18 Aralık 2008 Perşembe

En Taraftarlı 10 EPL Kulübü



Araştırma enstitülerinin boş zamanlarında yaptıkları taraftar anketlerinden bir tanesi. Liverpool ezmiş Everton'u. King Santillana hiç hoşlanmayacak bu durumdan...

Top ten supported clubs:

1. Liverpool – 14.3%
2. Manchester United – 11.8%
3. Tottenham Hotspur – 9.7%
4. Arsenal – 9.6%
5. Newcastle United – 5.8%
6. Manchester City – 5.3%
7. West Ham United – 4.9%
8. Aston Villa – 4.4%
9. Chelsea FC – 3.6%
10. Everton FC – 3.1%

Etiketler:

Alex'i Kim İstemez ?



Ünlü Hollandalı yetenek avcısı Piet De Visser'in keşiflerinden biridir. Genç yaşta Chelsea'ya kazandırılıp pişmesi için PSV'ye gönderilmişti. UCL'de yarı final gören PSV'nin kadrosundaki en değerli adam olmuştu Alex ve Avrupa'nın da sayılı stoperleri arasına girmişti. Chelsea'nin Ben Haim'e kalmasından sonra Mourinho döneminde apar topar PSV'den geri çağırıldı Alex. Mourinho'nun erken vedasının ardından Grant ile çalıştı ve hiç de azımsanmayacak sayıda maç oynadı, ama sağlıklı oldukların teknik direktörlerin ilk tercihleri Carvalho ile Terry oluyordu. Sezon başında epey de spekülasyon çıkmıştı ayrılacağına dair, fakat vatandaşı Scolari bırakmadı. Noel geldi hala değişiklik yok durumunda Alex'in. Chelsea sezon başında aldıkları Ivanovic'in verdiği rahatlıkla bu kez bırakacağa benziyor Alex'i. Aklıma Arsenal ve Milan başta stoper sıkıntısı çeken birçok dev kulüp geliyor ve içimden soruyorum kim istemez Alex'i diye. Devrenin arasının en flaş adamıdır bana göre. Yanılmıyorsam Avrupa Birliği pasaportu da var. Oynasın da kafa gollerine ve savunmadaki cesaretine yeniden hayran hayran bakalım.

Etiketler: ,

İmkansız Goller: Francesco Totti



Inter'i avlamayı pek seviyor, Arap spikerle daha da bir keyifli oluyor. Uzun saçlı haline de hasret kalmışız ayrıca...

Etiketler:

16 Aralık 2008 Salı

Ligue 1'de Rekabet



Fransa'da 5-15. klasmanda yer alan takımlar sözkonusu olduğunda her daim muazzam bir çekişme vardır, puan farkı azdır. Velakin iş ilk 5 takıma geldiğinde bu durumu görmek pek mümkün olmuyor. İş şampiyonluk adayına geldiğinde ise 7 senedir Lyon'un yanına yaklaşabilen yok. Lyon'u kovalayanlar da Rennes dışında sürpriz takımlar değil, ciddi yatırım yapan CL seviyesinde, Fransızların her zaman beklentilerini olduğu takımlar. O bakımdan şu tablo çok önemli. Fransız futbolseverler yıllar sonra ilk kez hem altı hem de üstü heyecanlı bir lig maratonu izliyorlar. Araştırmadım ama Fransız gazetelerinin tirajı, spor yayını yapan kanalların reytingi muhakkak artmıştır. Galatasaray'dan dalga geçilerek gönderilen Gerets'i de unutmamak lazım. Zira bu tablodaki payı yadsınamaz. Belçikalı için Fransız basını övgü dolu sözler sarfediyorlar. Marsilya uzun süre sonra ligde bu denli istikrarlı gidiyor. Gerets'in tek şanssızlığı ise Galatasaray'da da yakasına yapışan Avrupa Kupaları performansı. UEFA maceralarını merakla bekliyorum...

Etiketler:

Vizyonda



Roma 5 haftadır kazanıyor. 5 hafta önce devre arası satılması ya da kiralık gitmesi gündemde olan Jeremy Menez dalyan gibi fiziğiyle sahada dans ediyor, yürüyerek çalım atıyor. Vucinic'in 90.dakikada attığı golün asistini yaptı en son. İzlemeye devam edin...

Etiketler:

Prison Break S4E15



4. Sezon 15. Bölüm HDTV LOL Release rapidshare linkleri aşağıdadır efendim. Bu dizileri hafta hafta takip etmek berbat birşey bu arada..

