27 Eylül 2008 Cumartesi

Emana



7 sezon Fransa'da düzenli olarak ortalama 30 maçın üzerinde oynayıp, Kamerun Milli Takımı'nda regular olamaması bir garipti. Pek izleyemiyorduk ama öve öve bitirilemiyordu, yazın taraftar forumlarında kimse ağzından düşürmüyordu Achille Emana'yı. Bugün ilk defa ciddi bir takıma karşı dikkatlice izledim. Tekniği 8 numara dahi oynamaya yetmeyecek bir adamın 10 numara kıvamında oynamasına şaşırdım. Neredeyse bütün topları ezmesine rağmen Ersin Düzen'in maçın iyilerinden demesine daha çok şaşırdım. Chaparro'nun Aurelio'yu bu kadar dizginleyip Emana'yı bu kadar rahat bırakmasına ise diyecek laf bulamıyorum. Tamamıyla overrated.

Etiketler:

24 Eylül 2008 Çarşamba

Yeni Bir Rebrov



Rebrov'un Tottenham'a gelişi çok daha başka bir yankı uyandırmıştı. 11 milyon sterlin vererek almıştı George Graham. Onun kovuluşu ve Glen Hoddle'ın gelişi ile adanın en balon transferleri arasına girmiş bulundu. İngiltere'ye bir türlü alışamadığını sürekli söyledi. Bazı lafları ırkçılığa dahi çekilebilecek derecede ağırdır ayrıca. Rebrov'dan 6 sene sonra, neredeys 2 kat bonservisle adaya gelen ekürisi Shevchenko Chelsea'de futbol oynamaktan ziyade tatil yaptı. Ada onu da bezdirdi. Roman Pavlyuchenko bu iki ismin kariyer ve oyun olarak çok uzağında olmasına ve sonuçtan ziyade performans oyunu oynadığı bir turnuva sonrasında 14 milyon sterlinlik bir bedelle transfer oldu İngiltere'ye. Taraftarı sevmiş. Sever tabi. Rusların votkadan mayhoşlaşmış, içleri geçmiş, uyuşuk taraftarından sonra her harekete alkış kıyamet tepki veren İngilizlerin önünde oynamak cennete düşmek gibidir. Ama antrenmanlar ağır ve uzun gelmiş. 2 saat sahada çalışıp sonra yarım saat salonda ağırlık çalışmaktan daha 1 ayı dolmadan bezmiş. Sonu postun başındakiler gibi olmaz umarım.

Etiketler:

23 Eylül 2008 Salı

Poz



Erol Atar daha iyisini düşünemezdi.

Etiketler:

Endülüs'te Yaz



Juande Ramos Sevilla'dan ayrıldığında Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu hedefliyordu Del Nido. Önce Fenerbahçe'ye elendi altyapıdan üstyapıya terfi ettirilen Manolo Jimenez'in takımı. Sonra La Liga'da ilk 4 yapamadı ve Şampiyonlar Ligi vizesinden oldu. Del Nido da mecburen yıldızlarını Barcelona ve Juventus'a sattı. Haftasonu da senelerdir ezdikleri Betis ile 0-0 berabere kaldılar. Jimenez'in yedek kulübesinde Jesus Navas ve Diego Capel vardı. Taraftarlar korkaklıkla suçluyorlar Jimenez'i. Del Nido'nun da tepesi atmış tabi. Geçen sezonun üstün başarı gösteren iki takımı Almeria ve Racing Santander'in eski Valencia ve Real Zaragoza'nın çiçeği burnunda hocaları Unai Emery ve Marcelino'nun ismi geçiyor Jimenez'in halefi olarak. Endülüste yaz daha da bir sıcak olacak.

Etiketler:

Javier Zanetti



Inter'in en kötü dönemine rastladı futbolunun en güzeli. Traktör dediler sağ bekteki enerjisi, gücü sebebiyle. Aynısını sonraları ortasahada da gösterdi. Bunlara oyun kurma becerisini ve liderliğini de ekleyince dünya çapında bir oyuncu oldu. Ama dedik ya Inter'in en kötü dönemiydi. Hakettiği övgüden yoksun kaldı. Meydan da sağbek deyince Cafu'ya kaldı. Brezilyalı Cafu artık oynayamıyor, Arjantinli Zanetti ise traktörlüğünden birşey kaybetmedi. Mourinho'nun da vazgeçilmezi. Hafta içindeki Lecce maçında 600 kez Inter forması giyecek. Haftasonu da Milano derbisinde 800'ü geçmiş Maldini'nin elini sıkacak. Allez les bleus...

