Fenerbahçe Var Ya !
Bizde gençlerin önüne üç olta atarlar. Zokanın ucuna da din, siyaset veya futbol bağlarlar. Birini illa ki yutarsın. Daha kendini bilmezken dinin erdeminden, siyasetin ülküsünden, ya da takımının asaletinden bahsedersin. Malkoçoğlu gibi yardırırsın. Ne kadar partizanlaşırsan da o kadar iyi. Zira üçünün de liderleri cemaatsiz, camiasız hiçtirler. Yönetmenleri oldukları filme Süheyl Eğribozlar, Danyal Topatanlar ararlar. Onlar filmi çekerken sen de kılıcı çekersin. Kaleminle veya kelamınla... Bir kere tokalaşamadığın, gözünün içine bakamadığın adamları lider bellersin. Peşinden gidersin. Gitmedim diyen varsa Atatürk Arboretrumu'nda fotosentez yapsın.
Siyaset bu topraklarda ideoloji savaşlarının ötesine geçemiyor. Döneği de çok; ama din ve futbol öyle değil. Vazgeçmesi en zor olan bu ikisi. Din bu blogun kapsamı dışında. Futbola bakalım. Futbol güzel oyun ama nankör iş. Kulüp başkanının bir kararı, teknik direktörün bir seçimi, futbolcunun bir hareketi sahip olduğu imajı perişan etmeye yeter. Maldini dediğin adam yuhalanarak, yüzünde ekşi bir tad ile bıraktı futbolu. Cemaat bilinçli ve birlikse elindeki tek koz bu.
Kadıköy'de şu sıralar Aziz Yıldırım ve Semih Şentürk film çeviriyorlar. Semih nasıl kaptanlığını yaptığı takımı federasyona şikayet eder ? Semih mal mı ki, Aziz Yıldırım rızasını almadan opsiyonu işletir ? İki sorunun da muhatabı belli. Biri Fenerbahçelilik ve kaptanlık türküsü söyleyip aidiyet hamaseti yapıyor. Lefter'i, Can'ı, Fikret'i dilinden düşürmüyor. Tuncay Şanlı'yı anmasa eksilir zaten. Kime nasip olur ki İspanya gol kralına kaptanlık yapmak ? Semih ise camianın evladı. Çekirdekten yetişen bir o var. Ama 10 senedir yedek. Hala Kadıköy'ün Raul'u olacak. Boş mukaveleye imza atıyor, yine de her sene trilyonluk kumalardan kurtulamıyor. Üstelik o adamlar, toplasan bir Semih etmediler. Bir de Euro 2008'den sonra beni kimler istedi ama gitmedi var. Aman unutulmasın.
Oysa hikaye tamamen duygusal. İşin ucunda kazanılacak / kaybedilecek büyük para var. Güven de sıfırın altında. Forumlarda ve bloglarda savaşan, saf tutan ise cemaat. Sanki zorunluymuş gibi. Sanki para senin cebine girecekmiş gibi. Sanki seni çok umursuyorlarmış gibi. İkisine de bir çay koyun gelin, adamın asabını bozmayın diyecek bir cemaat çıkmadan bu film milyon defa gösterilmeye devam edecek. Sen de kendini paraladığınla kalacaksın ey cemaat.
Fenerbahçe var ya !
Yetmiyor mu arkadaşım ? Ne bu hırs ? Dım dım dıbı dıbı dım...