Part1
Part2
Part3
Part4

15 Aralık 2008 Pazartesi

Ronaldo Sonrası Flamengo #2



Flamengo Ronaldo'yu elinden kaçırmasının ardından, bir şekilde bunun üstesinden gelmek niyetinde. Başkan yardımcısı Kleber, Flamengo'nun sabahları Inter idmanına sarhoş gelmeyi gelenek haline getiren Adriano ile resmen ilgilendiğini açıkladı bugün. Brezilya basını hemen yapıştırmış Imparator Fenomen'i unutturur mu anketini. Flamengolular "Fenomen tektir" demişler. Durum odur ki Mourinho'nun disko mesaisi daha uzayacak, Adriano'nun da ızdırabı dinmeyecek.

Etiketler: ,

Napoli 2009 Takvimi



Geçen sene de bastırmıştı Napoli bu takvimi ve çok büyük ilgi görmüştü. 2009 takvimleri Diadora ve Corriera Dello Sport işbirliğiyle 19 Aralık'ta çıkacak. Gazete bayilerinden Corriera Dello Sport gazetesi ile birlikte 8,90 €. Fotoğraflar ünlü İtalyan fotoğraf sanatçısı Diego Santangelo'dan. Kamera arkası videosu da budur. İtalya seyahati yapacak olan varsa aşağıdaki çantayla birlikte 1 adet sipariş vereceğim.


Etiketler:

Serie A'nın Lale Devri



Serie A'nın maç başına gol ortalaması yaklaşık 2,2. Ligde 2 gol ortalamayla oynayan herhangi bir takım yok. Avrupa'nın bu konudaki sanırım en kısır ligi olsa gerek. En azından ilk 5 büyük lig içerisinde. Böyle bir ligde bu hafta atılan gol sayısı 41. Maç başına ortalama 4,1 gol eder. Golcüler mi formda, savunmacılar mı formsuz bilemiyorum ama iddaada alt oynayanların ocağına incir ağacı dikti İtalyanlar. 2008-2009 sezonunda Serie A'nın Lale devri oldu 16.hafta. Devamı da gelir umarım...

Etiketler:

Futbolun Dünü



Futbolda dün yok, bugün vardır derler. Udinese ve Lazio'nun şu anki durumlarını açıklamak için imdada yetişen klişelerin başında geliyor. İki takım da lige müthiş bir giriş yapmışlar; Milan, Juventus ve Roma'nın berbat başlangıçlarından istifade ligin ilk 10 haftasında Napoli ile birlikte şampiyonluk potasında bulmuşlardı kendilerini. Lazio'da Zarate, Udinese'de de Di Natale büyülüyordu. Aradan 6 hafta geçti ve o zaman küme düşme potasında olan Roma ile aynı noktaya geldi bu iki takım. Haftasonu da birbirleriyle oynadılar. Lazio'da Rocchi uzun bir aradan sonra ilk 11 oynadı fakat 5 haftadır kaybeden Udinese 3-0 öne geçti maçın ilk devresinde. İkince devrenin galibi ise yine 3-0 ile Lazio oldu. Gollerden biri Inter maçında kendi kalesine muazzam bir gol atan Diakite'den geldi. İki takıma da yaramadı bu beraberlik. Lazio Avrupa Kupalarına katılamıyor şu anki klasmanıyla, Udinese de Milan deplasmanında puan çıkaramazsa küme düşme potasına yaklaşacak.

Etiketler:

14 Aralık 2008 Pazar

Barcelona 2 - 0 Real Madrid



Pepe, Heinze, Diarra, Ruud, De La Red, Marcelo, Robben yok. Sahadaki Sneijder ve Cannavaro sakatlıktan yeni çıkmış. O Cannavaro'nun partneri Metzelder. Her daim sakat adam. Bunlar yetmiyor Juande Ramos Messi ve Alves'ten oluşan Barcelona sağ kanadına karşı sol beksiz. Mecburiyetten sağ bek Ramos'u oraya çekmiş. Önünde de o saçlarını evde Vileda niyetine kullanasımın geldiği Drenthe felaketi. Ramos'dan boşalan sağ bekte de Real Madrid ile antrenmana dahi çıkması yasaklanması gereken Michel Salgado var. Çürük Sneijder ile birlikte Henry ve Abidal'i savunacaklar. Kulübede Van Der Vaart dışında Castilla'dan kadroya çıkarılan çocuklar var. Barça'nın form durumu, kusursuz kadrosu, ev sahibi olması...Hakem bile anti-Madrid olarak lanse edilen, bu sezon Barça'nın Espanyol'u son dakika penaltısıyla yendiği maçta Madridlilerin topa tuttuğu Cantalejo. Yağmur da cabası... Herşey tarihi fark için müsait anlayacağınız.