Etiketler:

Alemcilerin Başı Belada

Brezilyalılar alemi pek severler. En ünlüsünden tutun da sıradan bir lig oyuncusuna kadar. Daha önce bu minvalde birçok haber çıkmıştır. Kondom Dayağı başlığıyla bunlardan bir tanesi blog arşivinde mevcut. Bu kez iş çok daha ciddi. İki Gremio kökenli oyuncu Anderson ve Ronaldinho'nun Porto Alegre'nin en büyük uyuşturucu mafyasıyla bağlantıları ortaya çıktı. Gigi adıyla bilinen Richard Alex da Silva Martins, Manchester United oyuncusu Anderson'un sahip olduğu apartmanda yakalandı. Bu adam aynı zamanda Haziran'da hapisten kaçmış ve kaçarken kullandığı Porsche Cayenne marka araba da Anderson'un üzerine kayıtlı. Anderson ile birlikte Ronaldinho'nun Gigi ile yaptıkları telefon görüşmelerine ait kayıtlar da mevcutmuş. Polis şimdilik o görüşmelerde uyuşturucuya ait birşey olmadığını, bir parti organizasyonu hakkında konuştuklarını söylemiş. Bu alemler daha ne iş açacak bakalım başlarına...

Etiketler: ,

Bir Nefes Alın



İyi niyetli olarak Zico'nun Özbekistan transferini anlamaya çalışanlar kategori dışı elbette ama eminim Gürcan Bilgiç başta birçok yazar yarın ya da birkaç gün içerisinde şöyle bir dokunduracaktır Zico'ya. Sebep ? Avrupa Avrupa diye sayıklayıp, Zico'nun sonunda Özbekistan'ın doğal gaz milyarderi bir takımla anlaşması. Bir başka sevmedikleri Aziz Yıldırım'ın 3,5 milyon € istedi palavrası da bu durumda denize düştükleri yılan oluyor. Bu imza bu adamların Zico'nun çapıyla ilgili verdikleri hükmü geçerli kılacak zira. Fakat atladıkları şey bunun uzun vadeli bir imza olmadığı. Özbek Ligi son düzlüğünde. 30 Kasım'da sona erecek Oliy Lig. Zico da Aralık başı ülkesine geri dönecek. Böyle yağlı müşteriyi kaçırmıyor tabi. Sanki popüler bir yazarımıza senede aldığınızın bilmemkaç mislini tatil yaptığı sırada 2 ay Özbek Ligi yazarak alır mısın deseler farklı cevap verecek. Kısacası Gürcan Bilgiç ve sürekası yarın birgün bir nefes alıp öyle yazsın. Bu arada Bunyodkor yazın Eto'o transferi ile ismini duyduğunuz Kuruvuchi takımının yeni ismi. Şu an 1 puan farkla lig ikincisiler bitime 9 hafta kala. 6 senedir ezeli rakipleri Pakhtakor şampiyon oluyor ve kulüp artık bu seyri değiştirmek istiyor. Zico ile daha Taşkent'te ayaklarının tozu kurumamış Rivaldo, Luizao ve Villanueva gibi Brezilya futbol kariyerleri kalburüstü olan adamların transferindeki sportif amaç bu.

Etiketler: ,

22 Eylül 2008 Pazartesi

Juande Ramos'un Kader Haftası



Tercümanlıktan gelmese de, İspanya ona kendi yetiştirdiği Jose Mourinho gözüyle bakıyordu. Tıpkı Mourinho gibi Londra'nın yolunu tuttu Juande Ramos. Chelsea kadar olmasa da sağlam para harcayan ama beklediği karşılığı yıllardır alamayan Tottenham başına geçti. Berbatov'un boşluğunu Pavlychenko ile doldurdular, dahası Ramos'un hücum anlayışına uygun isimlerle sağlam da yatırım yaptılar kadroya. Hedef Şampiyonlar Ligi vizesiydi. Şu an elde olan ise 5 lig maçında 0 galibiyet ve 2 beraberlik. Bu geçen sene Martin Jol'un kalemini kıran tablodan da kötü, hatta son 34 yılın en kötüsü. Üstelik hücumuyla Ramos'un takımı atılan gol sayısında da sonuncu lig sıralamasında. Hafta arasında benzer durumda olan Newcastle ile Lig Kupası maçı oynayacaklar. Peşinden de yine yaptığı yatırımın karşılığını alamayan Portsmouth ile kapışacaklar ligde. Kader haftası Ramos'un. Olmak ya da olmamak...

Etiketler:

21 Eylül 2008 Pazar

Bi Çay Koy Gel Benitez


İspanya dışına giden İspanyol futbol temsilcilerini düşünüyorum gözüm kapalı...Gidip geri gelen ya da beklenen etkiyi yaratmayan çok. Gaizka Mendieta mesela. Son olarak da Juande Ramos. Sezon sonunda Luis Aragones de eklenebilir bu listeye. Başarılı olansa bir elin parmakları kadar. Sorulduğunda alacağınız ilk cevap Rafael Benitez olur. Diğer cevaplar da sanırım Benitez'in Liverpool'a getirdiği bazı İspanyollar olacaktır. Bu aynı zamanda Liverpool'un Premier Lig'de Benitez döneminde neden başarılı olamadığının, bir ikincilik dahi alamadığının da cevaplarından biri. Zira İspanyollar yaşamın hiçbir alanında lider bir millet olamamışlardır. Sözkonusu futbol olduğunda da değişen birşey olmuyor elbette. Liglerindeki kaliteye rağmen modern zamandaki en büyük ulusal başarıyı henüz alabildiler. Şampiyon olan, Avrupa'yı sarsan takımların çoğunda sürükleyenler yabancılardı. Di Stefano, Puskas, Hugol gibilerinin arasına Raul'u sıkıştırabildiler ancak. Barselona ise en güzel günlerini Hollandalılarla geçirdi. Şimdi küçük bir Arjantinli'nin eline bakıyorlar.



Rafael Benitez'in takımında o da yok. Torres, Kuyt ve biraz Xabi Alonso'yu toplasak eder belki. Buna rağmen senelerdir standardın biraz üzerinde, heyecan yaratmayan, Portsmouth, Boro, Villa gibi takımlarda oynayacak isimler alınmaya devam ediyor. Genç olarak alınan oyuncular da Lucas ve Ryan Babel dışında Liverpool kalibresi için vasat. Slovak Skrtel bana sorarsanız Vidic kalitesinden uzak. Chelsea'deki Ivanovic gibi opsiyon olacak bir oyuncu. Getirdiği İspanyollar da İspanya Milli Takımı'nın esasoğlanı değil. Torres ve biraz Xabi Alonso dışında da hepsi La Liga'da Villareal'in dahi bankosu olamayacak adamlar. Silva değil Riera transfer ediliyor mesela.



Peki kadrosunu yerin dibine soktuğum aynı Liverpool nasıl oluyorda boyuna Şampiyonlar Ligi finali oynuyor ? Steven Gerrard ismi birşeyler uyandırır sanırım. Etrafına dizeceğiniz 10 oyuncu ile 1,5 ay devre arası olan, 2 haftada bir oynanan 6'sı eleme toplam 12 lig ve 1 final maçından oluşan bir organizasyonu kazanmak; bunun yarısı kadar devre arası ve 3 katı maç sıklığına sahip bir organizasyonu kazanmaktan daha kolay tabi. Benitez de kolay olanı seçiyor. Neden 19 sezonuk bir musibetle uğraşsın ki ? Yanarım yanarım İngiltere'nin en iyi oyuncusunun bir Premier Lig şampiyonluğu dahi göremeden futbolu bırakacağına yanarım. Ben olsam şimdiden "bi çay koy gel Benitez" demiştim.

Etiketler: