Tercih ve Karar
Bir Milli Takım hocasının en büyük özgürlüğüdür, insiyatifidir tercih. Neredeyse her yerde de seçici derler onlar için bu yüzden. Senede toplasan 1 ay beraber olan bu takımların hocalarının yaratacağı başka bir fark da olmadığından, en çok eleştirildiği nokta da doğal olarak tercihleridir. Kimisi Del Piero'yu, kimisi Raul'u, kimisi Kuranyi'yi, kimisi de bugün Fatih Tekke'yi tercih etmediği için eleştirilir mesela. Ağzı olan konuşur, ama normaldir. Susturmak için gereken, esas olan sonraki adımdır. Karar. Bu tercihlerin arasından da bir tercih daha yapmak, bir karar verilmesi gerekir normalde. Bunun da bir takım kıstasları olması gerekir sanırım. Fatih Terim'in ne kararlarını ne de kıstaslarını bilmiyorum. Daha somut konuşalım. Oturup tek tek saymadım ama Fatih Terim son Avrupa Şampiyonası ile birlikte 50 oyuncu seçmiştir sanırım bu maça kadar; ama ortada hala bir karar yok, neye göre seçtiğinin kıstasını da bilmiyorum. Keşke bilsem de kendi normatif değerlerime göre anlamak konusunda zorluk çeksem. İşler o zaman daha yolunda demektir ama hala bilmiyorum, bilmiyoruz. Böyle olduğu sürece de zaten her türlü sürprizin olduğu futbolda ve şu ana kadar bozarak oynamak dışında bir plan geliştirememiş Türkiye'nin performansının sürekli dalgalanmasından doğal birşey de yok. Şaşırmayacağım o yüzden Bosna, Belçika ve İspanya deplasmanından galibiyetler çıkarır, içeride Ermenistan'a filan puan verirsek.
Etiketler: Dünya Kupası 2010, Futbol, Türkiye