Bu ortamın yarattığı motivasyon maç başlar başlamaz hissediliyordu Barça cenahında. Toplu tüfekli hücuma kalkıyorlardı. Bekler birer açık, stoperler de ön libero gibi oynuyorlardı. Alan gidiyordu. Hadi Puyol bazen kafasına eser gider böyle, ama Yaya Toure dahi slalom yapıyordu Real Madrid kalesine. Buna karşılık Real Madrid'in seçtiği yöntem tekmeydi. Hollanda lalesi gibi yumuşacık takım gitmiş, bir maçlığına çamurlaşıveren ve Bilardo'nun Arjantin'i kadar çirkefleşebilen takım gelmişti.



Sahanın yer yerinde hiç çekinmeden tekmeliyorlardı Barça'yı. Bilhassa da Raul'un maçtan önce Jorge Valdano'ya verdiği röportajda Cristiano Ronaldo'dan daha iyi dediği Messi'ye çalıştılar. Aşilinie aşiline hem de. Sadece o tekmelerden 1-2 kırmızı kart çıkardı normal bir maçta velakin bu derbi. Drenthe ve Ramos'a sarı tarife uygulamakla yetindi Cantalejo.


Tekmelerden arta kalan zamanda ise oyun ise beklendiği gibiydi. Barcelona topun hakimi, oyunu Real Madrid cezasahası etrafında oynuyor. Ama iki büyük sorunları var. Cannavaro'nun 2006 performansından sunduğu kesit ve Metzelder'in stoper olduğunu hatırlaması. Net bir pozisyon bulamadı Katalanlar. Hatta neredeyse de bir kontrada Drenthe kifayetsizinden golü yiyeceklerdi. Valdes engel oldu. Real Madrid hem bu pozisyon hem de golsüz geçen zaman dolayısıyla biraz daha özgüven kazanırken, Barça düşmeye başladı. Messi kendini iyice çekti oyundan. Xavi ve Alves'in de günlerinde olmayışlarıyla biraz nefes aldı Real Madrid. Hatta ikinci devre bir 5-10 dakika dengelendi oyun. Çaylak Guardiola'dan usta bir hamle geldi bu sırada. Gözdesi Busquets'i aldı Gudjohnsen yerine 63. dakikada ve Barcelona kendine geldi. O Busquets bir de penaltı yaptırdı, yoksa Salgado mu yaptı demeliyiz ?



Ve Iker Casillas. Böyle bir kalecilik performansını, bu çapta bir maçta en son ne zaman izlediğimi cidden hatırlamıyorum. Konsantrasyon, kararlılık, yetenek, liderlik ... Herşey var onda. Önce 3 senedir gol yemediği Eto'o'nun penaltısını; sonra da Messi'nin kale dibinden şutunu çıkardı. Raul ile birlikte neredeyse de başarıyordu Casillas. Neredeyse... Rövanşı daha başka olur bu maçın. Real Madrid'in şampiyonluktan olduğu bir derbi sonrası yara ancak şampiyon Barcelona'yı Bernabeu'de evire çevire yenmekten geçer. Bir de Şampiyonlar Ligi var gerçi ama yedirmezler onu. Müşterisi çok...



FC Barcelona: Valdés; Alves, Márquez, Puyol, Abidal; Touré, Xavi (Keita, m.90+1), Gudjohnsen (Sergio Busquets, m.63); Messi, Eto'o (Hleb, m.88) y Henry.

Real Madrid: Casillas; Michel Salgado, Metzelder, Cannavaro, Sergio Ramos; Sneijder (Palanca, m.36), Gago, Guti (Javi García, m.74), Drenthe; Higuaín (Van der Vaart, m.76) y Raúl.

Goles: Eto'o (m.83) y Messi (m.90+2).

Árbitro: Medina Cantalejo (col. andaluz).

Mostró cartulina amarilla a Metzelder (m.22), Sergio Ramos (m.28), Márquez (m.40), Drenthe (m.42), Salgado (m.69), Eto'o (m.83), Casillas (m.90) y a Messi (m.90+3).

Etiketler: