haftada 20,000 sterlin kazanan ve iyileştirme isteyen Theo Walcott ile anlaşamadılar. Sözleşmesi 2010 yılında bitiyor Walcott'un ve FIFA'nın transfer kurallarındaki yasal bir boşluktan dolayı sadece 400,000 sterlin karşılığında serbest kalabiliyor. Arsenal'in 5 milyon sterline mal ettiği ve değerinin şu an 20 milyon sterlin civarında olduğu söylenen Walcott için Chelsea ve Manchester City'ye 2009 piyangosu bu. Büyük ikramiye kime vuracak bakalım.

Edit: Real Madrid de piyango çekilişine girmiş.

Balkan Oyun Havaları

Avrupa'da belki de en durgun ara transfer dönemi bu olsa gerek. Parayı hava gazından kazanan Rus kulüpleri dahi kemerleri sıkmış durumdalar. Lincoln'e de o parayı vereceklerini sanmıyorum, hele teknik direktör koltuğu boş olan CSKA'nın vereceğini hiç sanmıyorum. CSKA'dan laf açılmışken devam edelim. CSKA'nın bu günlere gelmesindeki en büyük aktörlerden biri olan teknik direktör Valeri Gazzaev Aralık başında görevi bırakmıştı. O günden beri CSKA'nın teknik direktör koltuğu boş. Rus ve Brezilya basınının yazdığına göre o koltuk için en büyük aday Zico. Kendi demecine göre de Rus kulübüyle anlaşmış, sadece CSKA'nın Özbeklerle anlaşmasını bekliyor. Gazzaev'e geri dönmek lazım bu noktada. Onun da Shakhtar Donetsk ile el sıkıştığı söyleniyor. Ahmedov'un paralarıyla uluslararası ses getirmeyi başaramayan ve bu sene Ukrayna Ligi'nde ilk 5 klasmanın dışında kalan Shakhtar'ın tanıdık yüzü Lucescu için de Türkiye yolu gözükebilir. Mustafa Denizli arkasını kollasın, Demirören için deniz bitmiş değil...